Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....

    Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak ... Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuştur. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir. ......

      Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, MÖHUK'un 54. maddesinde düzenlenen tenfiz şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir.Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....

        Karar sayılı kararın ve kesinleşme şerhinin apostil şerhli aslı ile onanmış tercümesini sunması için 1 aylık kesin süre verilmiş, davacı vekilince 28/09/2022 tarihinde yabancı mahkeme kararının aslı ve tercümesinin sunulduğu beyan edilmiş ise de davacı vekilince sunulan beyan dilekçesinin ekinde sadece tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının onaylı tercümesi ile yabancı mahkeme kararının suretinin bulunduğu, yabancı mahkeme kararının aslının verilen kesin süreye rağmen kesin süre içerisinde ve duruşma gününe karar dosyaya ibraz edilmediği anlaşıldığından 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 53....

          Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun belirlendiği, davada ise vesayet mahkemesi olarak görevli Almanya yerel mahkemesinin kararının tanınması ve tenfizi istenildiğinden mahkemenin görevsizliğine dair karar vererek mahkemeler arası görev uyuşmazlığı doğduğundan merci tayini için dosya resen dairemize gönderilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vesayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Davaya konu istem, yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine ilişkin bulunmaktadır. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un ikinci kısmının ikinci bölümünde düzenlenmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vesayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Davaya konu istem, yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine ilişkin bulunmaktadır. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un ikinci kısmının ikinci bölümünde düzenlenmiştir. Kanunun 50 ilâ 57. maddeleri tenfize, 58 ile 59. maddeleri ise tanımaya ilişkindir. 5718 sayılı Kanun'un; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50. maddesinin 1. fıkrası uyarınca: “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesine göre; “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir.”...

          Davaya konu tenfizi istenen vasiyetname incelendiğinde ; vasiyeti yerine getirme görevlisi atanmadığından, vasiyetnamenin tenfizi davasının murisin yasal mirasçılarına karşı açılması gerekmektedir. Murisin, dosya içerisinde mirasçılık belgesi bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde; mahkemece, vasiyetnameyi yerine getirme görevlisi bulunmadığından vasiyetnamenin tenfizi talebinin tüm yasal mirasçılara yöneltilmesi gerektiği belirlenmekle; murisin mirasçılık belgesinin onaylı örneğinin getirtilerek, taraf olmayan varsa diğer mirasçılarının davaya dahil edilerek, taraf teşkili sağlanması gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olmuştur. Öte yandan, Vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi (tenfizi) için de her şeyden önce vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir. Dava, murise ait resmi vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir....

          İPOTEĞİN TÜRK LİRASI KARŞILIĞI YAPILMASITAKİBİN YABANCI PARA BİRİMİ ESAS ALINARAK YAPILMASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 145 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilen merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Takibin dayanağı olan ipotekler Türk Lirası karşılığında yapılmış ve ipoteği paraya çevrilmesi yolu ile borçlular hakkında takibe geçilmiştir. Alacağın muayyenlik ilkesine ve ana paranın tür ve miktar olarak değiştirilmesinin söz konusu olmayacağına göre, alacaklının kredi sözleşmesindeki yabancı para birimini esas alarak takibe başlaması yasaya aykırıdır. Ancak, mercice ipotek akit tablolarındaki Türk Lirası limiti esas alınarak borçlunun sorumluluğunun tespit edilmiş olduğu için yukarıdaki eksiklik bozma nedeni yapılmamıştır....

            Davaya konu tanınması/tenfizi talep edilen yabancı mahkeme ilamının boşanma ilamı olması nedeniyle eldeki davada boşanma hükümlerine tabidir. Bu doğrultuda davalı vekilince sunulan vekaletnameninde boşanma davalarını ve yabancı mahkeme ilamının tanıması ve tenfizi davalarını talep ve takip yetkisinin içeren, fotoğraflı özel vekaletname olması gerekmektedir. İlk derece mahkemesince yapılacak işlem davalı vekiline usulünce düzenlenmiş vekaletnamesini sunmak üzere yeterli kesin süre verilmesi, süre içerisinde usulüne uygun vekaletname sunulmaz ise gerekçeli kararın davalı asile tebliğ edilerek istinaf süresi beklenerek ve de vekili tarafından sunulan istinaf başvurusuna muvafakatı olup olmadığı sorularak dosyanın Dairemize gönderilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak; Dosyanın açıklanan eksikliklerinin giderilmesi için geri çevrilmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

            Hükmü ile de, yabancı mahkemelerce verilen hukuk davalarına ilişkin hükümlerin ülkemizde hüküm ve sonuç doğurabilmesi için tanıma ve tenfiz edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.Bu durumda, yabancı mahkemelerce verilen nafakaya ilişkin hükümlerin ülkemizde icra edilebilmesi için Türk mahkemelerince verilecek bir kararla tanınması ve tenfizi ulusal ve uluslararası mevzuata göre zorunlu bulunduğundan; mahkemece, bu tür kararların doğrudan icra edilebileceği gerekçesi ile davanın reddinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu" belirtilerek, hükmün HUMK.nun 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.Davada; nafaka yükümlülüğü konusundaki yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi talep edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu