Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. 5718 Sayılı Yasanın (MÖHUK) "Tenfiz" başlıklı 50. maddesi " (1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye'de icra olunabilmesi için yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır." aynı kanunun "Tanıma " başlıklı 58. maddesi "(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz.(2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir.(3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır."şeklinde düzenlenmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Dava, yabancı mahkeme masraf tespit kararlarının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, Dairemizin bozma kararına karşı direnme kararı verilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelemesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca, dosyanın temyiz inceleme görevi Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna ait olduğundan, Dairemizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Dairemizin görevsizliğine, dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 08.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu doğrultuda MÖHUK kapsamında usule aykırı olarak açılmış huzurdaki davanın reddi gerektiğini Esasa ilişkin olarak ; Yabancı mahkeme kararının türk mahkemeleri nezdinde tanıma ve tenfizinin yapılabilmesi için söz konusu yabancı mahkeme kararının möhuk m.54 kapsamındaki şartlara uygun olması gerektiğini, mütekabiliyet şartı sağlanmadığından Rusya mahkemesi tarafından verilen kararın Türkiyede tanıma ve tenfizi mümkün olmadığını, Hukuki ve fiili bir mütekabiliyetin varlığından bahsedebilmek için yabancı mahkeme kararına dayanak olan kanun maddeleri, somut olay ve karar özelinde inceleme yapılması gerektiğini, Rusya Federasyonu akdi mütekabiliyet şartını en katı olarak uygulayan ülkelerden biri olmakla birlikte fiili mütekabiliyeti kabul etmediğini, Rusya Federasyonu yabancı ülkeler ile arasında fiili veya hukuki mütekabiliyetin olup olmadığını değerlendirmeksizin akdi mütekabiliyet şartı aradığını ,bu doğrultuda Rusya Federasyonu ile Türkiye arasında da akdi veya fiili mütekabiliyetin...

      [ Madde 42 ] "İçtihat Metni" Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun "Tanıma" kenar başlığını taşıyan 42. maddesine: "Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 38 inci maddenin (a) ve (d) bentleri uygulanmaz. İhtilafsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tabidir. Yabancı mahkeme ilamına dayanılarak Türkiye'de idari bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır" hükmü yer almaktadır....

        Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, 5718 sayılı MÖHUK’nun 53. maddesinde tenfize konu ilamın kesinleşmiş olması gerektiği, 54. maddesinde ise tenfiz kararı verilebilmesinin düzenlendiği, bu hüküm gereğince yabancı mahkemenin o devlet kanuna göre verilmiş kararlarının icra olunabilmesi için gereken şartlardan birinin de, kendisine karşı tenfiz istenen tarafın savunma hakkına ilişkin usuli işlemlere uyulmuş olması olduğu, 1965 tarihli Hukuki ve Ticari konularda Adli ve Gayrı Adli belgelerin Yabancı Memleketlerde Tebliğine Dair Lahey Sözleşmesi'nin .... maddesine Türkiye’nin çekince koyduğu, bu durumda Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılacak tebligatlarda bu madde hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığı, tüm tebligatların ... vasıtasıyla yapılması gerektiği, davacı tarafın davaya dayanak mahkeme kararını ve dava dilekçesini davalı tarafa yukarıda açıklandığı üzere tebliğ ettiğine dair belgeleri ibraz etmediğinden, MÖHUK 53. maddesinde belirtilen şekilde kesinleşmiş bir kararın söz...

          MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ: A.Mahkemece Verilen İlk Karar: Mahkemece 31.03.2011 tarihli ve 2009/673 E., 2011/174 K. sayılı kararı ile yabancı mahkeme kararının tebliğine ilişkin belgelerin kesin süre içinde sunulmadığı, dosya içeriğine göre kesinleşmiş bir kararın bulunup bulunmadığının tam olarak anlaşılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmiştir. B....

            Davalı istinafında, dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edilmediği gibi, tensip zaptının da müvekkiline tebliğ edilmediğini, tanıma ve tenfizine karar verilen yabancı mahkeme ilamının gerekçe içermediği, bu kararın tanıma ve tenfizine karar verilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekilinin dosya içindeki vekaletnamesi her ne kadar yabancı ülkelerden verilmiş mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin yetki içerse de, genel vekaletnamedir. Boşanma davası açma ve açılmış olan davayı takip etme yetkisi bulunmamaktadır. Açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez (HMK m. 74)....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfızine ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir (HMK m. 316). Basit yargılama usulüne tabi davalarda mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir (HMK m. 320). Şu halde basit yargılama usulüne tabi bir işin duruşmasız incelenebilmesi için evvela kanunen mümkün olmalıdır. Bu durum ve davanın niteliği talebin duruşma açılarak incelenmesini tarafların beyanlarının alınmasını ve gerekli araştırmaların yapılmasını zorunlu kılar. Dolayısıyla taraflara iddia, savunma ve ispat hakkı tanınmamış olup hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiştir (HMK m. 27)....

              ./.. sayılı kararın kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararlarının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yabancı mahkeme kararı diplomatik yolla tebliğ edilmişse de, önceden adi posta yoluyla yapılan tebligat üzerinden yabancı mahkeme ilamı kesinleştirildiği, savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                Eyalet (Asliye Hukuk) Mahkemesi tarafından verilen 02.08.2010 tarih 7 O 262/08 sayılı kararın kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararlarının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yabancı mahkeme kararı diplomatik yolla tebliğ edilmişse de, önceden adi posta yoluyla yapılan tebligat üzerinden yabancı mahkeme ilamı kesinleştirildiği, savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                  UYAP Entegrasyonu