maaşının tamamını bloke ettiğini ve kredi alacağına mahsup etmeye devam ettiğinden bahisle, öncelikle dava sonuna kadar, müvekkilin emekli maaşının tümü üzerine konan blokenin emekli maaşının 3/4 oranındaki kısmı üzerinden kaldırılması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesine, fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile; müvekkilinin hesabına konan blokenin emekli maaşının 3/4 oranındaki kısmı üzerinden kaldırılmasına ve yapılan tüm kesintinin 3/4 ü oranındaki kısmının (şimdilik kısmi dava olarak 100 Tl talep edilmiştir, yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile belirlenecek tutara ıslah edilecektir) dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir....
Açıklanan nedenlerle, davacının hesabına dair bir ihtilaf bulunmadığından yalnızca para üzerinde bloke olduğundan, yine para üzerine konulan blokenin idari ve devamında yargısal bir işlem ile konulmuş olması ve henüz kaldırılmamış olması sebebiyle davanın reddinin gerektiği, ayrıca kabul kararı verilecekse dahi yalnızca blokenin kaldırılması şeklinde kararın; bir eda hükmü içermediği yalnızca yapma borcu yükleyen bir edim içerdiği dolayısıyla muarazayı çözmeyeceği gözetildiğinde paranın iadesine yönelik de hüküm kurulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun tüm hesaptaki blokenin kaldırılmasına yönelik hükmüne ve gerekçesine katılmam mümkün olmamıştır. Nitekim Yargıtay 11....
sürerek, maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
maaşı üzerine davalı tarafından konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmiştir....
KARAR Davacı, polis memuru olarak görev yapıp maaşını davalı bankanın Çanakkale Şubesinden aldığını, ayrıca davalı bankadan 2 ayrı tüketici kredisi kullandığını, kredi taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle bankaca kredi sözleşmesinin haksız şart içeren maddesi gereğince maaş hesabına bloke konulduğunu, bu nedenle maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, kredi sözleşmesi ve ekine göre bankanın virman takas, mahsup hakkı bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davalı bankadan aldığı maaşına, kullandığı kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle, konulan blokenin kaldırılması amacıyla eldeki davayı açmıştır....
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davacının verdiği rehnin, 27.9.2007 tarihli genel kredi sözleşmesine konu doğmuş ve doğacak alacakları teminat altına aldığı, davalı bankaca 08.10.2007 tarihli 10.000.-TL.lik genel kredi sözleşmesiyle ticari finans teminatlı ayrı bir kredi türünün kullandırıldığı, bu krediye % 100 marjlı kefalet, % 130 marjlı finansman senedi/çeki teminat alınacağının belirtildiği, davacının verdiği rehnin 08.10.2007 tarihli 10.000.-TL.lik genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan ticari finans teminatlı kredinin teminatını oluşturmadığı, bu nedenle davaya konu bloke işleminin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalı banka tarafından 12.3.2008 tarihinde konulan 10.000.-TL.lik blokenin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 93.maddesi ile İcra İflas Kanununun 83.maddeleri uyarınca davacının emekli maaş hesabına konulması mümkün olmayıp hacizden önceki dönemde haczi caiz olmayan bir malın haczedilemeyeceği hakkında alacaklı banka ile yapılan anlaşma da geçerli olmayıp, davacının emekli maaş hesabı üzerinde haciz bulunmasa da davalı bankanın bu maaş hesabı üzerinde bloke uygulamış olmasının da haciz sonuçlarını doğuracak nitelikte olduğundan ilgili maaş hesabı üzerinden blokenin kaldırılmasını talep etme zorunluluğu doğduğunu, bu nedenlerle öncelikle dava sonuçlanıncaya kadar davacının emekli maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile blokenin dava tarihi itibarı ile kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 93.maddesi ile İcra İflas Kanununun 83.maddeleri uyarınca davacının emekli maaş hesabına konulması mümkün olmayıp hacizden önceki dönemde haczi caiz olmayan bir malın haczedilemeyeceği hakkında alacaklı banka ile yapılan anlaşma da geçerli olmayıp, davacının emekli maaş hesabı üzerinde haciz bulunmasa da davalı bankanın bu maaş hesabı üzerinde bloke uygulamış olmasının da haciz sonuçlarını doğuracak nitelikte olduğundan ilgili maaş hesabı üzerinden blokenin kaldırılmasını talep etme zorunluluğu doğduğunu, bu nedenlerle öncelikle dava sonuçlanıncaya kadar davacının emekli maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile blokenin dava tarihi itibarı ile kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, davacının kendisine ait bireysel kredi borcu ve ablasının kullandığı bireysel kredi borcuna olan kefaletinden dolayı yetim aylığı maaş hesabından yapılan kesintilerin iadesi ve maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici sıfatıyla) Mahkemesi’nin; davaya İcra Hukuk Mahkemesi’nce bakılması gerektiği yönündeki kararının davacı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2013/10054 E. 2013/10079 K sayılı ilamı ile “taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir” denilmek suretiyle bozulmuş ve mahkemece bozmaya uyularak davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak 4077 sayılı Yasa hükümleri uygulanarak çözümlenmiştir. Uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 13....
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1.bendinin silinerek, yerine, “1-Davanın kabulü ile, davacının 01.08.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının ve davalı Kuruma prim borcu bulunmadığının tesbitine,” tarih ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 22.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......