Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacılar vekili, müvekkili Hanife’nin davalının gelini, diğer müvekkili ... in kardeşi olduğunu, ... de oturan müvekkillerinin yatırım amaçlı Türkiye’de taşınmaz alımı için davalı tarafından ikna edildiklerini, bu kapsamda davalı tarafından mail yolu ile arazi tanıtım dosyası gönderildiğini, mesaj ve mail yoluyla yazışmaların yapıldığını, müvekkili Hanife tarafından 11.5.2011 tarihinde 26.000... diğer müvekkili ......

    borca yeter miktardaki, davalı ve davalı şirket adına kayıtlı; taşıtları, menkul malları, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir....

    Dava hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, iş sahibi tarafından ödenen işçi alacaklarının yükleniciden rücuen tahsiline yöneliktir. Taraflar arasında 25.01.2011, 30.01.2013, 10.10.2013, 03.03.2016 tarihlerinde Hizmet Alımı Sözleşmeleri akdedildiği, akdedilen sözleşmelerde Hizmet İşleri Genel Şartnamesi'nin sözleşmenin eki olduğu anlaşılmıştır. Dava dışı yüklenici işçisi ... tarafından iş bu davanın taraflarına yönelik olarak Sakarya 2. İş Mahkemesi'nin 2020/700 Esas, 2021/545 Karar sayılı dava dosyasında 17.05.2011-01.12.2014 tarihleri arasında çalışmasından kaynaklı olarak açılan alacak davasında, 3.235, TL brüt kıdem tazminatı, 1.205 TL ihbar tazminatının kesin olarak tahsiline karar verildiği, Sakarya 3. İcra Dairesi'nce ilama dayalı olarak takibe geçildiği, 24.03.2022 tarihinde davacı tarafından 16.058,56 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Dava dışı işçinin hizmet döküm cetveli SGK'dan temin edilerek dosya içerisine alınmıştır....

      Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davada, davalılar arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün yükleniciden satın alındığı iddiasıyla tescili istenmiştir. İddia şekline göre; davacının konut olan bu yeri oturmak amacıyla satın aldığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesi ile “konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alınmıştır. Aynı yasanın 23. maddesi uyarınca tüketicinin korunması hakkındaki yasa uygulamasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava dışı yüklenici ile yapmış olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicinin binayı tamamlamaması nedeniyle tek taraflı olarak feshettiğini, ancak sözleşme hükümlerine göre kendisine düşecek daireleri yükleniciden satın olan davalıların hakları olmadığı halde taşınmazını işgal ettiklerini, ihtara rağmen de kullanıma devam ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalılar, dava konusu daireleri yükleniciden taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın alıp kaba inşaat sonrasındaki tüm eksiklikleri davacının bilgisi ve rızasıyla tamamladıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın reddine dair verilen karar, Dairece; “…kayda üstünlük tanınmak ve dairelerin davacıya bırakılan yerler olduğu benimsenmek suretiyle davalılar Mithat ve Nafiye aleyhindeki davanın kabulüne, davalı ...'...

          ın diğer arsa sahibi davalılar ile yaptığı düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği, sahibi bulunduğu işyeri için davalı müteahhid ...'a ödediği 5.000.00 TL'yi, inşaatı %70 seviyede bırakıp gittiği için sahip olamadığını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ödediği dükkan bedeli olan 5.000 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Yüklenici kendisinin hak kazanmadığı alacağı 3.kişilere devredemeyeceğinden onun halefi olan 3.kişilerede yükleniciden devraldıkları kişisel hakka dayanarak arsa sahibine karşı talepte bulunamazlar. Davalı her türlü zarar ve ziyanı yükleniciden isteyebilir. O halde mahkemece; davacının akit tarafı olarak sadece yüklenici müteahhit davalı ...'a ödediğini isteyebilecekken, arsa sahipleri diğer davalılar yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

            Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı yüklenici tarafından sözleşmeden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerin tam olarak yerine getirilmediği, eksik ve ayıplı bir kısım işlerin bulunduğu, taşınmaz üzerinde bulunan binaya iskan ruhsatı alınmadığı, yüklenicinin gerek ... Vergi Dairesi Başkanlığına ve gerekse ... Başkanlığı ......

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz bedelinin geri alımı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava taşınmaz bedelinin geri alımı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki kanıt ve belgelere kararın dayandığı gerekçelere göre davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi...

                Dolayısıyla, temlik sözleşmesi ile mevcut bir alacak hakkı nakledilir. Borçlar Kanununun 163. maddesi uyarınca da temlik işleminin yazılı yapılması zorunludur. Davacı, tescilini dava konusu yaptığı ve sözleşmeyle yükleniciye bırakılan bodrum kat 1 numaralı bağımsız bölümü, 27.08.2003 tarihli satış sözleşmesi ile yükleniciden temlik aldığını ileri sürmüştür. Gerçekten, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki edimlerin yerine getirilmesi halinde yüklenici, sözleşmeyle devri kararlaştırılan bağımsız bölüm tapularının verilmesini doğrudan arsa sahibinden isteyebileceği gibi bu hakkını Borçlar Kanununun 162. maddesi hükmünden yararlanarak ve yazılı olması koşuluyla üçüncü kişilere de devredebilir. İşte davadaki istemin dayanağı yüklenicinin yaptığı bu temlik işlemidir....

                  Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişi davalının, yükleniciye halef olduğu, yüklenicinin yarım bıraktığı işlerin davacı kooperatif tarafından tamamlandığı, peyzaj, aydınlatma, iskân ruhsatı, çevre düzenlemesi için yaptığı masraflardan davalının arsa payına 3.000,00 TL isabet ettiği, davalının 1.000,00 TL davacıya ödeme yaptığı, geri kalan kısmını ise ödemediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, davacı kooperatif ile dava dışı ....Şti. ile .... Şti. ortak girişimi arasındaki 06.06.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak yükleniciden daire satın alan davalıdan eksik iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu