Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Binanın yapımı sırasındaki imalât hatasından kaynaklandığı anlaşılan gizli ayıpların tesbitle birlikte yükleniciye ihbar edildiği, gizli ayıbın ortaya çıktığı tarihe göre zamanaşımının dolmadığı 6098 sayılı TBK 474, 475, 477 madde hükümleri uyarınca gizli ayıpların giderim bedellerinin istenmesinin haklı olduğu anlaşılmaktadır.Ancak davacılar, davalı tarafından yapılan binada bağımsız bölüm malikleri olup, davacılardan ..., ... ile ...’ın yükleniciden daire satın alan kişiler oldukları, diğer davacılar ... ve ...’in ise dava dışı 3. kişilerden daire satın alarak pay sahibi oldukları, davalı ile akti ilişkilerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece ... ve ... yönünden aktif husumet bulunmadığından davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmadığı gibi her bir davacının ayrı ayrı arsa payları belirtilmek suretiyle alacakları miktarın belirlenip hüküm altına alınması gerekirken paylar belirtilmeksizin davanın kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır....

    Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

      Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; dava konusu bağımsız bölümün arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye ait olduğu, yüklenicinin inşaatı terk etmesinden sonra kural olarak kalan eksikliklerin arsa malikince tamamlandığının kabulü gerektiği, yapılan keşifte inşaatın tamamlanarak yapı kullanım izin belgesinin 07.07.2010 tarihinde alındığının anlaşıldığı, inşaatın aralarında davacının da bulunduğu, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan kişilerce yapıldığından tescil koşullarının oluştuğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulü ile ... Mahallesi 1893 ada ... parsel .... kat ... nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir....

        Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

          . - K A R A R - Dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan tarafından arsa sahibi ve yüklenici aleyhine temliken tescil nedeniyle açılmış olup, bağımsız bölüme isabet eden arsa payının tapu kaydının iptâli ve tescili talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu ... Mahallesi 1863 ada 7 parsel (eski 5 parsel) arsanın davalı arsa sahipleri adına olan tapu kayıtlarının iptâli ile davacı adına tesciline, davalı yüklenici hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, davalı arsa sahipleri tarafından temyiz edilmiştir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde arsa sahiplerinin temel borcu, üzerine bina yapılacak arsayı hukuki ayıptan ari olarak yükleniciye teslim etmek, yüklenicinin temel borcu ise, arsa sahiplerine ait arazi üzerinde imara, tasdikli ruhsat ve projesine, sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına uygun bir yapı meydana getirerek arsa sahiplerine teslim etmektir....

            Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

              Bu durumda, genel iskan belgesinin alınmaması, eksik kalan imalatların arsa malikleri yönünden katlanabilir seviyede olmaması sebebiyle yüklenici şirketin sözleşme kapsamında edimlerini süresi içerisinde ve tam olarak arsa maliklerine karşı ifa etmediği, bu konuda temerrüte düştüğü ve son kalan 3 adet bağımsız bölüm olan A blok 4, 7 no'lu bağımsız bölümler ile dava konusu A blok 16 nolu bağımsız bölümün tapusunu hak etmediği, yüklenicinin halefi olarak davacıların arsa maliklerinden tapu talep etme hakları olmadığı anlaşılmaktadır. Davacılar ile yapılan sözleşmelerin tarihlerine göre şahsi hakların yarışmasının önem arzetmediği, ancak tapu iptal tescil şartlarının oluşması halinde sözleşme tarihlerinin değerlendirmeye alınması gerektiği, dava konusu A blok 15 nolu bağımsız bölümün ise, dava dışı yüklenici şirket tarafından davalı ...'a, O'nun tarafından davalı ...'...

                Şti. arasında 2.12.2009 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılarak sözleşme gereğince yükleniciye düşen bağımsız bölümler üçüncü kişilere satılmış ve temyiz eden davalılar bağımsız bölümleri yükleniciden satın alan üçüncü kişilerden dördüncü kişi olarak ve tapuya güvenerek iyi niyetli olarak satın almışlardır. İnşaatın % 68,5 seviyesinde kalmış olması ve yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşme geriye etkili fesh edilerek temyiz eden, ..., ... ve ... adına kayıtlı tapu kayıtlarının iptali ile arsa sahipleri adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Temyiz eden davalıların tamamı yargılamanın tüm aşamalarında tapuya güvenerek bağımsız bölümleri sözleşmenin taraflarından değil, yükleniciden satın alan üçüncü kişilerden satın aldıklarını iddia etmişlerdir. Davacı taraf, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini tapuya şerh ettirmemiştir....

                  Dosya kapsamına göre taşınmazda bu aşamada davacı adına kayıtlı bir bağımsız bölüm mevcut olmadığı gibi kaçak olarak inşa edilen yapıdaki imara aykırılık giderilerek kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmadıkça adına herhangi bir bağımsız bölümün tescili mümkün bulunmadığından ecrimisil de isteyemez. Bu nedenle davacının ecrimisil talebinin reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle, davacı vekilinin ve davalı vekilinin 1. bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. Bent uyarınca, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 05.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    Davacılar ile yüklenici arasındaki sözleşmenin halen ayakta olduğundan bahisle davanın reddine ilişkin mahkeme kararı Dariece, ayın isteme hakkı bulunmayan yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davalıların da edinimlerinin korunamayacağı gerekçesiyle ... dışındaki davalılar yönünden davanın kabulü gerektiğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle ... dışındaki davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu