Maddesindeki seçimlik haklar kapsamında değerlendrildiğinde, yapılan yalıtımın davacı tarafça kullanılmasının yani yalıtımdan fayda sağlanmasının ve yalıtımdaki ayıbın onarılarak giderilmesininde mümkün olmamasına göre, davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme olarak kullandığının kabulü gerekecektir. Sözleşmeden dönme halinde, dönme geriye etkili sonuç doğurur. Taraflar birbirlerini verdiklerini geri alırlar. İş sahibi teslim aldığı kullanılamayacak derecedeki yükleniciye iade eder, yüklenicide önceden aldığı bir bedel varsa iş sahibine geri verir. Sözleşmeden dönen taraf uğradığı zararın tazminini de isteyebilir. Ancak bu halde istenebilecek zarar müspet zarar değil, menfi zarardır. Davacı iş sahibinin maddi tazminat talebinin de menfi zarara ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirme yapılması gerekmektedir....
Ancak sözleşmenin haksız yere feshedildiğini iddia ve ispat eden taraf varsa menfi zararını ve istisnaen müsbet zararlarını talep edebilir. Eser sözleşmesi iki taraflı bir sözleşme olduğu için her iki taraf hem alacaklı, hem de borçlu olabilir. Sözleşmeden dönülmesi halinde tasfiye sonucu her iki taraf da alacaklı çıkabilir. Bu durum da takas-mahsup veya karşı davayla alacak talebinde bulunulmuş ise karşılıklı olacak ve borçlar mahsuplaştırılarak sadeleştirme yapılır veya karşı davada hükmedilmek suretiyle sonuca gidilir....
Mahkemece davacının borçlunun temerrüdü nedeniyle TBK'nın 125/3.maddesi kapsamında sözleşmeden dönme hakkını kullandığı, bu hüküm gereğince uğradığı menfi zararını isteyebileceği, yani alacaklının sözleşmeye güvenerek yaptığı masrafların istenebileceğini ancak davacının müspet, sözleşme gereklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle davacının uğradığı zararın istendiği, sözleşmeden dönme nedeniyle bu zararın istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, iki ihale arasında oluşan zararın, birinci ihaleyi alan satıcıdan tahsili istemine ilişkindir. Dava konusu ihale ile ilgili, imzalanan sözleşmenin eki olan bila tarihli şartnamenin “İdari Şartlar” başlıklı 2. maddesinde “Siparişini şartnamede, firmanın ... Birliği tarafından kabul edilen teklifinde ve sözleşmede belirlenen şartlara uygun olarak teslim edilmemesi ya da firmanın taahhüdünden cayması halinde teminat irat kaydedilerek ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/211 ESAS - 2020/113 KARAR DAVA KONUSU : Yükleniciden konut alımı nedeniyle sözleşmeden dönme, menfi tespit ve istirdat KARAR : Sakarya 5.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2019/211 E - 2020/113 K sayılı dosyasından verilen 03/12/2020 tarihli karara karşı davacı tarafça istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı T3 A.Ş. arasında, Sakarya ile Arifiye İlçesi Arifbey Mahallesi 258 ada 1 parsel ve 262 ada 1 parsel taşınmazlarda inşa edilecek projede F blok 1. Kat A-6 nolu bağımsız bölümün KDV hariç 364.400,00- TL bedelle satışı konusunda Kartal 12....
A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; sorumluluğu bulunmayan müvekkili davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, diğer davalı ile aralarında zorunlu dava arkadaşlığı ve müteselsil sorumluluğun bulunmadığını, önceden görevsizlik ve yetkisizlik kararlarının verildiğini, bu kararlarda vekalet ücretinin nihai kararda gözetilmesi gerektiğinin belirtildiğini, bu yönlerden vekalet ücretine hükmedilmediğini, iade ve menfi tespit istenen toplam tutar üzerinden nispi vekalet ücreti taktirinin gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, istirdat ve menfi tespit istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. AAÜT'nin 3 üncü maddesi ile 7 nci maddesinin birinci fıkrası. 3....
Önödemeli konut satış sözleşmesinden dönme hakkı 6502 s.TKHK.nun 45.m.sinde:" (1) (Değişik: 2/1/2017- KHK-684/8 md.; Aynen kabul: 1/2/2018- 7074/8 md.) Ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren yirmidört aya kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı; konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme tarihinden itibaren ilk üç ay için sözleşme bedelinin yüzde ikisine, üç ila altı ay arası için yüzde dördüne, altı ila oniki ay arası için yüzde altısına ve oniki ila yirmidört ay arası için de yüzde sekizine kadar tazminatın ödenmesini isteyebilir. (2) Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez....
Maddesinde yer alan sözleşmeden dönme hakkı esas alınarak, 05.09.2016 tarih ve 01671 nolu satış sözleşmesinin feshine ve iptaline, davalı banka ile imzalanmış olan konut finansman sözleşmesinin bağlı kredi olmasından dolayı feshine, iptaline, dava süresince kredi taksiti ödemelerinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin ifa edilmeyen sözleşme nedeniyle ödediği 55.791,94 TL peşinat ve 37.885,73 TL kredi taksitleri olmak üzere toplam 93.647,57 TL'sinin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Dairesi 2018/14680 Esas Sayılı dosya incelendiğinde görüleceği üzere Müvekkil Şirkete sözleşme bedeli olan 335.000,00 TL talepli bir icra takibi başlatmış ve bu icra takibi kesinleştiğini, sözleşmeden dönme taraflardan birinin açık ya da örtülü bir irade beyanı ile sözleşme hükümlerini ortadan kaldıran bir seçimlik haktır ve sözleşme bedelini geri istemek açıkça davacının sözleşmeden dönmek istediğini ortaya koyduğunu, söz konusu bu olayda davacı taraf icra takibi başlatarak dönme hakkını örtülü bir irade beyanı ile ortaya koyduğunu, seçimlik haklardan yalnızca birinin seçilmesi esas olduğunu, sözleşmeden dönme hakkı da seçimlik haklardan biridir ve bozucu yenilik doğuran haklardan biri olduğunu, sözleşmeden dönme iradesini açıkça ortaya koyan ve icra takibi devam ederken olaya konu taşınmaz için tapu iptal ve tescil talepli dava açılması hakkaniyete aykırı olup kötü niyet teşkil ettiğini, açılan dava sonucunda da davacının sözleşmeden dönme iradesi ve icra takibi dikkati alınmadan...
Mahkemece, yalnız istirdat hükmü yönünden harç ve vekalet ücretine hükmedilmiş olup, menfi tespit hükmü yönünden de vekalet ücretinin ve yargılama giderinin de davalı bankanın sorumlu olduğu 143.321,00 TL üzerinden hesaplanması gerekirken, vekalet ücreti ve harç hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Dava sözleşmelerin iptali, menfi tespit ve ödenen bedelin iadesine ilişkin olup dava değeri borçlu olmadığının tespitine karar verilen bedel ve istirdata konu hüküm altına alınmış bedellerin toplamıdır. Somut davada bu değer; menfi tespite konu kalan kredi borç miktarı olan 104.624 TL ve istirdada karar verilen 129.566 TL toplamı 234.290 TL olmalıdır....
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davalı yüklenicinin taraflar arasındaki eser sözleşmesinden doğan edimini ayıplı ifa etmiş olması nedeniyle davacının sözleşmeden dönmesinden kaynaklı olarak eser bedelinin iadesi ve sözleşmenin geçerliliğine güvenilmesi nedeniyle uğranılan menfi zararının tazminine ilişkin eda davası olduğu, yukarıda da ortaya konulduğu gibi dava konusu eserin gizli ayıplı olduğu hususunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacı tarafça ayıp ihbarının ----Noterliği'nin 18/02/2022 tarihli -----yevmiye numaralı ihtarnamesi vasıtasıyla süresinde yapılarak sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanıldığı, bu sebeple sözleşmeden dönme beyanı ile taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdiği, tarafların karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilecekleri, bu kapsamda davacının dava konusu eser nedeniyle yapmış olduğu 69.560,00 TL eser bedelini geri isteyebileceği, bu yönden davanın kabulüne karar verilmesin...