Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacak hakkının üçüncü kişiye karşı ileri sürülebilmesi mümkün değildir. Alacak hakkı sadece borç ilişkisinin diğer tarafı olan sınırlı ve belirli kişilere yani borçluya karşı ileri sürülebilir. Yine aynı sebepten alacak hakkı sadece borçlu tarafından ihlal edilebilir. Buna alacak hakkının nispiliği ilkesi denilir. Somut olayda taşınmaz maliki olan davalılar ile dava dışı yüklenici ... arasında "daire karşılığı inşaat sözleşmesi" düzenlenmiş, inşaatın yapı denetimini sağlamak üzere davacı ile davalılar vekili arasında 18.02.2012 tarihli "yapı denetim sözleşmesi" imzalanmıştır. Davalılar tarafından sözleşmeyi vekaleten imzalayan ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, arsa sahibi davacılar ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, diğer davacıların, yükleniciden daire satın alan kişiler olduğunu, davalı yüklenicinin sözleşme gereğince yapması gereken inşaatı eksik ve ayıplı bıraktığını ileri sürerek, eksik ve ayıplı işbedeli ile iskân ruhsatı için gereken masrafların tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporuna göre; davacılardan ... ve ... dairelerini sattığı gerekçesiyle bu davacıların davasının husumetten reddine; diğer davacıların davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      Noterliği’nce doğrudan düzenlenen 06.01.2004 tarih ve 153 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin taraflarından olmadıklarından; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak yükleniciden alacak ya da tazminat talep edebilme hakları bulunmamaktadır. Bu hukuksal nedenle, mahkemenin bu yöndeki kabulü isabetli olmuştur. Ancak, ... 12.08.2005, ... 10.08.2005, ... 05.05.2006, ... 30.11.2006 tarihlerinde konut niteliğindeki bağımsız bölümlerini davalı yükleniciden kayden satın almışlardır. Yine yükleniciden 10.08.2005 tarihinde zemin kattaki 1 numaralı meskeni kayden satın alan dava dışı ...’den 18.10.2005 tarihinde davacı ...; 17.11.2005 tarihinde konutunu dava dışı ...’dan kayden satın alan ... 2. kattaki 5 nolu konutunu ondan 30.03.2006 tarihinde ve nihayet yükleniciden 19.08.2005 tarihinde kayden satın alan ...’tan davacı ..., 3. kattaki 8 numaralı konutunu 25.01.2007 tarihinde kayden satın almışlardır....

        Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          Öte yandan yükleniciden daire satın alan üçüncü kişilerin yapmış oldukları imalâtın davacı alacağına katılıp katılmadığı da araştırılmamıştır. Bu haliyle yapılan inceleme hüküm tesisine yeterli olmadığından mahkemece yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan mahallinde keşif yapılıp gerekli karot deneyleri de masrafı davacıdan alınarak yaptırılıp eserin kabulünün mümkün olup olmadığı saptanmalı, binanın depreme dayanıklı olmadığının ve yıkılması gerektiğinin saptanması halinde davanın reddine, aksi takdirde imalât bedelinden indirilmesi gereken miktarın saptanmasıyla ve yükleniciden daire satın alan kişilerin yaptıkları bir imalât varsa fesih tarihine kadar olan imalâtın davacı namına yapıldığı kabul edilerek toplam alacak bulunmalıdır. Yükleniciden daire satın alan ve davaya müdahale eden kişiler ayrı bir dava açtıklarından haklarında verilen tefrik kararı yerindedir....

            Davalı arsa sahipleri vekili, dava konusu bağımsız bölümün bulunduğu yapının yüklenici tarafından tamamlanmadığını, çatısının dahi bitmediğini, yapıda 16 numaralı bir bağımsız bölüm bulunmadığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedileceğini, davacının ancak yükleniciden ödediği bedeli talep edebileceğini belirterek arsa sahipleri yönünden davanın reddini savunmuştur. Davalı yüklenici şirket, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın tapu iptal ve tescil talebi yönünden reddine, davalı arsa sahipleri aleyhine açılan alacak davasının reddine, davalı yükleniciye karşı açılan alacak davasının kabulü ile 120.000,00.-TL satış bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yükleniciden tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptal ve tescil, 2. kademede tazminat istemine ilişkindir....

              MUHALEFET ŞERHİ Asıl ve birleşen davalar, davalı arsa maliki ile davalı yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden haricen bağımsız bölüm satın alınması nedeniyle tapu iptali ve tesçil olmaz ise satış bedelinin ödeme tarihinden itibaren faiziyle tahsili istemine ilişkindir. Yargılama sonunda mahkemece tapu iptal ve tesçil talebi ile cezai şart talebinin reddine, alacak talebinin kabulüne karar verilmiş ve mahkeme kararı ...Hukuk Dairesinin 14.10.2014 tarihli kararı ile faiz yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/252 ESAS 2021/179 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) KARAR : Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 30/03/2021 tarih 2020/252 Esas 2021/179 Karar sayılı ilamına karşı istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi ; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında iş yeri satış sözleşmesi imzalandığını, davacının üzerine düşen yükümlülüğün yerine getirildiğini ve tapuyu devrettiğini ancak davalının sözleşmeye konu taşınmazın değeri olan 270.000 TL yi ödemediğini beyanla, harici satış sözleşmesi ile belirlenen bedelin tahsilini talep etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.01.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen reddine dair verilen 29.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava davalı yükleniciden kazanılan kişisel hakka dayalı mülkiyet aktarımı, mülkiyet aktarımı mümkün olmazsa tazminat istemine ilişkindir. Davalı arsa malikleri davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, tescil istemleri reddedilmiş, tazminata yönelik istemin kabulüne karar verilmiştir....

                  Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/210 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açtığını ve davanın 16.06.2011 tarihinde sonuçlandırıldığını, davalı şirketin taşınmaz üzerindeki hisselerini ve temel inşaatını dava dışı ..... devrettiğini, sözleşme gereğince bir daire alacakken izale-i şuyu sonucunda hissesine düşen 64.632,94 TL ile yetinmek zorunda kaldığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirket tarafından taşınmaz üzerinde yapılıp teslim edilmesi gereken emsal bir dairenin bedelinden hissesine düşen 64.632,94 TL'nin mahsubu sonrasında kalan bedelin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşme imzalayan hissedarların izale-i şüyu davası sonuçlanmadan hisselerini dava dışı ..... devrettiklerini, sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu