Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyanın incelenmesinden, taraflar arasında 30/11/2015 tarihinde açılan karşılıklı boşanma davasında tedbiren müşterek çocuk ile baba arasında çocuğun yaşına uygun olarak her ayın 1.ve3.haftası Cumartesi saat. 10.00 ile 16.00 arası olacak şekilde kişisel ilişki kurulduğu, mahkemece boşanma davalarının reddine karar verilerek kararın yasa yollarından geçmek suretiyle 29/09/2016 tarihinde kesinleştiği, müşterek çocuğun boşanma dava tarihinden itibaren davalı annenin yanında yaşadığı anlaşılmaktadır. Çocukla ana-baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktadır. Bu sebeple, kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Ancak, kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır....

Taraflar her konuda "anlaşmadıkları halde" sanki anlaşmış gibi boşanmalarına karar verilemez. 2-Kişisel ilişki anlaşmaya aykırı olarak kurulmuştur. Anlaşmalı boşanma düzenlemesinde yapılacak değişiklikler taraflarca kabul edilirse yerel mahkeme hakimi tarafından boşanmaya karar verilebilir. (TMK.m.166/3) Hakim kişisel ilişki konusunda değişiklik yapmadan önce tarafların görüşünü almak zorunda olduğu halde re'sen boşanmaya hükmetmiştir. Değişiklik konusunda anlaşmadıkları halde anlaşmışlar gibi hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Değerli çoğunluğun farklı düşüncesine açıklanan sebeplerle katılmıyorum....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması - Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, nafakanın artırılması ve kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin olup, ilk derece mahkemesince aylık 600,00 TL iştirak nafakasına ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı kadın tarafından nafaka miktarı, davalı erkek tarafından ise, nafaka miktarı ile kişisel ilişki düzenlemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      Davacı kadın tarafından açılan boşanma davası kabul edilmiş, 19.10.2018 doğumlu müşterek çocuk Alya'nın velayeti davacı anneye verilmiş ve davalı baba ile kişisel ilişki kurulmuştur. Mahkemece sosyal inceleme raporları alınmış ise de bu raporların mahkemenin de kabulünde bulunan davalı babanın uyuşturucu madde kullanmasının kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirip gerektirmediği ve kişisel ilişki süresine etkisi konularında bir değerlendirme içermediği anlaşılmaktadır. Bu haliyle mahkemece aldırılan sosyal inceleme raporları kişisel ilişki yönünden hüküm kurmaya elverişli değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından; davalı (koca) ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilebilmesi için hakimin taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekir. Hakim tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. 07.02.2014 tarihli protokolde ve 18.02.2014 tarihli oturumda taraflar müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesini kabul etmişler, ancak küçük ile baba arasında kurulacak kişisel ilişki konusunda bir düzenleme yapmamışlar ve konuyu hakimin takdirine bırakmışlardır....

        müvekkili ile oğlu arasında küçüğün okul ve sosyal yaşamının gereklerine uygun zaman ve koşullarda kişisel ilişki kurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve kişisel ilişki tesisi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun beş yaşını doldurmadan öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır....

          Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır....

            Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından biriyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir. Aksi halde gözetim altında kişisel ilişki, çocuklar ile velayet kendisinde olmayan anne arasındaki bağların güçlendirilmesi amacına aykırı düşer. Toplanan deliller ve anne hakkında ortak çocuğa karşı yaralama suçundan verilen beraat kararı da dikkate alınarak ortak çocuklar ile davalı-karşı davacı anne arasında refakatçi olmadan kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 4-Boşanma davalarında vekalet ücretine davanın kabul veya reddi halinde hükmedilir. Kusur durumu vekalet ücretinin taktirinde dikkate alınmaz. Mahkemece, davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir....

              Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddî olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK.m.324). Velayetin üzenlenmesinde ana ve babalık duygularının tatmini gözetilmekle birlikte, asıl olan çocuğun üstün yararıdır (TMK md. 339). Velayet hakkı anneye ait olmakla birlikte babanın da babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı olacak şekilde çocukla düzenli ve sürekli bir kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi elde etmek hakkı mevcuttur. Aynı zamanda bu ilişki çocuk yönünden de bir haktır....

              UYAP Entegrasyonu