Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen boşanma davası devam ederken davacı erkek vefat etmiştir. TMK’nın 181. maddesine uygun olarak yargılamaya devam edilmiş olup, ilk derece mahkemesince nikahtan sonra düğünden önce davacı erkeğin başka bir kadını sevdiğini söylediği için ayrıldıkları gerekçesiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davalı kadının kusursuz olduğunun tespitine karar verilmiştir. Anılan karara karşı davacı erkeğin mirasçısı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince vefat eden davacı ...'...
Yerel Mahkeme kararında, "evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, tarafların ayrı yaşadıkları, bundan sonra bir araya gelerek evlilik birliğini yürütemeyeceği evlilik birliğinin fiilen bittiği ayrıca kurulan evlilik birliğinin bundan son taraflara ve topluma bir fayda sağlamayacağı tüm dosya kapsamı ve alınan tanık beyanlarıyla da sabit olmakla” denilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Mahkemece davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının TMK 161. maddesi uyarınca kabulü ile boşanmaya karar verilmiş, kadının TMK 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebi hakkında hüküm kurulmamıştır. Mahkeme dava konusu yapılan her bir boşanma sebebi hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak zorundadır (HMK m. 26/1). Davacı-davalı kadının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
nun yayın düzeyine 2019 yılı gelirlerine ve müvekkil meslek birliğinin 2019 yılı resmi tarifesine ve ...'nun emsal yayın düzeyinde yayın yapan radyo kuruluşları ile davacı tarafın meslek birliğinin imzalandığı lisans sözleşmelerinin incelenmesine suretiyle davacı tarafın meslek birliğinin ödenmesi ve gerekli bedelin saptanmasını, davalı tarafların 2019 takvim yılında davacı meslek birliğinin repertuvarında bulunan fonogramların izinsiz yayınlaması sebebiyle ödemeleri gereken bedelin Fikri ve Sinai Hukuk Mahkemesi'nce toplanacak deliller ve bilirkişi incelemesi ile belirleneceğini, fazlaya dair haklar saklı kalmak suretiyle davacı tarafa şimdilik 40.000,00-TL'nin FSEK'in 68/1'inci maddesi uyarınca üç katı ile birlikte bu bedele davaya konu yayının yapıldığı tarihten başlayarak hesaplanacak avans faizinin davalılar tarafından davacı tarafa ödenmesini, mahkemeden arz ve talep etmiştir. Dava, 5846 sayılı FSEK hükümleri uyarınca açılmış alacak talepli davadır....
nun yayın düzeyine 2019 yılı gelirlerine ve müvekkil meslek birliğinin 2019 yılı resmi tarifesine ve ...'nun emsal yayın düzeyinde yayın yapan radyo kuruluşları ile davacı tarafın meslek birliğinin imzalandığı lisans sözleşmelerinin incelenmesine suretiyle davacı tarafın meslek birliğinin ödenmesi ve gerekli bedelin saptanmasını, davalı tarafların 2019 takvim yılında davacı meslek birliğinin repertuvarında bulunan fonogramların izinsiz yayınlaması sebebiyle ödemeleri gereken bedelin Fikri ve Sinai Hukuk Mahkemesi'nce toplanacak deliller ve bilirkişi incelemesi ile belirleneceğini, fazlaya dair haklar saklı kalmak suretiyle davacı tarafa şimdilik 40.000,00-TL'nin FSEK'in 68/1'inci maddesi uyarınca üç katı ile birlikte bu bedele davaya konu yayının yapıldığı tarihten başlayarak hesaplanacak avans faizinin davalılar tarafından davacı tarafa ödenmesini, mahkemeden arz ve talep etmiştir. Dava, 5846 sayılı FSEK hükümleri uyarınca açılmış alacak talepli davadır....
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili kararı özetle, dava dilekçesindeki açıklamaları tekrar ederek, tarafların dava tarihi itibariyle 21 yıla varan fiili ayrılıklarının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulünü gerektirdiği gerekçesi ile istinaf etmiştir. Davalı taraf, istinafa cevap dilekçesi de sunmamıştır. GEREKÇE: Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayanan boşanma davasıdır. (TMK m. 166/1) HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Somut olayda, tarafların 1995 yılından itibaren ayrı yaşadıkları, davalının Hollanda'da kaldığı, davacının Türkiye'ye döndüğü sabit ise de tarafların ayrı yaşamasında neden olan olaylar hakkında davacı tanığının görgüye dayanan bilgisi olmadığı anlaşılmaktadır....
Davacı-karşı davalı kadın tarafından, zina ( TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması ( TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise onur kırıcı davranış ( TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması ( TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma davası açılmış, mahkemece, kadının zina (TMK m. 161), erkeğin onur kırcı davranış sebebine (TMK m. 162) dayalı boşanma davalarının reddine, tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebine ( TMK m. 166/1) dayalı boşanma davalarının ise kabulüne karar verilmiştir....
Aile Mahkemesinin 17.12.2013 tarihli ve 2013/143 E., 2013/1192 K. sayılı kararı ile; tarafların 02.07.1986 tarihinde evlendikleri, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmemesi nedeniyle taraflar arasında geçimsizlik doğduğu, evliliğin devamında bireysel ve toplumsal bir yarar kalmadığı, anlaşamadıkları, evlilik birliğini yürütemedikleri, bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı, tarafların evlilik birliğinin devamı yönünde olumlu davranışlarının da bulunmadığı, bu yönde bir çaba sarf etmedikleri, gerçekleşen bu davranışları ile aile birliğinin sarsılmasında kusurlu bulundukları, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında davacının dava açmakta haklı olduğu, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın kanunen mümkün görülmediği gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş, birçok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel ve sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....
Dairemizin içtihatlarına göre, bir boşanma davasında eşlerin ileri sürdüğü “birlik görevlerini yerine getirmeme”, eş veya çocukla yeterince ilgilenmeme”, “birlikte yaşamaktan kaçınma”, “haklı neden olmadığı halde yatakları ayırma” gibi evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülüklerin ihlali niteliğindeki olguların kanıtlanması durumunda, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilip boşanmaya karar verilirken, çok uzun süre ayrı yaşayan ve bu nedenle evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin hiçbirini yerine getirmeyen eşlerin, evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını kabul etmek ve boşanma davalarının reddine karar vermek, Türk Medeni Kanununun benimsediği boşanma hukuku ilkelerine uygun olamaz. Yıllarca ayrı yaşayan eşleri, yasa zoruyla bir araya getirmek de mümkün değildir....