Ayrıntıları Hukuk Genel Kurulun 09/05/2018 tarih ve 2017/2- 1899 esas ve 2018/1052 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; velayetin değiştirilmesi sonucu çocuğun kişiliğinin ve mallarının korunması, yine çocuğun temsili konusunda Kanunun ana ve babaya yüklediği görevlerin ve hakların kendisine velayet verilen ana ya da babaya geçtiği, bu bağlamda TMK'nın 182/2. maddesi gereğince diğer taraftan iştirak nafakası talep edebilmek için velayet hakkına sahip olmak gerektiği, mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı da ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin de velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi olacağı, velayet kendisine bırakılmamış olan tarafın fiilen çocuğa bakması durumunda nafakaya hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme de mevcut olmadığına göre, mahkemece tedbir nafakası talebinin reddinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Tarafların boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin babaya verildiği, daha sonra açılan velayetin değiştirilmesi davası neticesinde velayetin anneye verildiği, halen velayetin annede olup çocuğun fiilen anne yanında yaşamaya devam ettiği, bu haliyle velayet bulunmayan ebeveynin çocuğun maddi ihtiyaçlarına destek olma yükümlülüğü kapsamında davacı lehine çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Davalı tarafın iştirak nafakası verilmesine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, velayet görevini kullanan ve hali hazırda çalışan annenin de çocuğa olan maddi katkısı dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarı yüksektir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Velayetin düzenlenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 6. Aile ile Batman 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, velayetin düzenlenmesi istemine ilişkindir. Bakırköy 6....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 04.12.2018 günü temyiz eden davalı-davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf davacı-davalı ... vekili Av.... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacının velayetin değiştirilmesi talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velayetin değiştirilmesine ilişkin talep çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13)....
(TMK'nun 169.maddesi) Velayeti anneye verilen müşterek çocuk Elif Kiraz lehine tedbir nafakası verilmesi ve miktarında yanlışlık bulunmamıştır. Müşterek çocuklardan Burak'ın velayetinin babaya verilmesine karar verildiğinden anne yanında bulunduğu süreç için Burak lehine verilen tedbir nafakası miktarında yanlışlık bulunmamış ve verilen tedbir nafakasının müşterek çocuk Burak'ın babaya teslim tarihine kadar devam etmesine karar vermek gerekmiştir. TMK 169 gereğince tedbir nafakası dava süresi boyunca her zaman talep edilebileceğinden davalı kadın lehine tedbir nafakası verilmesinde ve miktarında isabetsizlik bulunmamıştır. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf ,kusuru daha ağır olmamak koşulu ile geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK 175) Davalı taraf dilekçeler aşamasında yoksulluk nafakası talebinde bulunmamış ve ön inceleme duruşmasında tedbir ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur....
Davanın konusuz kalması nedeniyle "esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmak üzere, "velayetin değiştirilmesine" ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple velayetin değiştirilmesi davası yönünden BOZULMASINA, yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple yoksulluk nafakasına yönelik bölümünün ONANMASINA, ikinci bentte açıklanan bozma nedenine göre iştirak nafakası yönünden temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.02.2016 (Pzt.)...
Davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı iştirak nafakası talepleri konusunda sehven karar verilmediği yönünde katılma yolu ile istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; davacı vekili tarafından dava dilekçesinde velayetin değiştirilmesi talebi yanında velayetin değiştirilmesinin ferisi niteliğinde olan davaya konu çocuklar lehine ayrı ayrı 1.000'er TL iştirak nafakası talebinde bulunulmasına rağmen yerel mahkemece davacının iştirak nafakası talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin iştirak nafakaları ile ilgili istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkemece toplanan deliller, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak müşterek çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceğinin değerlendirilmesi yönünden dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesi gerektiği kanaat...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; velayetin değiştirilmesi ve müşterek çocuk için iştirak nafakası ödenmesi istemiyle açılmıştır. Davalı asil kararı hükmedilen iştirak nafakası yönünden süresinde istinaf etmiştir. Somut dosyada hükmedilen iştirak nafakası velayetin değiştirilmesi davasının ferisi mahiyetinde olduğundan karara karşı istinaf yolunun açık olduğu kabul edilerek dairemizce esastan inceleme yapılmıştır. Dosya kapsamının incelenmesinden, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, günün ekonomik koşulları gözetildiğinde velayeti anneye verilen ortak çocuğun ihtiyaçları için davalı baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru, miktarının ise makul olduğu anlaşıldığından davalının hükmedilen iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin ve yoksulluk nafakasının reddi, tedbir nafakası miktarı ve velayet yönünden, davalı erkek tarafından ise, tedbir nafakası, velayetin karar tarihi itibariyle verilmemesi ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin inceleme kapsamı dışında kalan iştirak nafakası hariç olmak üzere tüm temyiz itirazlarının, davacı kadının ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, 2013 ve 2014 doğumlu müşterek çocuklar Siraç ve Miraç'm velayetleri davalı babaya verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı-davalı vekili dava dilekçelerinde özetle; tarafların TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat taktir edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı-davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda tüm kusurun davacıda olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, birleşen dava dilekçesinde, tarafların boşanmalarına, müvekkili için 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat, 600,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası takdir edilmesine, velayetin anneye verilmesine, çocuk için aylık 600,00 TL tedbir-iştirak nafakası takdir edilmesine, 154,14 gram altının aynen iadesine veya şimdilik 500,00 TL'sinin davacı-davalıdan alınarak, davalı-davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....