ya vasi olarak atanan,... 'nın vasiliğinin kaldırılmasına, kısıtlı ...'ya 2 yıl süre ile ...'in atanmasına karar verildiği, vasi ...'in MERNİS adresinin ... olduğu, kısıtlı ...'nın sistem üzerinde adresinin ... görünmesine rağmen, vasi ...'in 04/02/2016 tarihli dilekçesinde kısıtlı ... 'ın ... Engelsiz Yaşam ve Rehabilitasyon Merkezinde bakım altında bulunduğunun bildirilmesi üzerine, dosya hakkında karar vermek yetkisinin ... Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince, ...'nın 11/05/2016 tarihinde ... ili Engelsiz Yaşam ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğüne gönderildiği ve halen orada yaşadığı anlaşıldığından dosya hakkında karar vermek yetkisinin ... Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1....
Aile Mahkemesinin 2020/313 Esas sırasında kayıtlı küçüklere vasi olarak atanması talepli ve aynı zamanda kişisel ilişki kurulması talepli olarak dava açıldığını, dava neticesinde müvekkili ile küçükler arasında kişisel ilişkinin kurulmasına karar verildiğini, kişisel ilişki kurulması nedeniyle küçüklerden Ahmet Ergün'ün Ağustos ayından bu yana müvekkili ile birlikte yaşadığını, annesinin yanına dönmek istemediğini, velayetin annede olması nedeniyle çocuğun okul kaydının yapılamadığını, bu nedenle öncelikle geçici velayetin verilmesine, çocuğun üstün yararı gözetilerek velayetin müvekkiline verilmesi gerektiğini belirterek, davalının üzerinde bulunan velayet hakkının kaldırılmasına ve müvekkilinin Ahmet Ergün'e vasi olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak, kısıtlı adayının bakımevinde yerleşmek niyetiyle bulunup bulunmadığı ve bakımevine konulmadan önceki adresi araştırılmamıştır. Mahkemece kısıtlı adayının bakımevine konulmadan önceki açık adresinin ve bakımevine hangi tarihte yerleştiğinin bakımevinden de sorulmak suretiyle belirlenmesi, daha sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 08/03/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesı’nin 21.11.2015 tarih ve 2015/19223 Esas, 2015/17299 Karar sayılı bozma ilamına uyup uymama konusunda bir karar verilmeden, eylemli uyma biçiminde işlemler yapılarak yargılamaya devam edilmiş, ancak bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Her ne kadar, Mahkemece, bozma sonrası davacının 28.11.2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile annenin velayetinin kaldırılmasını istediği, davaya ilişkin talebini annenin velayetinin kaldırılarak (velayetin değiştirilerek) kendisinin vasi atanması yününde ıslah ettiği gerekçeleri ile görevsizlik kararı verilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakeme Kanunu'nun 176 ve devamı maddeleri gereğince: yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca verilen 04.02.1948 gün ve 1944/10 Esas, 1948/3 Karar ve 06.05.2016 gün ve 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı içtihadı Birleştirme Kararlarımda da belirtildiği üzere bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava velayetin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı babaanne; torunu olan 01.04.2009 doğumlu ...’nın babası olan oğlu ...’ın vefatından sonra torununun velayetine sahip davalı annenin başkasıyla evlenerek torununu kendisine bıraktığını, arayıp sormadığını ve velayet görevini yerine getirmediğini iddia ederek, küçüğün velayetinin davalı anneden kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; küçük Tolga ile birlikte 07.02.2011 doğumlu kardeşi...t’ın da annelerinde bulunan velayetlerinin kaldırılmasına ve küçüklere vasi tayin edilmesi için ihbarda bulunulmasına karar verilmiştir. Davada, velayet sahibi anne ile küçükler... ve... arasında menfaat çatışması vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri ile velayetin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davacı annenin ortak çocuklar üzerindeki velayetinin kaldırılmasına, davalı babanın hükümlü olması sebebiyle velayetin babaya da bırakılmasının mümkün olamayacağından bahisle vasi tayini için ... Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 23/1 ve 362/1- c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/04/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
BABANIN ÇOCUĞA ŞİDDETİVASİ TAYİNİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 348 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Toplanan delillerden; davalılardan babanın çocuğa şiddet uyguladığı, annenin ise çocuğun cinsel ve ruhsal bütünlüğünü korumaya ilişkin yükümlülüklerini ağır biçimde savsakladığı, alınan koruma önlemlerinin de yetersiz kalacağı (TMK.md.348/ilk) anlaşılmaktadır. O halde davanın kabulü ile ana ve babanın her ikisinden de velayetin kaldırılmasına (TMK.md.348/2); çocuk için davacı kurum tarafından vesayet davası açılmamışsa, çocuğa bir vasi atanması (TMK.md.348/3) için durumun Sulh Mahkemesine ihbarı kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin kaldırılması isteğine ilişkindir. Müşterek çocuk Deniz 24.02.2009 doğumludur. Boşanma kararı ile velayet anneye verilmiş, anne 28.11.2013 tarihinde ölmüş,mahkeme kararı ile velayet görevi babaya verilmiştir. Dava, ölen annenin kız kardeşi tarafından açılmıştır. "Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine" göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun görmektedir....
Velayetin kaldırılması veya çocuğun korunmasını gerektiren durumların varlığı halinde hakim istek üzerine veya kendiliğinden gerekli önemleri alır. Velayetin kaldırılmasını istemek sadece ana ve babaya tanınan haklardan değildir. Üçüncü kişiler de bu yönde dava açabilir. Taraf teşkili dava şartıdır. Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir (HMK m.27). Dava, Türk Medeni Kanununun 348. maddesine dayalı velayetin kaldırılmasına ilişkindir. Velayetin kaldırılmasına ilişkin davalarda taraf teşkili sağlanmadan karar verilemez....