Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı eşi Nevzat Baklan'ın 18.5.2003 tarihinde vefat ettiğini 20 yıldır yaşamakta oldukları dairede bulunan menkul malların (eşyaların) bir kısmının kendi kişisel malı olduğunu, bir kısmının ise edinilmiş mallardan olduğunu, kişisel mallarının tesbitini ve ortak malların da Türk Medeni Kanununun 652. maddesi gereğince sağ kalan eşe özgülenmesini talep etmiştir. Talep konusu malların hangisinin kişisel mal hangisinin edinilmiş mal olduğunun tesbiti 4787 Sayılı Yasanın 5133 Sayılı Yasa ile değişik 4/1. maddesi gereğince 4721 Sayılı Yasanın üçüncü kısmı hariç ikinci kitabından kaynaklanmakta olup, görev Aile Mahkemesinindir. (TMK. mad. 218, 219, 220, 222) Ayrıca davacı ölen kocasından kalan edinilmiş malların kendisine özgülenmesini de istemiştir. (TMK.mad.652) Özgüleme işinde görev Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. (TMK.mad.658) Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması da zorunludur....

    Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince; Şanlıurfa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince; Şanlıurfa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yağma HÜKÜM : 1) Sanığın 28.12.2013 tarihli eylemi sebebiyle yapılan yargılama sonucunda; sanık hakkında TCK'nın 32/1. maddesi aracılığıyle CMK'nın 223/3-a-son maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına 2) Sanığın akıl hastası olması nedeniyle koruma ve tedavi amaçlı olmak üzere TCK'nun 57/1. maddesi gereğince koruma ve tedavi amacıyla güvenlik tedbirine tabi tutulmasına Sanığın yüksek güvenlikli bir sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Kısıtlı adayı hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada ... Sulh Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kısıtlı adayının TMK 405 anlamında vesayet altına alınması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 411. maddesine göre, “vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairesine aittir. Kısıtlı adayı ... 3. Aslıye Hukuk Mahkemesinin kararı ile 05.08.2002 tarihinde 2828 sayılı yasanın 22. maddesi gereğince koruma altına alınmış olup halen ... ... Yaşam ve ... Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğünde kalmakta ise de kısıtlı adayının mernis adresi “... Mah. ... Cad. NO:70 ... Beldesi ... ...“ olduğu anlaşılmaktadır....

            TMK m.412'de ise "Vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişi yerleşim yerini değiştiremez. Yerleşim yerinin değişmesi hâlinde yetki, yeni vesayet dairelerine geçer. Bu takdirde kısıtlama yeni yerleşim yerinde ilân olunur." hükmü yer almaktadır. Dosyanın incelenmesinden, kısıtlının yerleşim yeri değişikliğine izin verilmesine ilişkin vesayet makamı olan Van 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce TMK m.412/1'e göre verilmiş bir izin kararı olmadığından talep ile ilgili karar vermekte Van 1. Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Van 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              (5) Tıbbî kontrol ve takipte, kişinin akıl hastalığı itibarıyla toplum açısından tehlikeliliğinin arttığı anlaşıldığında, hazırlanan rapora dayanılarak, yeniden koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Bu durumda, bir ve devamı fıkralarda belirlenen işlemler tekrarlanır.” Şeklindeki düzenlemeye nazaran, tıbbi kontrol ve takip süresi zarfında ancak kişinin toplum açısından tehlikeliliğinin arttığının tespiti üzerine hakkında yeniden koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbirine hükmedilebileceği, tıbbi kontrol ve takip süresinin bitiminde kişinin şifa bulduğunun tespiti halinde hakkında yeniden tedbire hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin itirazın bu yönden reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 4721 sayılı TMK'nın 2. kitabının "vesayet" başlıklı 3. kısmında yer alan hükümlerden (TMK. md.396-494) kaynaklanmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Baba ile Çocuğun Kişisel İlişkisinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kurum tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kurum; evlilik dışı doğan ve nüfusta babası tarafından tanınan, koruma kararı ile kuruma alınan 20.01.2008 doğumlu çocuk... ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını telep etmiştir. Mahkemece; davalı baba ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasına ilişkin bir karar bulunmadığından davanın konusu bulunmaması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323 )....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme ve tehdit HÜKÜM : TCK.nun 32/1, CMK.nun 223/3-a maddeleri gereğince ceza verilmesi yer olmadığına, TCK.nun 57. maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı olarak sanığın yüksek güvenlikli bir sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına, Gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçinin hükümden sonra 06.11.2018 tarihli dilekçe ile şikayetten vazgeçtiğini bildirmiş olması karşısında, mala zarar verme suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olduğu gözetilerek, 5237 sayılı TCK.nun 73/6. maddesi gereğince sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği de sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA...

                      UYAP Entegrasyonu