Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Geçici Velayet Düzenlemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece kısa kararda; davacının davası kısmen kabul edilerek davacı ve müşterek çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmiş; gerekçeli kararda ise tedbir nafakasının yanı sıra “geçici velayetin anneye verilmesi ve baba ile kişisel ilişki kurulması” hususlarında da hüküm kurulmak suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....

    ya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 176.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Hakan'a geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 13.09.2018 (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Davacı-davalı anne, velayeti babada bulunan ortak çocuğun velayetinin kendisine verilmesi için velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemiyle dava açmış, davalı-davacı baba ise iştirak nafakası istemli karşı dava açmıştır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Velayetin düzenlenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada İzmir 21. Aile ile Acıpayam 2....

        Davalı (kadın), tahkikat aşamasında 12.12.2013 tarihinde Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca 400 TL yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Davacı (koca)'nın, bu talebe açık rızası bulunmadığı gibi bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah (HMK md. 176) işlemi de mevcut olmadığından mahkemece hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilebilecek nitelikte bir yoksulluk nafakası talebi mevcut değildir. Bu durumda davalı (kadın)'ın yoksulluk nafakası talebi hakkında “usulüne uygun ileri sürülmediğinden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilecek yerde yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Mahkemece, "davalı kadının çocuğa olumsuz davranışları, sosyal inceleme raporu, küçüğün fikri ve ruhi gelişimi" gerekçesiyle müşterek çocuk 2007 doğumlu ....’ın velayeti davacı babaya bırakılmıştır. Tarafların müşterek çocuğu ... 2007 doğumludur....

          Bozma sonrası davalı kadın vekili tarafından ıslah dilekçesi verilmek sureliyle maddi ve manevi tazminat, tedbir, işitirak ve yoksulluk nafakası ve nafakalara artırım talebinde bulunulmuş ve taleplerini ıslah ettiği bildirilmiştir. Bozmadan sonra ıslalı mümkün değildir. (04.02.1948 tarihli 10/3 sayılı İçt. Bir. Kararı) İştirak nafakası ve tedbir nafakaları mahkemece resen hükmedilebileceği gibi yargılama aşamasında her zaman istenebilir isede nafakalara artırım talebinin süresinde yapılmış olması gerekir. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 174/1 maddesinde düzenlenen maddi tazminat ile Türk Medeni Kanununun 175 maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası talepleri ile iştirak nafakasının arttırım talebine yönelik karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken taleplerin kısmende olsa kabulü doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3- Tarafların müşterek çocuğu....2004 doğumlu olup idrak çağındadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi .K.. A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, velayetin düzenlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk için aylık 400 TL tedbir - iştirak nafakası takdirine, davacı için 25.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat takdirine, davalının tedbir - yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, birleşen davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....

              Ayrıntıları Hukuk Genel Kurulun 09/05/2018 tarih ve 2017/2- 1899 esas ve 2018/1052 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; velayetin değiştirilmesi sonucu çocuğun kişiliğinin ve mallarının korunması, yine çocuğun temsili konusunda Kanunun ana ve babaya yüklediği görevlerin ve hakların kendisine velayet verilen ana ya da babaya geçtiği, bu bağlamda TMK'nın 182/2. maddesi gereğince diğer taraftan iştirak nafakası talep edebilmek için velayet hakkına sahip olmak gerektiği, mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı da ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin de velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi olacağı, velayet kendisine bırakılmamış olan tarafın fiilen çocuğa bakması durumunda nafakaya hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme de mevcut olmadığına göre, mahkemece tedbir nafakası talebinin reddinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

              Tarafların boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin babaya verildiği, daha sonra açılan velayetin değiştirilmesi davası neticesinde velayetin anneye verildiği, halen velayetin annede olup çocuğun fiilen anne yanında yaşamaya devam ettiği, bu haliyle velayet bulunmayan ebeveynin çocuğun maddi ihtiyaçlarına destek olma yükümlülüğü kapsamında davacı lehine çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Davalı tarafın iştirak nafakası verilmesine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, velayet görevini kullanan ve hali hazırda çalışan annenin de çocuğa olan maddi katkısı dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarı yüksektir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, velayeti davacıda olan müşterek çocuk için katılım nafakası istemine ilişkindir. Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; TMK.'nın 182/2. maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. TMK'nun 327. maddesinin 1.fıkrasında "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından karşılanır" aynı kanunun 328/1. maddesinde "ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder" 329/1 maddesinde de "küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir" hükmü yer almaktadır....

              UYAP Entegrasyonu