Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vergi Mahkemesi'nin E:…, …, … sayılı dosyalarında davacının asıl amme borçlusu şirkette kanuni temsilci olduğu döneme ilişkin vergi alacağı kısmı için davanın reddine kalan kısım için ise davanın kabulüne karar verildiği, anılan davalar nedeni ile davacının vekiline toplam dava değerinin %15'ine tekabül eden 459.000,00-TL vekalet ücreti ödemek zorunda olduğunu beyan ettiği, ödeme emirleri için 61.280,36-TL ödeme yapıldığı ve yapılan ödeme nedeniyle diğer borçlarında ödemesinde sıkıntı yaşanıldığı, yaşanılan elem ve kederin karşılığı olmasa da uğranılan manevi zararın bir nebze karşılığı olarak ödeme emirleri ile davalı idarenin kamu gücünü kötüye kullanması nedeni uğranılan manevi zararın 459.000,00-TL olduğu ileri sürülerek toplam 459.000,00 TL maddi, 459.000,00 TL de manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle açılan işbu davada, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden zararın miktarının somut deliller ile ortaya konulamadığı, gerçekleşmemiş zarar için maddi tazminat talebinde bulunulamayacağı...

    a karşı davalının cinsel istismar suçunu gerçekleştirdiğini, kızlarının ruh sağlığının bozulduğunu, yaşadıkları yerin küçük bir yer olduğunu, olayın hemen duyulduğunu belirterek kızlarının uğramış olduğu manevi zararın tahsili talep edilmiştir. Mahkemece, küçük ...'ın ruh sağlığının bozulduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Aile ve Asliye hukuk mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davanın TMK.nun 2. kitabından kaynaklanan bir dava olmadığı Asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın dayanağını oluşturan olayların evlilik birliği içerisinde meydana geldiği bu nedenle maddi ve manevi zarar talebinin Aile Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda dava, davalının evlilik birliği içerisinde gayri resmi ilişki yaşadığı iddiası ile uğranılan manevi zararın ve davalı tarafından evden alındığı iddia edilen eşyalar nedeniyle maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir....

        Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; hizmette, ücret-bağımlılık ve devamlılık, eser sözleşmesinde ise, bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusu olmaktadır. Davacının,davalı tarafla anlaştıkları ve bu anlaşma gereğide davalı tarafın çektiği nikah görüntülerini kaybetmesi ve fotoğraf makinası veya video alınması anlaşma .../... Gereği yasaklandığı için, ailesi tarafından alınabilecek amatör görüntüler dahi engel olunduğu iddiasıyla manevi tazminat istemine ilşkin somut olayda, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

          Bilirkişi keşif sonrası sunduğu raporunda: keşifte kendisi tarafından yapılan kontrolde tesisatta herhangi bir kaçak/usulsüz kullanım "harici hat" olmadığının tespit edildiğini, fakat önemli ve geçerli olanın DEDAŞ 'ın kaçak kullanımla ilgili o anda çekilmiş video, fotoğraf vb. nitelikteki materyalların dosyada olması ve bunun tarafınca incelenmesi gerektiğini, kaçak kullanımla ilgili o anda çekilmiş video, fotoğraf vb nitelikteki materyal bulunması durumunda, ilgili görüntülerin tarafınca incelenip gerektiği takdirde ek rapor düzenlenebileceği, kaçak tespitine uygun video fotoğraf vb nitelikteki materyalin olması ve güç tespitinin 5,01 olması durumunda, abonenin geçmiş tüketimlerine bakıldığı zaman ihtilaflı bir süre olmadığı için kullanım süresinin kaçak tespitinden önceki işlem günü olan 13.03.2019 tarihi ile kaçak tespiti 14.03.2019 arasındaki 1 günlük süre olacağı ve bununda 42,97 TL olduğu, tüketimde ihtilaflı dönem olmadığı için ek tahakkuk yapılmasına gerek olmadığı tespit edilmiştir...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki çekişmesiz kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle temerrüt faizi alacağı ile uğranılan zararın tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, çekişmesiz kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle temerrüt faizi alacağı ile uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının brüt ve net ücretinin davacı tarafından bilinmesi sebebiyle davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının 14.05.2012- 11- 09.2018 yılları arasındaki işçi alacaklarının tahsili amacıyla 17.10.2018 tarihinde bu davayı açması nedeniyle söz konusu ihbar ve kıdem tazminatı kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, davalı şirket genel müdürünün cep telefonuna, şirket içinde çekilmiş olan video görüntüleri ve davacının telefonu ile yaptığı bazı mesaj fotoğraflarının gönderildiğini, söz konusu video görüntülerinin davacının kendi cep telefonu ile çektiği suçlaması ve konu ile ilgili Samet isimli işçi ile birbirlerine çektikleri mesajlar hakkında davcıdan savunma alındığını ve akabinde iş sözleşmesinin haklı nedenle davalı tarafından feshedildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme; kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 09.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı tarafça taraflar arasında akdedilen Fotoğraf Çekim Sözleşmesinin 10.2. Maddesi uyarınca sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği iddiasında bulunmuştur. Taraflar arasında akdedilen ve herhangi bir uyuşmazlık bulunmayan sözleşmenin 3.2. Maddesinde; yüklenici fotoğrafçı ve onun ajansında çalıştığı herhangi birisi mücbir sebep hali nedeniyle görevini yerine getiremezse görevlendirilecek başka bir yetkili görevlendirilir ve ve bu kişinin yetkin olmayan birisi olması ve bu çekimlerin beğenilmemesi durumunda işverenin sözleşmeyi fesih hakkı bulunmaktadır hükmü bulunmaktadır. Davalı tarafça süresinde sunulan CD, fotoğraf çekim süreci yazılı dosya, sözleşme ve taraf iddia ve savunmaları incelendiğinde; davacının iddiasında sözleşme kapsamında kararlaştırılan fotoğrafçının mücbir sebep nedeniyle çekimi yapamadığına ilişkin bir ibare bulunmadığı gibi, dosya kapsamında buna ilişkin de bir bilgi belge bulunmamaktadır....

                Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davacının talebinin davalıların kusuru nedeniyle araçta meydana gelen zararın tazmini talebi olduğu, davacı tarafından dosyaya gerçek hasar miktarı ve zararın tespiti için delil ibraz edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; araçta oluştuğu belirtilen maddi zararın tahsili istemine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunun 50. maddesinde; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. 51 .maddesinde; - Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür....

                  UYAP Entegrasyonu