Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının yerinde olduğundan bahisle davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, 5718 sayılı Yasa'nın 50 ilâ 59. maddeleri arasında düzenlenen yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi talebine ilişkindir....
Davaya konu istem, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkin bulunmakla öncelikle, buna ilişkin yasal düzenlemeler ile kavram ve kurumların irdelenmesinde yarar vardır: Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un İkinci Kısmının İkinci Bölümünde düzenlenmiştir. Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri “tenfiz” e, 58 ile 59.maddeleri ise “tanıma”ya ilişkindir. 5718 sayılı Kanunun; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrasında: “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde: “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir..”...
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, tanınması ve tenfizi istenen kararın taraf devletler arasındaki anlaşma uyarınca adli kararların tenfizi kapsamında bulunduğu, tanıma ve tenfiz koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile İtalya Cumhuriyeti Milano Genel Mahkemesi 4. Medeni Hukuk Mahkemesi'nin 08686/2014 sayılı dava dosyasına ilişkin 30/06/2014 tarihli kararının tanınması ve tenfizine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 2016/12582 esas ve 2017/7440 karar sayılı ve 31.10.2017 tarihli ilamında “Tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararı belirli bir alacağın tahsiline yönelik olduğundan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 4. maddesine göre tenfiz davası nisbi harca tabidir....
Mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararlarında kesinleşme şerhi bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm , davacı tarafından temyiz edilmiştir. MÖHUK 34.maddesi hükmünce kesinleşen yabancı mahkeme kararlarının diğer şartlarıda taşıması kaydıyla Türkiye'de icra edilebileceği öngörülmüş olup, her ne kadar mahkemece de tenfizi istemini yabancı mahkeme kararlarında kesinleşme şerhi bulunmadığı gerekçe gösterilerek tabelin reddine karar verilmiş ise de, ... Devletiyle Türkiye arasında imzalanan 28.5.1929 tarihli "Hukuki ve Ticari Mevvadi Adliyeye Müteallik Münasebeti Mütekabiliye Dair Sözleşme" ve 1954 tarihli "Usül Hukukana Dair Lahey" sözleşmesi kapsamında mahkemece, tenfiz istenen ilgili yabancı mahkeme kararlarını veren mahkemelere usulüne uygun olarak yazı yazılarak anılan yabancı mahkeme kararlarının kesinleşip kesinleşmediği saptanmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir....
Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki New York Sözleşmesi’nin II.Maddesinde “yazılı şekil” koşulunun öngörülmesinin temel nedenlerinden birisinin de tarafların gerçek iradelerinin somut olarak belirlenmesi ve güvenli şekilde delillendirilmesi olduğu ve bu şekilde olası ihtilaflarda tarafların hukuki güvenliklerinin sağlanmasının amaçlandığı gözetildiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu sözleşmenin Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki New York Sözleşmesinin II.maddesi çerçevesinde “yazılı şekil” koşulunu karşıladığını kabul etmek gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece yapılması gereken iş, tahkim şartının varlığı kabul edilerek tenfiz koşulları değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, velayetin kaldırılmasına dair yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tanınması ve hükmedilen alacaklara ilişkin kısmın cebri icraya konulabilmesi için tenziline karar verilmesi gerektiğinden işbu davayı acma zarureti hasıl olduğunu beyan ederek yabancı mahkeme tarafından verilen kararın Türkiye'de de geçerli olubilmesi için mahkeme tarafından tenliz ve tanınması ile yargılama siderleri ve vekalet Ücretinin karşı tarafa yüklelilmesine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. DELİLLER:Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı. DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE: Dava, yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir.5718 sayılı MÖHUK'un 50. maddesine göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi, yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yabancı mahkeme kararının boşanmaya ilişkin kısmı hakkında karar verilmiş bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.06.2015 (Perş.)...
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yabancı mahkeme tarafından verilen kayyım tayini kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Mersin Asliye Hukuk Mahkemesi;4787 sayılı yasaya göre davanın Türk Medeni Yasasının 426. ve devamı maddelerinde düzenlendiği gerekçesiyle, Mersin Aile Mahkemesi ise; 4787 sayılı yasaya göre Medeni Yasanın 2. kitabında 118-345. maddeleri kapsayan davaların Aile Mahkemesince bakılacağını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; davacının ergin ve özürlü oğlu Yasin Mete’ye 08.02.2000 tarihli yabancı mahkeme kararıyla kayyım olarak atandığı,06.11.2006 tarihli dava dilekçesiyle bu ilamın tanınması ve tenfizini istediği anlaşılmaktadır....
Yukarıda belirtilen yerleşik Yargıtay uygulamaları, dosya kapsamında yer alan dava, cevap dilekçesi ile beyanlar nazara alındığında, davacı tarafça dava konusu Almanya Ravensburg Bölge Mahkemesi'nin 24/04/2001 tarih ve 4 0 92/2001 sayılı yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesinin talep edildiği, davacı tarafça talebin yabancı mahkeme kararının sadece alacağa yönelik kısmına ilişkin olduğuna dair açık bir talebin mevcut olmadığı, bu haliyle, davacı tarafça sunulan yabancı mahkeme kararına ilişkin onaylı tercüme evraklarından yabancı mahkeme kararının 13/07/2016 tarihinde kesinleştiğine dair açık bir kaydın mevcut olmamasına rağmen, yerel mahkemece davacı tarafça verilen süre içinde ibraz edilen yabancı belge ve tercüme evraklarından yabancı mahkeme kararının 13/07/2016 tarihinde kesinleştiğine yönelik yerel mahkemenin kabulünün yerinde bulunmadığı görülmüş olup, taraflara, tanıma ve tenfizi talep edilen yabancı mahkemece verilen kararın kesinleştiğini açıkça gösteren...