Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı Yasanın 54/c maddesinde tenfizi istenen kararın ayrıca kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gerektiği belirtilmiş, yürürlükten kalkan 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 38/e maddesi hükmüne yer verilmemiştir. Buna göre yabancı mahkeme kararının verilmesinde uygulanan hukuk ve bunun hangi ölçülere göre uygulandığı değil, yabancı kararın Türkiye'de icra edilmesi halinde meydana gelecek sonuçların Türk kamu düzenini ihlal edip etmeyeceğinin araştırılması gerekir. Anılan maddede yer alan "hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması" ifadesinden yabancı mahkeme kararının esasına uygulanan hukukun Türk kamu düzenine aykırılığının incelenemeyeceği, sadece hükmün tenfizi sonucunda ortaya çıkan hukuki sonuçların kamu düzenine aykırı olması halinde yabancı mahkeme kararının tenfizinin reddedileceği sonucuna varılmalıdır....

    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir....

      Eyalet (Asliye Hukuk) Mahkemesi tarafından verilen 29.04.2009 tarih 22 O 416/08 numaralı kararın kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın ve masraf tespit kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenilen kararın posta yoluyla tebliğ edildiği, Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun biçimde tebliğ edilmemiş olan söz konusu kararın kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir....

        Kararı, asıl ve birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen yazılı şekilde, asıl ve birleşen davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece bozma öncesi verilen kararda, davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, yabancı mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerektiği, dava konusu yabancı mahkeme kararının dava tarihi itibariyle usulünce kesinleşmediği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yabancı Mahkeme Kararının Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm vasiyetnamenin açılmasına ve buna dayalı mirasçılık belgesi verilmesine dair yabancı mahkeme kararlarının tenfizi istemine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.07.2011 (Pzt.)...

            Tahkim Divanı tarafından atanan Hakem tarafından tesis olunan Esas:----- tarihli kesinleşmiş kararın tanınmasına ve tenfizine; Kararın kesinleşmesine müteakip kararın tanınıp tenfiz olduğu hususunun Yabancı Hakem kararının altına yazılarak mühürlenip imzalanmasına; her türlü yargılama giderlerimiz ile Vekâlet Ücretinin karşı tarafa yükletilmesine; Şimdilik diğer her türlü Talep ve Dava Hakları saklı kalmak kaydı ile, karar verilmesini bilvekale, talep ve dava ettikleri anlaşıldı....

              Karar sayılı kararın ve kesinleşme şerhinin apostil şerhli aslı ile onanmış tercümesini sunması için 1 aylık kesin süre verilmiş, davacı vekilince 28/09/2022 tarihinde yabancı mahkeme kararının aslı ve tercümesinin sunulduğu beyan edilmiş ise de davacı vekilince sunulan beyan dilekçesinin ekinde sadece tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının onaylı tercümesi ile yabancı mahkeme kararının suretinin bulunduğu, yabancı mahkeme kararının aslının verilen kesin süreye rağmen kesin süre içerisinde ve duruşma gününe karar dosyaya ibraz edilmediği anlaşıldığından 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 53....

                Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 2675 sayılı MÖHUK’nın 38/c maddesi (yeni 5718 SK’nın 54/c maddesi) uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının tarafları, konusu ve sebebi “aynı” olan Türk mahkemelerinden verilmiş bir kararla bağdaşmaması halinin Türk kamu düzenine aykırılık oluşturacağı, hatta buna rağmen kararın tenfizine karar verilmişse bu durumun, HUMK’nın 445/10. maddesi uyarınca bir yargılamanın yenilenmesi nedeni olacağı açıktır Somut olayda, davalı vekilinin kesin hüküm itirazı üzerine ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/704 E-2012/551 K sayılı dosyası getirtilmiştir....

                  nın inceleme tarihi itibariyle ergin oldukları ve davacı tarafından yabancı mahkeme kararının boşanma, nafaka ve velayet yönünden tanınması ve tenfizi isteği haricinde usulüne uygun olarak harcı verilmek süretiyle bağımsız bir velayet davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yabancı ilamın tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir ( MÖHUK m. 52/1). Yabancı mahkeme kararının tenfizi istemli davada, karşı taraf davalı kendisine karşı tenfiz istenen kişi ancak tenfiz ve tanıma şartlarının mevcut olmadığı, yabancı mahkeme ilamının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş yahut ilamın yerine getirilmesine engel bir sebebin ortaya çıkmış olduğunu öne sürerek isteğe karşı koyabilir (MÖHUK m. 55/2). Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır (MÖHUK m. 58/1)....

                    Bu durumda, öncelikle mahkemece, davacı vekiline dava dilekçesi açıklattırılarak hangi kararın tenfizi isteminde bulunduğu açıklatılarak, oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesi açıklattırılmadan davanın esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir. Davacı vekilinin dava dilekçesine eklediği yabancı mahkeme ilamı ve masraf tespit kararıyla ilgili olarak kabule göre de, davacının, tenfize konu asıl karar ve masraflara ilişkin kararın aslını ve onanmış tercümesini sunmadığı, davaya dayanak yabancı mahkeme kararı ve dava dilekçesini davalıya diplomatik yolla tebliğ ettirdiğine dair belgeleri ibraz etmediğinden kesinleşmiş bir kararın söz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi de yerinde değildir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfizine karar verilebilmesi için yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak kesinleşmiş olması gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu