Davacı tarafça dava dilekçesi ile "taraflar arasında geçimsizlik olduğunun, sevgi-saygı bağının kaybolduğunun, davalının geçimsiz likleri ve evlilik birliğinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmemesi nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının" iddia edildiği, daha sonra ön inceleme duruşmasında ve 26/04/2017 tarihli dilekçe ile davacının iddialarını genişlettiği, ancak iddianın genişletilmesine davalı tarafça verilmiş açık muvafakat bulunmadığı, bu durumda istinaf edenin sıfatı göz önünde bulundurularak yapılan inceleme kapsamında, davacı tarafça dava dilekçesi ile iddia edilmeyen "psikolojik baskı kurmak, aşağılayıp hakaret etmek, gereksiz ve lüzumsuz bir şekilde kıskanç hareketler göstermek, kadını kardeşinin düğününe dahi göndermemek, eş dost ile görüşmesine müsade etmemek, bu şekilde psikolojik şiddet uygulamak" eylemlerinin davalı tarafa kusur olarak yüklenmesinin yerinde olmadığı, öte yandan her ne kadar davacı tarafça dava dilekçesi ile "davalının evlilik birliğinin...
Boşanmaya karar verilebilmesi için az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı ve evlilik birliğinin devamında bu eş ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır. (TMK m. 166/2) İlk derece mahkemesince, tarafların karşılıklı olarak birbirlerini tehdit etmek sureti ile psikolojik şiddet uyguladıkları, evlilik birliğinin sarsılmasında eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş ise de; tarafların tehdit vakıasına dayanmadıkları, dayanılmayan bir vakıanın tanık beyanlarında geçtiğinden bahisle karşı tarafa kusur yüklenemeyeceği açıktır. Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir…” hükmünü içermektedir. Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, TMK'nın 166/1- 2. maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferileri istemine ilişkindir HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir." Dosya incelendiğinde; tarafların 11/01/2018 tarihinde evlendikleri, müşterek çocuklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2023 NUMARASI : 2021/778 ESAS 2023/111 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı - karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı - karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2021 yılında görücü usulüyle evlendiklerini, kendisinin dini inançlarına bağlı biri olduğunu, davalının Belçika'da yaşayacakları nedeniyle giyim tarzını değiştirmesini istediğini, düğün yapılmadın resmi nikahla evlendiklerini, müşterek ev kurulurken alınan eşyaların kendisine sorulmadan seçildiğini, davalının evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin bu aşamaya gelmesinde, davacının sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi, evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmemesi, fiziksel şiddet uygulaması, evi terk etmesi, düzenli çalışmaması, evin giderlerine yardımcı olmaması, PUBG isimli mobil oyunu oynaması, oyun sebebi ile evlilik yükümlülüklerini yerine getirmemesi, başka kadınlarla gizli gizli telefonla görüşerek güveni sarsıcı hareketlerde bulunması nedeni ile asıl kusurlu taraf olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, 03.09.2021 havale tarihli dilekçesinde; davacı müvekkil ile davalının barıştığını, evliliğe devam kararı aldıklarını, bu sebeple davadan vazgeçtiklerini belirterek, davadan vazgeçme doğrultusunda işlem yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın feragat nedeni ile reddine hükmolunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2021 NUMARASI : 2018/1809 ESAS-2021/117 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar için aylık 1.000,00'er TL den toplam 3.000,00- TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 1.500,00- TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000- TL maddi ve 250.000- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacı kadına verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin artık düzelmeyeceğini belirterek boşanmalarına, maddi manevi tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen Alanya 3....
Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2). Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 20.04.2017 tarihinde evlendiklerini, müşterek çocuklarının bulunmadığını, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediğini, yeni kurulan aile müessesesinin bir bireyi olduğunu hiçbir şekilde fark edemediğini, annesinin, kardeşinin ve dedesinin baskı ve telkinleri altında kaldığını, davalının davacı ile kurdukları yuvada hiçbir konuda konuşarak fikir beyanında bulunmadığını, davalının davacının ailesi ile de tüm bağlarını kopardığını, hatta davalının davacının ailesine küçük düşürücü beyan ve davranışlarda bulunduğunu, davacının ilk zamanlarda problemlerin çözülebileceğine inandığını, fazlasıyla özveride bulunduğunu, davalının saygısız, hırçın davranışlarını alışkanlık haline getirdiğini, davalının tüm eşyalarını da alarak müşterek evden ayrıldığını, bu şekilde evlilik birliğinin fiilen sona erdiğini, taraflar arasındaki evlilik birliğinin...
Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayanan bir davada, hakimin, maddi vakıalarla bağlı olması kuralı, dava sebebi bakımındandır. Bu sebebe dayanan bir davada hakim, iddia genişletilmedikçe veya değiştirilmedikçe yahut dava ıslah edilmedikçe, örneğin zina ya da hayata kast, ağır derecede onur kırıcı davranış yahut da küçük düşürücü suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme yahut da terk şartlarını araştıramaz ve ispatlanmış olsa bu sebeplerle boşanma kararı veremez. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayanan bir davada, önemli olan taraflar arasında, birliği temelinden sarsacak derecede ve ortak hayatın devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olup olmadığı ve bunun ispatlanıp ispatlanmadığıdır. Yoksa, şu olaya dayanıldı, buna dayanılmadı şeklindeki bir ayırıma gidilmesi davayı çıkmaza sokar ve hakkaniyete aykırı sonuçlara götürür....