WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ: Hükmün 3 nolu bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine “Dava tarihi 03.11.2011 tarihini takip eden ay başı olan 01.12.2011 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine" cümlesinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davalı işyerinde 15/09/1986 tarihinden itibaren çalışan davacının iş sözleşmesinin yaşlılık aylığına hak kazanması gerekçe gösterilerek 30/06/2011 tarihinde sonlandırıldığını, yaşlılık aylığına hak kazanmanın fesih için geçerli bir sebep olarak kabul edilemeyeceğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir....

      Somut olayda davacının 55 yaşını doldurmuş olduğu, 25.03.1970 tarihinden itibaren 15 yıldan fazla sigortalı olup 2147 Sayılı Yasa kapsamında borçlandığı 4590 gün dikkate alındığında 17.01.2006 tarihli tahsis talebine göre 01.02.2006 tarihinden itibaren kısmi yaşlılık aylığına hak kazandığı ve Kurum tarafından yargılama sırasında 1.2.2006 tarihinden itibaren 25.03.2008 tarihinde yapılan işlemle kısmi yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşıldığından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur. Kabule göre de; davacının 5000 gün prim ödeme koşulu bulunmadığı için kısmi müstakil yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti yerine tam yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

        Davacı 1.4.1962 doğumlu olup 6.8.1978 tarihli ilk çalışma başlangıcından itibaren tahsis talep tarihi olan 5.5.2009 tarihinde 506 sayılı Yasanın Geçici 81.maddesine göre 25 yıllık hizmet yılını 44 yaşını ve 5000 prim ödeme gün sayısını tamamlamış durumda olup yaşlılık aylığına hak kazanmaktadır.Ancak kurumun tarım sigortaılığını önce 1.1.2000 tarihinden itibaren geçerli sayması bu nedenle yaşlılık aylığı talebini 14.5.2009 tarihli yazı ile reddetmesi üzerine 21.5.2009-15.6.2009 tarihleri arasında 26 gün ve 17.6.2009-29.9.2009 tarihleri arasında 103 gün süre ile 5510 sayılı Yasanın 4/a bendi uyarınca çalışmış ve yeniden yaşlılık aylığı talebinde bulunmuş kurum tarafından da 1.10.2009 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanmıştır.Mahkemece davacının 30.4.2009 tarihli dilekçe ile yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu bu tarih itibariyle yaşlılık aylığına hak kazanmakla birlikte 21.5.2009 tarihi itibariyle yeniden çalışmaya başladığı çalışmasını sonlandırmaması nedeniyle yaşlılık...

          - K A R A R - Davacı vekili, davalı banka lehine, müvekkili tarafından 03.03.1989 tarih ve 561 yevmiye nolu ve 1.500.000.000 TL değerinde birinci dereceden ve yine 03.03.1989 tarih ve 562 yevmiye nolu resmi senetle 1.000.000.000 TL değerinde ikinci dereceden olmak üzere taşınmazı üzerinde, kullanılacak kredilerle ilgili olarak teminat ipotekleri tesis edildiğini, müvekkilinin ipoteğin tesisini gerektiren kredi kullanımıyla ilgili herhangi bir borcunun olmadığının İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1998/1654 Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde ve Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 1997/ 7798 Esas sayılı ilamı ile tespit edildiğini, kredi kullanımının temini için tesis edilen ipoteklerden dolayı müvekkilinin herhangi bir kredi borcunun olmaması nedeniyle tapudan kaldırılması gerektiğini, talebe rağmen davalı bankanın kötüniyetle söz konusu ipotekleri kaldırmadığını iddia ederek ipoteklerin tapudan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Dava, yaşlılık aylığına konan haczin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacının, işvereni olduğu ......... sicil sayılı işyerinin 1995 yıllına ait sigorta prim borçları ve gecikme zammı nedeniyle, davacı aleyhine 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca takip başlatılmış ve kesinleşmiştir. Söz konusu alacağın tahsili amacıyla 18.05.2009 tarihli haciz bildirisi ile davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında davalı Kurumdan aldığı yaşlılık aylığına haciz konmuştur....

              Somut olaya gelince, davacı ile davalı banka arasında bankacılık hizmet sözleşmesi imzalandığı, davalı banka tarafından davacının hesabında bulunan 137.000,00 TL'ye konulan blokenin haksız ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle eldeki dava açılmıştır....

                Davalı banka, bloke işleminin yasal ve taraflar arasında yapılan sözleşmeye uygun olduğunu, davacının, 20.01.2011 tarihli verdiği dilekçesi ile kredi taksitlerinin hesabından kesilmesini taahhüt ettiğini beyanla davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalı bankaca, kredi ve kart borçlarına yönelik uygulan bloke ve takas mahsup işleminin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesindeki haksız şart ile ilgili emredici hükmüne aykırılık taşıdığı gerekçesi ile davanın kabulüne ve davacıya ait mevduat hesabındaki blokajın kaldırılmasına, kesintilerin kesinti tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faizleri ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı bankadan aldığı maaşına, kullandığı kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle, konulan blokenin kaldırılması amacıyla eldeki davayı açmıştır....

                  ün 01/01/1998-07/06/2001 dönemine ilişkin Esnaf Bağ-Kur primleri ödenmiş olduğundan ve bu husus davalı kurumca yargılama sürecinde uyuşmazlık konusu olmaktan çıkarılmakla, davacının tahsis talep tarihi olan 09/12/2014 tarihi itibariyle 25 yıl sigortalılık 5150 gün ödenmiş prim ve 47 yaş şartlarını taşıdığı anlaşılmakla davacının 01/01/2015 tarihi itibariyle 506 sayılı yasanın geçici 81. maddesi uyarınca yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine" karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 62. maddesinde “Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu isteğinden sonraki aybaşından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanır…” hükmü bulunmakta olup 5510 sayılı Yasa'da benzer bir düzenlemeye 28.maddede yer verilmiştir....

                    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile "davacının 506 sayılı yasa 60-G maddesine göre sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını ikmal ettiği, 13.11.1984 tarihi olduğunun ve 01.10.1982 tarihindeki 1 günlük çalışmaya yönelik ödenecek sigorta priminin prim ödeme gün sayısının hesabına dahil edilmesi gerektiğinin tespitine, dava tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazanmadığına, 01.12.2014 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine" karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına ......

                      UYAP Entegrasyonu