Tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararı belirli bir alacağın tahsiline yönelik olduğundan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 4. maddesine göre tenfiz davası nisbi harca tabidir. O halde mahkemece tenfizi istenilen karardaki alacak miktarının dava tarihindeki Türk Lirası karşılığı tespit ettirilip, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/a ve 32. maddeleri gözetilerek, davacı vekiline bu miktar üzerinden harcın tamamlanması konusunda kesin süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken, eksik harç ile yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26.02.2013 tarih ve 2012/44-2013/83 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin davalıya dava miktarı olan ücreti ödemesine rağmen, davalı şirketin yapması gereken işi yapmadığını ve aldığı avans tutarını iade etmediğini, Rusya Federasyonunda Eyalet Tahkim Mahkemesinde alacak davası açıldığını, mahkemenin 24.05.2011 tarihinde 33.172.253 Ruble (1.846.367 TL) alacağın ödenmesine ve 188.361 Ruble (10.512 TL) mahkeme masrafı ve harçların davalıdan alınmasına karar verdiğini, kararın 25.06.2011 tarihinde kesinleştiğini, ayrıca mahkemenin müvekkili ve R. şirketinin başvurusu üzerine yine müvekkili şirketin sahibi olduğu R....
Maddesi gereği; "bütün mirasçıların rıza göstermesi ve tapuya birlikte müracaat etmesi halinde tapuya tescili yapılır" dendiğini, açmış olduğumuz bu davada ise vasiyetname yapan Nihat TAŞAN' ın üç mirasçısından bir tanesinin rızası yoktur ve hatta itiraz etmektedir. Bu sebeple mahkeme kararı olmadan tapuya tescili mümkün olmadığını, bu kararın kaldırılarak vasiyetnamenin tenfizi gerektiğini, Havza Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/12/2022 tarih, 2022/276 E. , 2022/221 K. Sayılı vermiş olduğu kararıyla hem esas hem usul yönünden eksiklikler bulunduğu için ve hatta tanık, bilirkişiye başvurmadığı için eksik inceleme ve araştırma sonucunda vermiş olduğu bir karar olduğu için işbu kararı istinaf etmek zorunluluğu hasıl olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....
Her ne kadar mahkemenin de kabulünde olduğu üzere söz konusu tebliğ evraklarının işbu tenfizi istenen dava ile ilgili olduğu net bir şekilde anlaşılamamaktaysa da davacı taraf, sundukları evrakın mahkemece yeterli görülmezse ... Cumhuriyet Başsavcılığı Bakanlık Muhabere Bürosuna müzekkere yazılarak davalı vekiline tebliğ edilen belgelerin tenfizini istedikleri karara ilişkin olup olmadığının sorulmasını istemiştir. Bu durumda mahkemece, belirtilen hususta ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve ... Bakanlığı'na müzekkere yazılarak davacı vekilince sunulan tebligata ilişkin belgelerin tenfizi istenen yabancı mahkeme kararına ilişkin olup olmadığının sorulması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
Davanın açılması, tebligatların yapılması, delillerin toplanıp değerlendirilmesi hükmün verilmesi ve kesinleştirilmesi hakimin kanunununa tabidir. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 60-63. maddelerinde yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. Buna göre, “kesinleşmiş” ve “icra kabiliyeti kazanmış” veya “taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartlarını, yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından farklı olarak ayrıntılı olarak düzenlenmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/113 karar sayılı dosyası ile açılıp okunduğunu belirterek, vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetname konusu taşınmazların adına tesciline ve bankadaki paraların ise kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., dava konusu vasiyetnameyi ve davayı kabul ettiğini belirtmiş, diğer davalılar ... ve ... ise duruşmadaki beyanlarında, vasiyetnameyi kabul etmediklerini belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile, muris ...'nin ... Noterliğinin 27/05/2004 tarih ve ... yevmiye nosu ile düzenleme şeklindeki vasiyetnamesinin tenfizine, tek tek sayılan taşınmazların tapusunun murisin hissesi oranında iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, murise ait ... Şubesi 7628 -146791 nolu hesaptaki paranın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Somut olayda; murise ait resmi vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir....
Mahkemece; vasiyetnamenin yerine getirilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunlasından sonra itiraza uğramaması veya vasiyetnamenin açılması ile vasiyetnamenin iptali ve tenkisine yönelik davaların kesinleşmesinin gerektiği, bu hususun vasiyetname tenfizi için gerekli dava şartı olduğu, eldeki vasiyetnamenin tenfizi davası bakımından dava şartının gerçeklemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Kural olarak; bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada incelenmekte ve kesin olarak karara bağlanacak bir hukuki durumun mevcut olup olmadığına, kısmen veya tamamen bağlı ise; mahkeme, o davanın sonuçlanmasını beklemek üzere yargılamayı erteleyebilir. Hukuk mahkemesinde, görülen bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması, başka bir mahkemenin görevi içindeki bir hususun çözümüne bağlı ise; o hususun görüldüğü davanın sonuçlanmasını, kendisi için bekletici sorun yapabilir....
İkinci çekinceye göre ise-----yalnız akdi veya akit dışı hukuki münasebetlerden kaynaklanan ve kendi iç hukukuna göre ticari mahiyette sayılan uyuşmazlıklar hakkında uygulanacaktır.Karşılıklılık esasına bakıldığında------------- olduğu ve bu şartın gerçekleştiği anlaşılmaktadır.--- ikinci çekincesi yönünden yapılan incelemede tenfizi istenen hakem kararlarının ----- tarafından verildiği, ticari iş nedeniyle ödenmeyen bir alacağa ilişkin olduğu, bu nedenle ------- göre akdi münasebetten kaynaklanan ve ticari mahiyette sayılan bir uyuşmazlık kapsamında yer aldığı, dolayısıyla bu yöndeki şartında gerçekleştiği anlaşılmıştır. ------ sadece yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfiz engelleri düzenlenmiş olup, genel olarak yabacı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi usulü düzenlenmemiştir. Yine sözleşme gereğince tanıma ve tenfize ilişkin -- kurallar uygulanacaktır....
Dava, taraflar arasında yabancı mahkemece verilmiş bulunan kesinleşmiş kararın tenfizi talebine ilişkindir. Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tenfizi talep olunan mahkeme kararı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, ... Mahkemesinin 12 Haziran 2019 tarih ve ... dava numaralı dosyasında verilen kararın taraflarca itiraz edilmeksizin kesinleştiği belirtilerek, kararın tanınması ve tenfizi talebine ilişkindir. Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanunun (MÖHUK) 50.maddesinde "Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır." denilmektedir....
, sonuç itibariyle tenfizi istenen yabancı mahkeme ilamının dava dilekçesinin ve gıyabi kararın diplomatik yolla tebliğine ilişkin tebliğ evrakı olmadığı için 1972 tarihli Almanya ve Türkiyenin de taraf olduğu Uluslararası Tebligatların Usulüne İlişkin Sözleşmenin 10. maddesindeki adi posta yoluyla tebliğine, Türkiye'nin ihtirazi kayıt koyduğu adi posta yolu ile tebliği benimsemediği gerekçesiyle yabancı mahkeme ilamının tenfizi şartları oluşmadığı için davanın reddine karar verilmiştir....