Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmıştır. Dava dilekçesinde harca esas değer 65.000,00 TL gösterilmiş, davanın konusu da ayıplı malın tespiti ve menfi tespit olarak belirtilmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/239 ESAS - 2021/183 KARAR DAVA KONUSU : Yükleniciden konut alımı nedeniyle sözleşmeden dönme, menfi tespit ve istirdat KARAR : Sakarya 5.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2019/239 E - 2020/183 K sayılı dosyasından verilen 10/06/2021 tarihli karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Yeşil Gyo A.ş arasında imzalanan İstanbul 10.Noterliği'nin 25/11/2016 tarih ve 14069 yevmiye nolu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ve bunun finansmanı için diğer 2 nolu davalı T6 (Topkapı Maltepe San.Sit.Şubesi) ile imzalanan 25/11/2016 tarihli kredi sözleşmesinin temerrüt nedeniyle iptaline, yargılama sonrası müvekkilinin alacağının karşılıksız kalmaması için davalıya ait tapu kayıtlarına ihtiyat-i...

    Bu durumda tüketici o zamana kadar ödediği tutarın iadesi ve varsa uğradığı menfi zararın tazmini hususunda banka, satıcı veya sağlayıcıya ayrı ayrı veya birlikte başvurabilme imkanına sahiptir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; Ilk derece mahkemesinin 19. 09.2019 tarihli kararıyla davacının 26.05.2017 tarihli 200.000,00 TL bedelli kredi sözleşmesi nedeniyle davalı ...'ye ödemekte olduğu kredi ödemelerinin takdiren teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına karar verildiği davacının kredi taksitlerinin tamamını ödemediği anlaşılmıştır. Davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı bankanın kullandırılan kredi miktarı ile sınırlı olarak sorumlu olduğu ve konut kredisi içinde olan kredi faizlerinden de davalı bankanın sorumluluğu kabul edilerek sonucuna uygun karar verilmelidir....

      Bu durumda davacı gerçekleştirilen imalâtın kabule zorlanamayacak derecede ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönmekte haklı olduğu ve yüklenici bedele hak kazanamadığından dava dilekçesinde tarih, numara ve meblağları belirtilen çeklerin ......

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince taraflar arasındaki uyuşmazlığın hatalı tespit edildiğini, davanın 6502 sayılı kanun kapsamında çözümlenmesi gereken konut teslimine davet edilen alıcının bu davetten sonra sözleşmeden dönme hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğunu, davacının sözleşmeden kendi iradesi ile sebep göstermeksizin dönmesi nedeniyle, %2'lik kesinti yapılıp yapılmayacağının tartışılması gerektiğini, yerel mahkemece Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulandığını, davacının sözleşmeden dönmesinin kötü niyetli olduğunu, davacı alıcının teslime davet edildikten sonra sözleşmeden dönme hakkını kullanması Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen hakkı kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya Beşiktaş 16....

        Taraflar arasındaki istirdat ve menfi tespit istemine ilişkin davada Ankara 8. Asliye Ticaret ile Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, konut alımı nedeniyle düzenlenen kambiyo senetlerine dayalı istirdat ve menfi tespit isteminden kaynaklanmaktadır. Dosya, her ne kadar yargı yeri belirlenmesi için gönderilmişse de dosya kapsamından, daha önceki gönderme kararında belirtilen eksikliklerin tamamlanmadan; Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği görevsizlik kararının davanın taraflarına tebliğe çıkartılıp kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. HUMK’nun 25/II. maddesinde "iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği taktirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir....

          tüm hüküm ve sonuçları ile birlikte iptaline karar verilmişken tekrar bir menfi tespit hükmü kurulmasının hatalı olduğunu, kredi sözleşmesinin iptal edilmesi sözleşmeyi hükümsüz hale getireceğinden ayrıca bir menfi tespit hükmün kurulmasının ve bu yönde bir talebin bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, menfi tespit hükmü yönünden kararın kaldırılması gerektiğini belirterek usul ve yasaya aykırı kararın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Konut Yapı Kooperatifi adına tescilli olan arsa üzerinde devam etmekte olan inşaattaki tüm villaların pencere PVC’leri, balkon çıkış kapılan ve camlarının çatı aralığı dahil teknik şartnameye uygun malzeme ve işçilikli olarak yapılıp 07.11.2017 tarihinde işe başlayıp 31.12.2017 tarihinde işleri eksiksiz ve kusuruz bir şekilde teslim edilmesi şeklinde düzenlendiği, davacı tarafından, davalı şirketin sözleşme gereklerini üzerine yüklenen borçlarını yerine getirmediğinden bahisle eser sözleşmesi nedeniyle davalı yanın edimini ifa etmemesi sebebine dayalı sözleşmeden dönme, verilenlerin iadesi, ödenmeyen senet ve çekler yönünden borçlu olunmadığından tespiti ile menfi zararların tahsili istemli dava açıldığı hususları tartışmasızdır....

            Davacı eldeki davada konut satım sözleşmesinden dönmeden, hem sözleşmenin devamını ister şekilde müspet zarar olan kira kaybını, hem de sözleşmeyi sona erdirecek şekilde menfi zarar kapsamındaki masraflarla birlikte ödenen bedellerin tahsilini istemekle çelişkiye düşmüştür. Çünki bir sözleşmesel ilişkide menfi ve müspet zarar birlikte talep edilemez. Zira olumsuz zararın tazmini istenebiliyorsa borç hükümsüz sayılıyor demektir ki hüküm ifade etmeyen borcun ifasına ilişkin çıkarın tazmini istenemez. öte yandan davacının hem alıcı hem de tüketici sıfatı göz önüne alındığında davadışı borçlunun da temerrüdü gerçekleşmesi halinde davacı TBK 125. maddesinde yazılı seçimlik haklarından birini kullanabilecektir. Bedel iadesi sözleşmeden dönmenin, geç teslim nedeniyle kira ve diğer tazminatları istemekte ifanın devamını istemenin sonuçlarından biridir....

              Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle talep edilen iş gücü kaybı ve mahrum kalınan bedel nedeniyle alacak istemi müspet zarar vasfında olup davacı tarafça ödenen iş bedelinin tamamı talep edilmek suretiyle sözleşmeden dönüldüğü ve sözleşmeden dönme halinde müspet zararının talep edilmesinin mümkün bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davada davalı yüklenicinin ayıplı tamiratı sebebiyle 2. tamirat nedeniyle daha fazla ödeme yapılmak zorunda kalındığı ileri sürülerek bununla ilgili olarak 1.000,00 TL zararın tahsili de talep edilmiştir. Söz konusu zarar iddiası feshin haklı olması halinde menfi zarar niteliğinde olduğundan yükleniciden talep edilebilir....

                UYAP Entegrasyonu