mahkeme kararının aslı ve onaylı tercümesi ile Yabancı Mahkemede açılan dava dilekçesi ile yabancı Mahkeme kararının adli yoldan tebliğine dair evrakın dosyada bulunması dava şartlarından olup bu belgeler savunma hakkının ve karara karşı temyiz ve itiraz hakkının kullanılmasının, bu hakkın kullanılması ile kararın kesinleşmesinin ön şartı olduğunu, belirtilen belgeler dosyada mevcut olmadığından tenfiz kararı verilmesi mümkün olmadığını, ayrıca davacı tarafından dosya kapsamında bahsi geçen belgelerin arasında tenfizi talep edilen yabancı mahkemede açılan dava dilekçesi ile yabancı mahkeme kararının davalıya adli yoldan tebliğ edildiğine dair herhangi bir evrakın varlığından bahsedilmediğini, yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi kurumu MÖHUK 54 vd....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yabancı mahkeme kararının tenfizi kararı verilebilmesi için Türkiyede tenfizi talep olunan yabancı mahkeme kararında tenfizin talep edildiği hususta hüküm bulunması gerektiğini, davacının müvekkilin önceki evliliğinden olan müşterek çocuğu olduğunu, müvekkil önceki eşinden İsviçre’de Bülach Bölge Mahkemesinin FE110168- C/U BM/bs sayılı 26/01/2015 tarihli ve 17/02/2015 kesinleşme tarihli ilamıyla boşandığını, davacının müvekkilden nafaka alacağı söz konusu olmadığını belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkin olup, yabancı mahkeme kararında asıl davalı (borçlunun) ticaret şirketi olmasına ve eldeki davada davalı tarafça sunulan temyiz dilekçesinde borcun konusunun ticari iş niteliğinde olduğunun belirtilmesi karşısında, hükme ilişkin temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 08/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenen karara ilişkin dava dilekçesinin 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin Lahey Sözleşmesi'nde belirtilen usule uygun biçimde davalıya tebliğ edilmediği, davalıya savunma hakkının tanınmadığı ve adil yargılanma ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece, tenfizi istenilen karara ilişkin dava dilekçesinin davalıya Lahey Sözleşmesi'ne uygun bir biçimde tebliğ edilmeyerek davalının savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dosyaya sunulan tebliğ evraklarından ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yapmış olduğu yargılamada, dava dilekçesinin ......
Bölge Mahkemesi'nin 18/04/2013 tarih ve 1531 sayılı ilamının onaylı suretinin ve tercümesi ile mahkeme ilamının kesinleştiğine ilişkin şerhin dosyaya ibraz edildiği, ibraz edilen bilirkişi raporuna göre ilamın ... usul kanununa göre kesinleşmiş olduğu, ilamın Türk mahkemesinin kesin yetkisini ilgilendiren bir konuda verilmemiş olduğu, davalıya usulüne uygun savunma hakkının tanındığı, kararı veren ... ile Türkiye Cumhuriyeti devleti arasında karşılıklılık esasının bulunduğu, ilamın davalının savunma haklarına riayet edilerek verilmiş olduğu, tanıma ve tenfiz şartlarını sağladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekilli temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi talebine ilişkindir. 1- MÖHUK 53. maddesi uyarınca yabancı mahkeme kararının tenfizi için dava tarihinde kesinleşmiş olması şarttır. Sunulan yabancı mahkeme kararında yürürlüğe girdiğine dair şerh mevcuttur....
Karar Düzeltme Sebepleri Davacı vekili, yabancı mahkeme kararının müvekkiline tebliğ edilmeden kesinleştirildiğini, müvekkilinin savunma ve temyiz hakkından mahrum bırakıldığını, İtalya Usul Kanunu'na göre kararın tebliğe çıkarılmadan 1 yıl beklenilmesinden sonra kesinleştirilmesinin adil yargılanma hakkı ve Türk kamu düzenine aykırı olduğunu, Yargıtay daireleri arasında yabancı mahkeme kararlarını kesinleştirilmesi hususunda farklı kararlar olduğundan Yargıtay Birinci Başkanlık Kuruluna içtihadı birleştirme başvurusunda bulunduklarını, bu hususun bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tenfizi şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir. 2....
Kararı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece tenfizi istenilen kararın davalıya Lahey Sözleşmesi uyarınca tebliğ edildiğine ilişkin belgelerin ibraz edilmediği, dolayısıyla kesinleşmiş bir karardan söz edilemeyeceği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davacı tarafça dava dilekçesine ekli olarak gerek tenfizi istenilen karara ilişkin dava dilekçesinin gerekse tenfizi istenilen kararın ... Bakanlığı ... Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla davalı vekiline tebliğ edildiğine ilişkin evrak dosyaya sunulmuştur....
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; tenfizi istenen karar, Çek Cumhuriyeti Prag 6....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....
Bu durumda, yabancı kararda yer alan hükmün icra edilmesi ile ortaya çıkacak sonuç hukukun genel prensiplerine, toplumun genel örf adet ve ahlak telakkilerine aykırı düşmedikçe ve anayasanın temel ilkelerine aykırı bulunmadıkça yabancı kararın Türk kamu düzenine aykırılığından söz edilemez. Somut davaya konu yabancı mahkeme kararının tenfizi Türk kamu düzenine aykırılık oluşturmadığından yerel mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun karar düzeltme isteminin reddine dair gerekçesine katılmıyorum. ......