Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtisas Kurulunun 05.11.2008 tarih ve 3919 sayılı raporu gözönünde bulundurularak sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 32 ve 57. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına dair mahkeme kararı yasaya uygun olduğundan sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), 25.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi ......

    Hastanesinin 13.08.2015 tarih ve 5495 sayılı raporu göz önünde bulundurularak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 32 ve 57. maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine, yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına dair karar verilmiş, sanık müdafinin sübuta, sanığın yasal temsilcilerinin sanığın koruma ve tedavi altına alınmasına gerek bulunmadığına dayanan ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 08.11.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Bu durumda,davacı vasi olarak atandığına göre, TMK.’nun 397/2 ve 444. maddelerindeki düzenlemeler de gözetilerek 4721 sayılı TMK’nın 2. kitap 3. kısmında yer alan uyuşmazlığın vesayet hükümleri uyarınca Çal Sulh Hukuk Mahkemesinde görülerek, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nın 25. ve 26.) maddeleri gereğince Çal Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İş sayılı karar ile 5237 sayılı TCK'nın 32/1. maddesi gereğince sanık hakkında koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir. 5237 sayılı TCK’nın 32/1. maddesinde, “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindeki yasal düzenlemeden, 32/1. madde kapsamındaki kişiler hakkında kamu davasının açılacağı, suçun sabit görülmesi durumunda ceza verilmeyeceği, ancak güvenlik tedbirine hükmolunacağı anlaşılmaktadır....

          Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile) ise, kişiye vasi atandıktan sonra bu karar değiştirilmedikçe hakkında vesayete ilişkin hükümler uygulanacağından, vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamından, 01.01.1989 doğumlu ...'ın...Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/259 Esas, 2013/12 Karar sayılı kararı ile, 4721 Sayılı TMK.’nun 335/2. maddesinde düzenlenen “Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar” hükmüne göre velayet altında bırakılmadığı, hastalık nedeniyle vesayet altına alınarak kendisine annesi ...'ın vasi olarak atandığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'na (TMK) göre, vesayet altında bırakılmalarına karar verilen kişiler ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıkta "vesayet" hükümlerinin uygulanacağı, bu hükümleri uygulayacak görevli mahkemenin ise vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesi olduğu kabul edilmiştir....

            Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir. 2. 4721 sayılı Kanun’un “Yerleşim yeri” başlıklı 19 uncu maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” 3. 4721 sayılı Kanun’un “Vesayet işlerinde yetki” başlıklı 411 inci maddesi şöyledir: “Vesayet işlerinde yetki küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.” 4. 4721 sayılı Kanun’un “Yerleşim yerinin değişmesi” başlıklı 412 nci maddesi şöyledir: “Vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişi yerleşim yerini...

              ın suç tarihinde ceza ehliyeti bulunmadığına ilişkin Kayseri Şehir Hastanesi'nin 13.10.2020 tarih ve 3010601728 sayılı heyet raporu göz önünde bulundurularak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 32 ve 57. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmesine, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına dair mahkeme kararı yasaya uygun olduğundan sanık müdafinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 25.05.2022 gününde oybirliği ile karar verildi....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı TMK.405 ve 406. madde uyarınca vesayet talebine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun "İncelemenin Kapsamı" başlıklı 355. maddesinde "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu nedenle dairemizce inceleme, istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ve mahkemece resen gözetilmesi gereken kamu düzenine aykırılık oluşturan sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Vesayet, velâyet altında bulunmayan küçüklerin ve istisnaî olarak velâyet altına alınmamış bazı erginlerin korunması amacıyla kabul edilen bir hukukî kurumdur....

                ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASIHISIMLARIN KİŞİSEL İLİŞKİ KURMA HAKKI4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 182 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 325 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK. md. 325/1). Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle, sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK. md. 182/2). Küçük Sıla, 1999 doğumludur. Annesi ve babası boşanmışlardır, boşanma kararı ile velayeti annesine verilmiştir. Karar 10.12.2002 tarihinde kesinleşmiş, çocuğun babası 15.2.2003 tarihinde ölmüştür. Davacılar, çocuğun babaannesi ve dedesidir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına, tedavi ve koruma altına alınmasına Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Akıl hastası olan sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilirken 5271 sayılı CMK'nın 223/3-a yerine 223/4. maddesinin gösterilmesi suretiyle aynı Kanunun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, Sanık hakkında koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilirken ''TCK'nın 57/1. maddesi kapsamında toplum açısından tehlikeliliği ortadan kalkıncaya veya önemli ölçüde azalıncaya kadar koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbiri uygulanmasına'' karar verilerek infazın kısıtlanmasına...

                    UYAP Entegrasyonu