Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karar davacı vekili ve davalı vekilince ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde, talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ayıp iddialarının doğru olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunu gerektirecek şekilde bir ayıbın söz konusu olmadığını, tüketicinin seçimlik haklarını kullanma şartlarının somut olayda meydana gelmediğini, tüketicinin ücretsiz onarım yönündeki talebinin müvekkili şirket tarafından karşılandığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yıpranma payının da düşülmediğini, bilirkişi raporunun karar vermeye elverişli olmadığını belirterek, istinaf istemlerinin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ayıp iddiası nedeniyle 6502 sayılı Yasa'nın 11. Maddesindeki seçimlik haklar doğrultusunda sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ........ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, iş bedeli olarak verilen çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, ayıplı imalâtlar ve ayıplı imalâtlar nedeniyle oluşan zararın ve cezai şartın davalı yükleniciden tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. ......

      Somut olayda yüklenici işe başlamış ve bilirkişi raporlarına göre yapı ruhsatı alma hususunda 47 gün geciktiği kabul edilse bile, kalan 18 ay 13 günlük sürede rahatlıkla işi tamamlayabileceğinden TBK nın 473. maddesinde “yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa” koşulu gerçekleşmediğinden arsa sahiplerinin sözleşmeden dönme koşulu gerçekleşmemiştir. Kaldı ki yapı ruhsatının alınacağı tarih sabit olmadığından arsa sahipleri bu nedenle sözleşmeden dönebilmeleri için yükleniciye ihtar göndermeleri de zorunludur (TBK.m.90). Görüldüğü gibi, arsa sahiplerinin sözleşmeyi geriye etkili feshetmelerinde yasal koşullar oluşmadığı ve haksız oldukları için yüklenicinin kar kaybını da karşılamakla yükümlüdürler....

        , müvekkili şirketin, tüketicinin Korunması Hakkindaki Kanun'a dayanarak sözleşmeden dönme ----- kullandığını ve başka bir ------ geçtiğini, işletmecinin ------ müzakere etmeden, tek taraflı olarak ------ sözleşmesi, taahhütname veya kampanyalara koyduğu ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde, dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde abone aleyhine dengesizliğe neden olan hükümleri geçersiz olduğunu, müvekkilinin alamadığı eksik aldığı hizmet sebebiyle sözleşmeden cayina hakkını kullanması en doğal hakkı olduğunu, müvekkilinin kendisine yasa ile tanınana sözleşmeden dönme/cayma hakkını kullandığını, müvekkiline yasa ile tanınan bu hakkı kullanması sebebiyle ceza kesilmesi mümkün olmadığını, müvekkili şirket aleyhine başlatılmış olan takip konusu borca, borç için işletilen % 23'lük faize ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiklerini, takip alacaklısına borçlu olmayan müvekkilimin mağduriyetine sebep verilmemesi için istirdat taleplerinin kabulü ile, müvekkili aleyhinde...

          , müvekkili şirketin, tüketicinin Korunması Hakkindaki Kanun'a dayanarak sözleşmeden dönme ----- kullandığını ve başka bir ------ geçtiğini, işletmecinin ------ müzakere etmeden, tek taraflı olarak ------ sözleşmesi, taahhütname veya kampanyalara koyduğu ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde, dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde abone aleyhine dengesizliğe neden olan hükümleri geçersiz olduğunu, müvekkilinin alamadığı eksik aldığı hizmet sebebiyle sözleşmeden cayina hakkını kullanması en doğal hakkı olduğunu, müvekkilinin kendisine yasa ile tanınana sözleşmeden dönme/cayma hakkını kullandığını, müvekkiline yasa ile tanınan bu hakkı kullanması sebebiyle ceza kesilmesi mümkün olmadığını, müvekkili şirket aleyhine başlatılmış olan takip konusu borca, borç için işletilen % 23'lük faize ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiklerini, takip alacaklısına borçlu olmayan müvekkilimin mağduriyetine sebep verilmemesi için istirdat taleplerinin kabulü ile, müvekkili aleyhinde...

            CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin davacı ile diğer davalı arasındaki daire satışı sözleşmesinin tarafı olmadığını ve inşaatın süresinde bitirilmemesi ile bir ilgisinin bulunmadığını bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığından reddi gerektiğini, Ön Ödemeli Konut Satış Yönetmeliğinin 8 ve 9'ncu maddelerinde düzenlenen sözleşmeden cayma ve sözleşmeden dönme hakkı ile TKHK 45'nci maddesinde düzenlenen sözleşmeden dönme hakkını süresinde kullanmayan davacının davasının ön şart yokluğundan reddi gerektiğini, davacının sözleşmeden cayma ve dönme hakkını kullanmadan dava açtığından dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, dava dilekçesinin şekil şartlarına uygun olmadığını, davaya bakmaya tüketici mahkemesinin değil Asliye Ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkili bankanın hukuka aykırı herhangi bir davranışı olmadığını, davacının bankadan kaynaklanan herhangi bir zararının da olmadığını dolayısı ile uygun illiyet bağının da bulunmadığını...

              Mahkemece, İİK'nun 72. maddesinin son fıkrasında menfi tespit ve istirdat davalarının takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceğinin düzenlendiği, yargılamaya konu çek ile ilgili icra takibinin yapıldığı yerin Ankara olduğu, davalı şirketin yerleşim yeri adresinin de Ankara olduğu, İİK'nun 72. maddesinin son fıkrası gereğince icra takibinden sonra açılan davada yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 04.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda, yargılama sürecinde kesin teminat mektubu bedelinin davacıdan tahsil edildiği ve davanın istirdada dönüştüğü anlaşıldığı halde mahkemece, sadece menfi tespit hükmü kurulması ile yetinilmesi, istirdat talebi yönünden bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde temyiz eden davacı ...Şti'ye iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verild....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili; müvekkili ile dava dışı ... İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında daire alımı konusunda harici sözleşme yapıldığını, ancak müvekkiline sözleşme konusu dairenin tapusunun verilmemesi nedeniyle müvekkili tarafından yapılan ödemelerin istirdatı ile verilen senetlerin iptali için dava açıldığını, ... 2....

                    UYAP Entegrasyonu