Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, mahkemece, davacı vekiline, kesinleşme şerhi bulunan yabancı mahkeme kararının tercümesi ile kararın ve dava dilekçesinin tebliğine ilişkin belgeleri ibraz etmesi için 30 günlük kesin süre verilmişse de, davacı vekilinden talep edilen belgelerin sunulması zaman alacağı için verilen 30 günlük kesin süre makul değildir....

    Somut olayda, mahkemece, davacı vekiline, kesinleşme şerhi bulunan yabancı mahkeme kararının tercümesi ile kararın ve dava dilekçesinin tebliğine ilişkin belgeleri ibraz etmesi için 30 günlük kesin süre verilmişse de, davacı vekilinden talep edilen belgelerin sunulması zaman alacağı için verilen 30 günlük kesin süre makul değildir....

      Somut olayda, mahkemece, davacı vekiline, kesinleşme şerhi bulunan yabancı mahkeme kararının tercümesi ile kararın ve dava dilekçesinin tebliğine ilişkin belgeleri ibraz etmesi için 30 günlük kesin süre verilmişse de, davacı vekilinden talep edilen belgelerin sunulması zaman alacağı için verilen 30 günlük kesin süre makul değildir....

        Kararı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının kamu düzenine ilişkin ...’nın 329 ve 405/.... maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davaya konu ... ... Mahkemesi’nin yapmış olduğu yargılama sonucu verdiği kararın, dosya içindeki tebliğ belgelerinden anlaşılacağı üzere davalıya ... Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığı ile tebliğ edildiği ve süresinde yasal yollara başvurulmadan kesinleşmiş bulunduğu anlaşılmaktadır....

          CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aynı yabancı mahkeme kararının tenfizi talepli davasının Konya 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/776 E., 2013/163 K. sayılı kararıyla yabancı mahkeme kararının usulüne uygun tebliğ edilmediği, tenfiz şartlarının bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, ortada kesin hüküm bulunduğunu, tenfizi istenen karar kesinleştirildikten sonra ilgili mahkemece kesinleşmiş kararın davacının Almanya'daki Avukatı Avukat Aldebert'e tebliğ edilmek suretiyle yeniden eski tarih itibariyle kesinleştirme yapıldığını, kesinleşmiş karara Avukat Aldebert'in yapacak birşeyi olmadığını belirttiğini, ilgili kararın yabancı mahkeme nezdinde 05/12/2011 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşmiş kararın yeniden davacının vekiline tebliğ edilmesinin davalıya bu karara karşı yeni bir başvuru hakkı tanımayacağını, bu durumda davalının savunma hakkının kısıtlanmış olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir...

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından verilen dava dilekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, dava dilekçesinin ekinde sunulan delil listesinde sözü edilen belge ve tutanakların tarafına tebliğ edilmediği, MÖHUK madde 50'ye göre tanıma veya tenfiz kararının verilebilmesi için gerekli olan ön koşullarının yabancı bir mahkeme tarafından verilmiş ilamın bulunması, yabancı mahkeme kararının hukuk davalarına ilişkin olması, kararın kesinleşmiş olması, tanıma ve tenfizin kabul edilebilmesinin ise MÖHUK madde 58'de düzenlenmiş olduğu, yabancı mahkeme kararında müvekkilinin savunma yapmadığı, davanın yokluğunda karara çıkmış olduğu, bu sebeple verilmiş olan yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün olmayıp reddi gerektiğini beyanla haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yabancı mahkeme kararının tenfizi kararı verilebilmesi için Türkiyede tenfizi talep olunan yabancı mahkeme kararında tenfizin talep edildiği hususta hüküm bulunması gerektiğini, davacının müvekkilin önceki evliliğinden olan müşterek çocuğu olduğunu, müvekkil önceki eşinden İsviçre’de Bülach Bölge Mahkemesinin FE110168- C/U BM/bs sayılı 26/01/2015 tarihli ve 17/02/2015 kesinleşme tarihli ilamıyla boşandığını, davacının müvekkilden nafaka alacağı söz konusu olmadığını belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          son derece vahim olduğunu, taleplerinin yeni bir vesayet kararı olmayıp, yabancı memleket kararının ülkemizde tanınması olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

          Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının kamu düzenine ilişkin ...’nın 329 ve 405/.... maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davaya konu ... ...Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yapmış olduğu yargılama sonucu verdiği kararın, dosya içindeki tebliğ belgelerinden anlaşılacağı üzere davalıya ... Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığı ile tebliğ edildiği ve süresinde yasal yollara başvurulmadan kesinleşmiş bulunduğu anlaşılmaktadır....

            Kararı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının kamu düzenine ilişkin ...’nın 329 ve 405/.... maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davaya konu ... ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yapmış olduğu yargılama sonucu verdiği kararın, dosya içindeki tebliğ belgelerinden anlaşılacağı üzere davalının ... dışında mukim avukatına tebliğ edildiği ve süresinde yasal yollara başvurulmadan kesinleşmiş bulunduğu anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu