Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin iki adet bağ vasfında taşınmaz alımı konusunda davalı ile yapılan şifahi anlaşma çerçevesinde alım bedelinin 17.500 TL'lik kısmının ... adlı kişiye çek olarak verildiğini, 5000 TL.'nin de davalı şirkete 14.03.2011 tarihinde banka havalesi yolu ile gönderildiğini, arsalardan birinin devralındığını, ancak davalı şirketin 5000 TL.yi uhdesine geçirdiği halde diğer arsayı müvekkili şirkete devretmediği gibi almış olduğu 5000 TL.yi de iade etmediğini ileri sürerek arsa alımı için davalıya verilen 5000 TL'nin faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

    CEVAP Davalı vekili, sözleşmenin 29. maddesi gereğince iş eksiliş tutarının davacı yükleniciden talep edilebileceğini, 63.347 km karşılığı hizmetin davacı yükleniciden eksik alındığının belgelerle sabit olduğunu, araçların yapacakları öngörülen mesafeye isabet eden yakıt bedelleride sözleşme bedeli içeresinde yer aldığından bu km'ye isabet eden 5.037 litre yakıt bedelinin 23.624,93 TL olduğunu, bu iş eksiliş tutarından 3.778,02 TL fiyat farkının düşürülmesi sonucunda geriye kalan 19.846,91 TL fazla ödemenin davacıdan tahsilinde hukuka ve sözleşmeye aykırılık olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. III....

      Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3.maddesi ( c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici: bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı: kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 23.maddesi hükmüne göre de, bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir....

        davalarının reddine, diğer davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına miras hisseleri nisbetinde tesciline ve bu davalıların taşınmaza vaki müdahalelerinin men'ine, taşınmaz üzerindeki kaçak yapının kal'ine, yıkım masraflarının davalı yüklenici ...'...

          Tüm dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde; taraflar arasında imzalanan Hizmet alımı sözleşmesi, Kamu İhale Genel Tebliği hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davacı işverenin dava dışı işçileri çalıştıran davalı yükleniciden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

            Mahkemece, davacının geçici tescil şerhi verilmesini istediği taşınmaz üzerinde herhangi bir ayni hak iddiasının bulunmadığı, TMK'nun 893. maddesinin 3. fıkrasına göre tescilin yapılabilmesi için alacağın malik tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olmasının gerektiği, davaya konu alacağın malik tarafından kabul edilmediği gibi mahkemece miktarının da belirlenmediği gerekçeleriyle geçici tescil şerhi verilmesi isteminin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 893’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasına göre, bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici veya zanaatkarlar kanuni ipotek hakkının tescilini isteyebilirler....

              Dava konusu taşınmaz davacı ... adına tapuda kayıtlıdır. Kayıt maliki İkbal ile yüklenici dava dışı Mustafa arasında 06.11.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak yüklenici tarafından 25 No.lu bağımsız bölüm davalı ...'a temlik edilmiş ise de Hakan'ın bu temlike dayalı olarak davacı ... aleyhine Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı dava reddedilmiştir. Davacı ... tarafından yüklenici Mustafa aleyhine açılan eksik işlem bedelinin talep edildiği (aynen ifa) davasında ise mahkemece bir kısım eksikliklerin aynen ifası mümkün olmadığından bu kısımlara ilişkin bedelin yükleniciden tahsiline 15.06.2011 tarihinde karar verilmiş, hüküm Yargıtay 15. Hukuk Dairesi tarafından 11.10.2012 tarihinde onanarak kesinleşmiştir. Davalı ... tarafından bu onama ilamından sonra açılmış tescil istemli bir dava bulunmamaktadır. 6. Davacı tapuda kayıt maliki olup ayni hak sahibidir. Davalı ise yükleniciden temlike dayalı şahsi hak sahibidir....

                Yapı alacaklılarının ikinci grubunu ise taşınmaz maliki ile aralarında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmayan alt yüklenici ve zanaatkarlar oluşturmaktadır. Bu kişilerin akdi ilişkisi taşınmaz maliki ile eser sözleşmesi imzalamış olan asıl yüklenicilerdir. Bu kişiler yapım işini ayrı bir eser sözleşmesiyle yükleniciye karşı taahhüt etmişlerdir. Aralarında doğrudan bir eser sözleşmesi olmadığı halde taşınmaz maliki, alt yüklenicinin yükleniciden olan yapı alacaklarından kanun gereği sorumlu tutularak alt yükleniciye ipotek vermekle yükümlü kılınmıştır. Alt yüklenicinin yükleniciden olan alacağı, yüklenicinin taşınmaz malikinden olan alacağından ayrı ve bağımsız olduğundan alt yüklenicinin yapı ipoteği tescilini talep hakkı da, yüklenicinin yapı ipoteği tescilini talep hakkından ayrı ve bağımsız bir haktır. Böylelikle aynı taşınmaz üzerinde iki ayrı kanuni ipotek tesisi mümkündür....

                Dosya kapsamından; davacının, davalı (TOKİ) yükleniciden oturmak amacıyla sözkonusu daireyi satın aldığı, henüz tapusunun alınmadığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı yasanın 23. maddesine göre de bu yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği açık hükmü karşısında konut olarak, bu işi profesyonelce meslek edinen yükleniciden alındığı anlaşılan taşınmaza yönelik davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/07/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istemi niteliğindedir. Dosya kapsamından, arsa sahibi kooperatif adına kayıtlı 3 adet dükkan ile 5 adet villanın yükleniciye kalan başka bloktaki 3 adet dükkan ve B blok altında bulunan bir adet dükkan ile 31 nolu konutun tapusunun iptalinin istendiği, 31 nolu konutun yükleniciye ait olmadığı, yükleniciden konut satışı söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Tüketici Mahkremesi özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır. Somut olayda; dükkan alımının ticari mahiyette olduğu gibi yükleniciden konut alınmadığı da anlaşılmakla, Tüketici Yasası kapsamında değerlendirilemeyecek uyuşmazlığın genel hükümlere göre 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu