WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacılar (baba, babaanne ve dede) tarafından davalı anne aleyhine 2008 doğumlu ..... ile kişisel ilişki kurulması talebi ile dava açılmıştır. Davacılardan baba ile davalı anne hakkında.... sayılı dosyası ile 16/05/2016 tarihinde boşanma yönünden karar verildiği ve velayetlerinin anneye bırakıldığı; ancak kararın halen kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Ortak çocuklar hakkında boşanma davasında verilen karar, kişisel ilişki tesisi için açılan eldeki davayı etkileyeceği açıktır....

    Davacı eş bu şekilde gerçekleşen anlaşmalı boşanma kararına verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle hükmü temyiz ederek katılmadığını açıklamıştır. Kişisel ilişkinin temyizi anlaşmalı boşanma hükmünün bütününü içerir. Aksi düşünce "anlaşma" kavramı ile bağdaşmamaktadır. Davacı kişisel ilişki konusunda “anlaşmadıklarını” temyiz dilekçesinde açıklamaktadır. Mahkemece yapılacak iş; taraflardan kişisel ilişki süresi konusunda görüşlerini alarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Anlaşmalı boşanma davalarında boşanmanın fer’i hükümleri konusunda hakimin tarafların görüşlerini almadan kendiliğinden düzenleme yapamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan sebeple değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....

      Değerli çoğunluk tarafından temyiz, "kişisel ilişki ile sınırlandırıldığı için hükmün boşanma bölümü kesinleşmiş sayılacağından taraflar "dul" statüsüne geçmiş durumdadır. Aşağıdaki sebeplerle değerli çoğunluğun farklı düşüncesine katılamıyorum; a-Anlaşmalı boşanma davalarında fer'i hükümlerde oluşan çekişme hükmün bütününü sakatlar. Bir yandan çekişmeyi kabul edip bir yandan sanki "anlaşma varmış gibi" hükmün boşanma bölümünün kesinleştiğini kabul etmek çelişki oluşturur. b- Kişisel ilişki konusunda taraflara öneri sunmadan, bu öneri kabul edilmez ise davaya Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi hükümlerine göre devam edilmesi gerekirken yerel mahkeme hakiminin "kendine göre" re'sen kişisel ilişki düzenlemesi yapmasına pozitif hukuk normları icazet vermemektedir....

        Aile Mahkemesinin 2014/283 esas 2015/347 karar sayılı dosyası incelendiğinde, davacı baba tarafından, davalıya karşı boşanma davası açıldığı, boşanma davasında 26.01.2015 tarihli ara karar ile çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. hafta Pazartesi günü saat 10.00 ile saat 11.00 arasında geçiçi kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, son kararla ise tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında aynı şehirde iseler her ayın 1 ve 3. hafta Pazartesi günü saat 10.00 ile 11.00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 10.00 ile 12.00 arasında, ayrı şehirde iseler her ayın 1. ve 3. hafta Pazartesi günü saat 10.00 ile 11.00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 10.00 ile 12.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, boşanma ve kişisel ilişki yönünden verilen karar 09.11.2017 tarihinde kesinleşmiştir Davacı baba tarafından iş bu dava 25.10.2016 tarihinde açılmış olup tarafların boşanmalarına ilişkin hüküm ise temyiz incelemesinden geçerek 09.11.2017...

          Somut olayda, ... ile ortak çocuklar arasında daha evvel kurulan kişisel ilişki, açıklanan bu ilkelerden uzak; özellikle de haftanın hangi günü ve saatleri ile yılın hangi ayı ve hangi saatleri arasında kişisel ilişki kurulacağı belli olmayan, anne ve çocukları eve bağlayan, anne ve çocukların kendileri için herhangi bir program yapmalarına, çocukların eğitim yaşamına aykırı olarak kurulmuştur. Bu aykırılığın devam etmesi de anne ve çocuklardan beklenemez. Bu sebeple mahkemenin çocukların ... yararına uygun şekilde yeniden kişisel ilişki kurması doğrudur....

            Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 12.2012/38 sayılı boşanma davasında ortak çocuk 2003 doğumlu ... ile baba arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, boşanma davasının reddedildiği ve ret kararının karar düzeltme yoluna gidilmeden 14.04.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı anne boşanma davasında kurulan tedbiren kişisel ilişki kararı ile ilgili olarak temyiz yasa yoluna başvurma hakkına sahip olduğuna göre eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartı olup, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken (HMK m.114/1, f-115) yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Ancak, davacının kaldırılmasını dava ettiği tedbiren kişisel ilişki kararı boşanma davasının reddi kararının kesinleşmesi ile sona erdiğinden eldeki davanın konusu kalmamıştır....

              Kişisel ilişkiye dair kararın kesinleşmesinden sonra davalının, boşanma kararında yer alan kişisel ilişki hakkını amacına aykırı olarak kullandığına, çocukların eğitimine ve yetiştirilmesine engel olduğuna, kişisel ilişki sebebiyle çocukların huzurunun tehlikeye girdiğine ve çocuklarıyla ilgilenmediğine ilişkin bir delil bulunmadığı gibi, tanınan kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını gerektiren başkaca önemli bir sebep ve olgu da ileri sürülmemiştir. Mahkeme de, böyle kabul etmiştir. Uzman raporunda da mevcut kişisel ilişkinin korunması gerektiği ifade edilmiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararındaki kişisel ilişkinin kaldırılıp, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

                İlk derece mahkemesince ortak çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesis edilmiş, davacı-karşı davalı kadının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince yaz tatilinde bir ay kurulan kişisel ilişkinin çocuğun yaşı dikkate alındığında fazla olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesince ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki kaldırılarak, ortak çocuk ile baba arasında yeniden kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Ancak, tarafların ortak çocuğu ...18.05.2016 doğumludur. Kişisel ilişki düzenlenirken ortak çocuğun yaşı ve ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Bu itibarla çocuğun yaşı ve eğitim çağında olmadığı da gözönüne alındığında bölge adliye mahkemesince yarı yıl tatilinde kurulan kişisel ilişki amaca uygun olmayıp, uzun sürelidir....

                  Çocuk ... 28.11.2009 doğumlu olup, ana ve babası boşanmış; boşanma kararı ile velayet davalı anneye bırakılmış, velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, karar 26.04.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Kanuna göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde diğer kişilere özellikle hısımlarına çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı tanınabilir (TMK m. 325/1). Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere boşanma kararı ile kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan baba İstanbul'da, davalı anne ile çocuk ... ili ... ilçesinde, kişisel ilişki kurulmasını talep eden babaannenin ise...'da bulunduğu yapılan yargılama ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davacının torunuyla görüşmesine, babanın engel çıkardığı ileri sürülmemiştir. Davacı, babaya tanınan kişisel ilişki süresi içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahiptir....

                    Davacı baba vekili istinaf dilekçesinde, çocuk ile özel günlerde, dini ve milli bayramlarda kişisel ilişki kurulmamasının doğru olmadığını belirterek, kararın bu yönden kaldırılmasını ve özel günleri de kapsar şekilde ilişki kurulmasını talep etmiştir. 2. Davalı anne vekili istinaf dilekçesinde, anlaşmalı boşanma ilâmıyla kurulan kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektirecek koşulların oluşmadığını, çocuğun yaşının küçük olduğunu, anne sütü aldığını, anneden uzun süre ayrı kalamayacağını, babayı tanımadığını, kişisel ilişki süresinin fazla olduğunu ve aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılıp davanın reddedilmesini talep etmiştir. C....

                      UYAP Entegrasyonu