Her ne kadar 60.aya kadar yapılan kişisel ilişki düzenlemesinde baba ile çocuk arasında her hafta kişisel ilişki kurulmuş ise de; aynı zamanda avukat olan annenin anlaşmalı boşanma sırasında daha uzun süreli kişisel ilişki düzenlemesini çocuğun yararın uygun olmadığı halde kabul ettiği, gelinen aşamada anlaşmalı boşanma davası sırasında her hafta kurulan kişisel ilişki düzenlemesinden daha kısa süreli kurulan kişisel ilişkiye yönelik itirazının iyiniyet kuralları ile de bağdaşma yacağı, babanın anlaşmalı boşanma sırasında kurulan kişisel ilişki kapsamında, çocuğu ile her hafta 2 gece yatılı kişisel ilişki kurma hakkı olduğu halde çocuğun gelişim özelliklerini gözeterek daha kısa süreli ve yatılı olmayacak kişisel ilişki kurarak, çocuk yararına bu hakkından fedakarlıkta bulunduğu, mevcut kişisel ilişki nedeni ile çocuk ile baba arasında güçlü bir bağ kurulduğu, çocuk 60 aylık olana kadar düzenlenen kişisel ilişkinin yatılı olmadığı ve günlük kurulduğu, çocuğun yaşı gereği 60.ayı doldurana...
Dosyanın incelenmesinden, boşanma ilamı ile çocuğun velayetinin anneye verildiği, ancak sonra 23/08/2016 tarih, 2016/764- 822 EK.sayılı ilam ile velayetin değiştirilerek, babaya verildiği, anne ve çocuk arasında her hafta sonu Cumartesi saat.09.00 ile Pazar günü saat 17.00'a kadar, dini bayramlarda bayramın ikinci günü sabah 09.00 ile saat.18.00 arasında kişisel ilişki tesisine karar verildiği, bu ilamda sömestr ve yaz tatilleri hakkında kişisel ilişki düzenlemesi yapılmadığından anne tarafından açılan dava üzerine mahkemece 31/10/2017 tarih, 2016/1060 E. 2017/804 K.sayılı ile müşterek çocuk ile anne arasında her yıl sömestr tatilinin birinci haftası Pazartesi saat 09.00 ile Pazar akşamı saat.18.00 ve her yıl 1- 31 Ağustos'ta saat.09.00 ve 18.00 saatleri arasında kişisel ilişki düzenlemesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece Sir raporu alınmıştır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı annenin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların ortak çocuğu ... 2013, ... ise 2015 doğumlu olup, çocukların yaşları dikkate alındığında, anne bakım ve şefkatine muhtaçtır. Mahkemece ortak çocuklar ile baba arasında her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 10:00'dan 15. günü saat 18:00 arasında kurulan kişisel ilişki süresi çoktur. Kişisel ilişki düzenlenirken, asıl olan çocukların menfaati olup çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....
Taraflar farklı şehirlerde yaşıyor olsalar bile, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan, aynı şehir, ayrı şehir ayırımına gidilmeksizin annelik duygularını tatmine elverişli, çocuğun da anne sevgisini ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava babasının vasi olarak atandığı kısıtlanan ergin çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulması; birleşen dava kısıtlanan ergin çocuk hakkında anne tarafından açılan vesayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama ile dosyada mevcut tüm delil ve belgelerin incelenmesinden; asıl dava yönünden davacının davasının kısmen kabulüne, analık-babalık duygularının tatmininin önemi ve çocuğun sağlıklı gelişimi dikkate alınarak anne ile çocuk arasında yatılı olmaksızın şahsi ilişki kurulmasına, birleşen davanın ise reddine dair karar verilmiştir. Karar yalnızca davacı tarafça vesayetin değiştirilmesi yönünden istinaf edilmiş olup, istinaf incelemesi kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılacak olup, kişisel ilişki tesisine yönelik karar istinaf edilmediğinden, asıl dava dosyası inceleme dışı bırakılmıştır....
Ana babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. (TMK m.323) Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi ana ve baba içinde bir haktır. Bu kapsamda davacı birleşen davalı baba T1'ın kişisel ilişki tesisine yönelik talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir....
Dosya kapsamına göre; Davacının oğlu ve kişisel ilişki kurulması istenen çocukların da babası öldüğüne göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerekir. Davacı küçüklerin büyük annesi olup, torunlarını sevme ve onlarla kişisel ilişki kurulmasını isteme en doğal hakkıdır. Anne ile davacı arasında anlaşmazlık bulunması, davacının torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmemelidir. Babasını kaybetmiş çocuğun bu eksikliğini gidermesi için büyük anne ile vakit geçirmesi onun yararına olacaktır. Dosya kapsamında bulunan sosyal inceleme raporu da bu durumu teyit etmektedir. Davacının torunlarına kötü davrandığı iddia edilmediği gibi, bu yönde bir kanıt da mevcut değildir. O halde davacı ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasında bir isabetsizlik yoktur....
Dava; torun ile kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir. Davacılar, kişisel ilişki kurulması istenilen 04.05.2015 doğumlu Güneş Karaçayır'ın dede ve babaannesidir. Davacıların oğlu ve çocuğun babası Arif Karaçayır 23.06.2016 tarihinde vefat etmiştir. Olağanüstü hallerin varlığı halinde, çocuğun dede ve babaannesinin de çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı mevcuttur (TMK m. 325). Davacıların oğlu olan baba vefat ettiğine göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerekir. Davacıların, torunlarını görmek ve onlarla uygun kişisel ilişki kurmak, torun sevgisini tatmak ve çocuklara da bu sevgiyi vermek hakkıdır. Somut olayda; anne ile davacılar arasında anlaşmazlık bulunması, birbirlerine karşı husumet beslemeleri davacıların torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmez....
Mahkemece, 27.03.2013 doğumlu, TC kimlik numaralı Okay ÇELİK ile davacı-karşı davalı anne arasında her ayın 1. ve 3. Cuma akşamı saat:18.00'den ertesi gün saat: 18.00'e kadar, sömestr tatilinin ilk Cumartesi günü saat: 09.00'dan takip eden Cuma günü saat: 17.00'a kadar, dini bayramların 2. Günü sabah saat:09.00'dan ertesi gün saat:17.00'a kadar, her yıl Temmuz ayı 1. günü saat: 09.00'dan 15 Temmuz saat: 21.00 a kadar şahsi ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Bütün bu hususlar değerlendirildiğinde davacı-karşı davalı anne ve ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişki annelik duygularının tatmini bakımından yetersiz olmuştur. Çocuk ile anne arasında annelik duygularını tatmin edecek ve bu hakkın rahatça kullanılmasına engel olmayacak ölçüde daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Babanın görevi nedeniyle çocukların baba ile yazın tatil yapabileceği ay olan temmuz ayında anne ile kişisel ilişki kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m. 370/2)....