Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece baba ile ortak çocuk ... arasında; çocuk 4 yaşına gelinceye kadar her ayın birinci ve üçüncü hafta sonları yatısız olacak şekilde; çocuk 4 yaşını doldurduğunda ise her ayın birinci hafta sonları yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Değişen koşullar, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişki düzenlemesi ileriki yıllarda her zaman yeniden istenebileceğinden ortak çocuk ... ile baba arasında kademeli bir şekilde ileriki yıllardaki ilişkinin ne şekilde gerçekleştirileceğinin belirlenmesi doğru olmamıştır. Ayrıca babanın 19.07.2016 tarihinde tutuklandığı ve hüküm özlü olarak cezaevinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece velayeti davalı-davacı anneye verilen ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmuş ise de, babanın cezaevinde tutuklu bulunduğu dikkate alındığında kişisel ilişki tesisine dair hükmün infaz kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen 16.02.2016 tarihli ek karar davalılar ... ile ...... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Talep eden anne; haklarında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5/1-c maddesine göre bakım tedbiri verilen ikiz çocukları 12.05.2008 doğumlu Sultan ve Nazlı ile, aleyhine talepte bulunulan kurumun yatılı kişisel ilişki kurulmasına izin vermediği gerekçesiyle, tedbir kararı verilen ... Aile Mahkemesi'nin 2014/381 esas .2014/589 karar sayılı dosyası üzerinden kişisel ilişki düzenlenmesini talep etmiş, mahkemece 16.02.2016 tarihli ek kararla anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlemesine karar verilmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-İlk derece mahkemesince verilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatlar ve nafakaların miktarı ile kişisel ilişki yönünden istinaf edilmiş olup, davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından, davalı erkeğin kusur belirlemesi, davacı kadın ve çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakaları, yoksulluk nafakası ve ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkiye yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, tazminatların miktarı ve kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye verilen 21.01.2014 doğumlu küçük ... ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin 4 yaşın bitimine kadar ve 4 ile 7 yaş sonraki dönemler için ayrı ayrı olmak üzere, kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen nafaka, maddi-manevi tazminat, reddedilen manevi tazminat, velâyet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velâyeti davalı-davacı anneye verilen ortak çocuk ile davacı-davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkide, ortak çocuğun yaşı nedeni ile yatılı kişisel ilişki kurulmamış ve “Aynı şehirde oturmaları hali" ve “Farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir....

            Bu husus dikkate alınarak, yaz tatili döneminde baba ile çocuk arasında daha kısa süreli bir kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir. 3-Velayet kendisine verilen annenin, kişisel ilişki günlerinde çocuğu bu ilişkiyi sağlamak üzere hazır etmesi dışında başka bir yükümlülük altına sokulması doğru değildir. (Dairemizin 12.02.2014 gün ve 2013/17708 - 2014/2563 sayılı ilamı) Kişisel ilişkinin gerektirdiği masraflara katlanma külfeti, bundan yararlanan tarafa düşer. Tarafların müşterek çocuğunun velayeti davalı-karşı davacı anneye verilmiş olup, baba ile çocuğun kişisel ilişki kurma külfetinin İcra İflas Kanununun 25/A maddesine aykırı olarak, velayet kendisine verilen davalı-karşı davacı anneye yükletilmesi de isabetsizdir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3....

              göremeyecekleri şekilde, anne-baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir....

                Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Çocuğun menfaati bu yönde bir düzenlemeyi gerekli kılmadıkça, uzman aracılığı veya gözetiminde kişisel ilişki tesisi bundan beklenen amaca aykırı düşer....

                Davacı baba kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için işbu davayı açmıştır. Davacı baba kuaför olduğunu Cumartesi ve arefe günlerinde geç vakte kadar çalıştığını, bu nedenle kesinleşen boşanma ilamında Cumartesi günü kurulan kişisel ilişki tesisini Pazar günü olarak ve yine dini ve milli bayramların 1. günü olan kişisel ilişki tesisini, dini ve milli bayramların 2. günü olarak değiştirilmesini ve kişisel ilişkilerin yatılı olacak şekilde düzenlenmesini talep etmiştir. Mahkemece ortak çocuk ile baba arasında ayın belirli hafta sonlarında kurulan kişisel ilişki tesisi bozma ilamı doğrultusunda alınan uzman raporu uyarınca kurulduğu ve çocuğun yüksek menfaatine uygun olduğu ve milli bayramların 2. günü bulunmadığından bu hususta düzenleme yapılmamasının doğru olduğu anlaşılmakta ise de, davalı baba kuaför olup, arefe günlerinde bayram sabahı da olmak üzere yoğun olarak çalıştığı sabittir.Değişen koşullara göre kişisel ilişkinin düzenlenmesinin istenmesi her zaman mümkündür....

                  Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; müşterek çocuk ile baba arasındaki duygusal bağın tamamen kopmaması, müşterek çocuğun yüksek yararı ve babalık duygusunun tatmini gereğince mahkemece yaşı ... ile baba arasında yeniden düzenlenmek suretiyle kurulan kişisel ilişkinin fazla olmadığı ancak taraflar arasında daha önce görülen boşanma davasında müşterek çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki değiştirilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken mahkemece infazda tereddüt ve tekerrür oluşturacak şekilde baba ile müşterek çocuk arasında devam eden kişisel ilişki bulunmasına rağmen, doğrudan yeni bir kişisel ilişki kurularak, iki farklı kişisel ilişki ortaya çıkacak şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile; davalı-davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden hüküm tesisine Bursa 5....

                    UYAP Entegrasyonu