Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfızine ilişkin davalar, basit yargılama usulüne tabidir (HMK m. 316). Basit yargılama usulüne tabi davalarda, mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir (HMK m. 320/1). Şu halde basit yargılama usulüne tabi bir işin duruşmasız incelenebilmesi evvela kanunen mümkün olmalıdır. Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfızine ilişkin davalar kamu düzeniyle doğrudan ilgili olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Davanın bu niteliği, duruşmalı inceleme yapılmasını, delil toplanmasını ve ayrıntılı araştırmayı gerekli kılmaktadır. Mahkemece, 09/07/2020 tarihinde dosya ele alınıp duruşma açılmaksızın hüküm verilmiştir. Dolayısıyla taraflara iddia, savunma ve ispat hakkı tanınmamış olup, hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiştir (HMK m. 27)....

Somut olayda; mahkemenin hükmüne dayanak yaptığı 08.09.2015 günlü celsede verilen ara kararında, davaya konu vasiyetnamenin açılması ile vasiyetçinin mirasçılarını gösteren yabancı mahkeme kararlarının apostil şerhli asılları ile usulünce yapılmış tercümelerinin iki haftalık kesin süre içerisinde davacı tarafça sunulması istenilmiş, ancak karar gereğinin yerine getirilmemesi durumunda bunun sonuçları hazır bulunan davacı vekiline anlatılıp uyarılmamıştır. Diğer taraftan, davacı tarafından dosyaya sunulan yabancı mahkeme ilamından: davaya konu vasiyetnamenin, vasiyetçinin son yerleşim yeri olan yer mahkemesine gönderildiği, diğer bir anlatımla vasiyetnamenin düzenlediği yer hukukuna göre açılması ile ilgili davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır....

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Damga Vergisi Kanunu'nun Ek 2. maddesinde belirtildiği şekilde bir kamu kurumu ve kuruluşu tarafından yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olarak ihaleye çıkıldığı ve üç adet yabancı firmanın ön yeterlikten geçtiği, bir adet yabancı firmanın da ihaleye katıldığını, dosyada bulunan "Ön Yeterlik Değerlendirme Sonucu Tutanağı"nın tetkikinde görüleceği üzere 3 adet yabancı firmanın ihaleye katıldığını ve yeterlikten geçtiğini, bunlardan iki tanesinin ortaklık olarak, üçüncü firmanın da tek başına ihaleye katıldığını, bu durumda davalı idarenin sözünü ettiği Ek 2. maddenin 4. fıkrasında yer alan "uluslararası ihale" tanımına uygun olarak ihaleye 3 adet yabancı firmanın katıldığının ihtilafsız olduğunu, söz konusu Kanun hükmünün hukuka ve Anayasaya karşı olan durumunun açıklığa kavuşması amacı ile dava dosyasının Anayasa Mahkemesine gönderilmesini talep ettikleri halde bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, ödenen damga...

      ın rahatsızlığından dolayı Almanya Devletinin Hamburg-Wandsbek Bölge Mahkemelerince 18.12.2013 tarihinde eşine vasi olarak atandığını ve eşinin menfaatine olan işleri Türkiye'de yapabilmesi için vasi tayini kararının mahkemece tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini istemiş, mahkemece konunun Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi kapsamına girdiği, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine dahil bir konuda, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 2675 sayılı MÖHUK'nu yürürlükten kaldırıp, 12.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5718 sayılı MÖHUK'nun yabancı mahkemece verilen ilamların tanınmasına ilişkin 58. maddesi, yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesinin yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı olduğunu, tanımada 54. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmayacağını, ihtilâfsız kaza kararlarının tanınmasının da aynı hükme tâbi...

        ana yüklenici firmaların (alt yükleniciler hariç) yapacakları teslim, hizmet ve faaliyetlerin damga vergisinden müstesna olduğu; 4. fıkrasında; bu maddenin uygulanmasında, uluslararası ihalenin; Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olarak çıkarılan ve yabancı firmalarca da teklif verilen ihaleyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....

          Tanıma ve tenfiz davalarının niteliği gereği yabancı mahkeme kararlarının esasının tetkik edilmesi yapılan maddi ve hukuki tespitlerin doğruluğu ve yanlışlığının, tahkim sözleşmesinin, imzanın, ehliyetin, savunma hakkının ve tebligat usulünün yeniden incelenmesi mümkün olmayıp karar ancak kanunda belirtilen şartlar dahilinde yabancı hükmün tenfizinin Türk kamu düzenine aykırı sonuçlar meydana getirip getirmeyeceği yönünden incelenebilir. Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi hakkında mevzuat 5718 Sayılı MÖHUK ile Türkiye'nin de imzalayıp onayladığı yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi hakkındaki 10/06/1958 tarihli New York Konvansiyonudur. 5718 Sayılı MÖHUK 60.maddesine göre kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkeğin kabul edilen davası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ilişkin davalar, basit yargılama usulüne tabidir (HMK m. 316). Basit yargılama usulüne tabi davalarda, mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir (HMK m. 320/1). Şu halde basit yargılama usulüne tabi bir işin duruşmasız incelenebilmesi evvela kanunen mümkün olmalıdır. Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ilişkin davalar kamu düzeniyle doğrudan ilgili olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Davanın bu niteliği, duruşmalı inceleme yapılmasını, delil toplanmasını ve ayrıntılı araştırmayı gerekli kılmaktadır....

              Buna karşın eldeki dosyada olduğu gibi yabancı ülkede açılan ve karara bağlanan aynı tür davalarda verilen ortak olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesi halinde Türkiye’de açılan davalar ile yabancı ülkede açılan davalarda tamamen zıt sonuçlara ulaşılacak, ayrıca Türk Mahkemelerinin emredici yasal düzenleme sonucu verdikleri çok sayıdaki karara tezat teşkil edecek yabancı mahkeme kararlarına Türkiye’de icra kabiliyeti kazandırılacak ve netice olarak bu durum MÖHUK’un 54/1-c maddesinde düzenlenen Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil edecektir....

                ) yabancı mahkeme kararının tenfizinin koşulları mevcut olduğu anlaşılmakla gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  Hukuk Dairesi'nin 22 O 425/08 numaralı dosyasından verilen 20/05/2010 tarihli yabancı mahkeme ilamının ve yargılama masraf tespit kararının kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararlarının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yabancı mahkeme tarafından müvekkilinin savunma hakkının ihlal edildiğini, yabancı mahkeme kararının usulüne uygun şekilde kesinleşmediğini, bu nedenle kararın tenfiz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada taraflar arasında görülmekte olan davanın 05.12.2019 tarihinde 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle açılan dava ile illgili karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Davacı vekili bu kez karar düzeltme talep etmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu