Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır ise de aslolan velayet olup velayetin kendisine verilmesini isteyen babaya velayet davası açma imkanı verilip bu davanın sonucuna göre karar verilmelidir. ... Aile Mahkemesi'nin 2015-381 Esas sayılı dava dosyası ile küçüğün babası tarafından açılan velayet davasının bulunduğu anlaşıldığına göre, velayetin babaya verilip verilmeyeceği beklenerek velayetin babaya verilmesi halinde vasi tayini talebinin reddine, velayetin babaya verilmemesi halinde ise şimdiki gibi vasi tayinine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nın 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 25.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Velayetin değiştirilmesi asıl talep, iştirak nafakasının kaldırılması talebi de asıl talebin sonucuna bağlı feri bir taleptir. Davacının feri nitelikteki iştirak nafakasının kaldırılması talebi, ayrıca harç ödenmesini gerektirmemektedir. Hal böyle olunca, davacının velayetin değiştirilmesine karar verilen çocuk ... yönünden iştirak nafakasının kaldırılması talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, harcı ödenerek açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle, bu talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde nez şartlarının varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m. 183, 349). O halde, olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hataya düşülerek velayetin değiştirilmesi (TMK m. 183. 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde ortak çocuk ..... velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2) ve (3) bentlerde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.01.2018(Prş.) .......
a ilişkin olarak velayetin düzenlenmesinde kullanılan "velayetin nez'i" teriminin maddi hata niteliğinde olduğu ve velayetin düzenlenmesinin velayetin değiştirilmesi (TMK.md.183, 349, 351/1) nedenine dayalı olduğunun anlaşılmasına göre Hukuk Usul Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle de; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da, idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu yolla hesaplanan 185.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 43.90 TL. ilam harcının karar düzeltme talebinde bulunana yükletilmesine...
TMK'nın 337/2. maddesinde "Ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hâkimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür. Somut olayda öncelikle tartışılarak değerlendirilecek konu velayetin babaya tevdi edilip edilmeyeceğine yönelik olacaktır. Velayetin tevdii hususu Aile Mahkemesinin görev alanı içerisinde bulunduğundan öncelikle bu husus Aile Mahkemesince değerlendirilecek, küçüğün babasının velayeti altına konulması mahkemece uygun görülürse Aile Mahkemesince bu konuda karar verilecek, aksi halde TMK'nın 337. maddesi gereğince küçüğe vasi tayin edilmek üzere dosya sulh hukuk mahkemesine gönderilecektir. Buna göre aile mahkemesince velayetin küçüğü tanıyan babaya verilip verilmeyeceği konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinden uyuşmazlığın Artvin Asliye Hukuk Mahkemesince (Aile Mahkemesi sıfatıyla) görülüp sonuçlandırılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava velayetin değiştirilmesi davası olup, kamu düzenine ilişkindir ve re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile gözönünde tutulması gerekir. Davalının davayı kabulü de tek başına hukuki sonuç doğurmaz. Davacı baba boşanma davası ile velayeti anneye verilmiş olan küçüğün 15.09.2014 tarihinden itibaren kendisinde kaldığını beyan ederek velayetin anneden alınarak kendisine verilmesini istemiş, mahkemece çocuğun baba yanında kaldığı ve annenin de davayı kabul ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile velayetin anneden kaldırılarak babaya verilmesine karar verilmiştir...... Sözleşmesinin 12. maddesi ve ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından, müşterek çocuk...'ın velayetinin davacı babaya verilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların.... Aile Mahkemesinin 21.02.2008 tarihinde kesinleşen, 2007/533-680 sayılı ilamı ile boşanmalarına, müşterek çocuklar 2003 doğumlu.... ile 2005 doğumlu.....'in velayetinin davalı anneye verilmesine karar verilmiş, davacı baba, velayetin davalı anneden alınarak kendisine verilmesini istemiştir. Mahkemece, müşterek çocuk ....'ın velayeti davacı babaya verilmiştir....
TMK'nın 337/2 maddesinde "ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hâkimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür. Somut olayda öncelikle tartışılarak değerlendirilecek konu velayetin babaya tevdi edilip edilmeyeceğine yönelik olacaktır. Velayetin tevdii hususu, aile mahkemesinin görev alanı içerisinde bulunduğundan, öncelikle bu husus aile mahkemesince değerlendirilecek, küçüğün babasının velayeti altına konulması mahkemece uygun görülürse, aile mahkemesince bu konuda karar verilecek, aksi halde TMK'nın 337. maddesi gereğince küçüğe vasi tayin edilmek üzere dosya sulh hukuk mahkemesine gönderilecektir. Buna göre aile mahkemesince, velayetin küçüğü tanıyan babaya verilip verilmeyeceği konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinden, uyuşmazlığın aile mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekir....
Yerel mahkemece çocuğun nesebi ile velayetin kamu düzenine ilişkin olduğu ve TMK’nın velayete ilişkin hükümleri uyarınca velayetin değiştirilmesi, kaldırılması ya da çocuğun himayesini gerektiren bir durumun ortaya çıkması hâlinde hâkimin davanın devamı boyunca resen dâhil olmak üzere gerekli tedbirleri almak zorunda olduğu, annenin ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirmemesi, annenin ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya çocuğa karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması gibi durumlarda hâkimin velayet hakkını kaldırabileceği, her ne kadar velayetin kaldırılması ile velayetin değiştirilmesinin sonuçları farklı ise de, velayetin değiştirilmesinde yukarıda belirtilen şartların arandığı, çocuğun menfaatinin korunması bakımından en ağır ve en son tedbirin velayetin kaldırılması olduğu, buna göre çocuk için ortaya çıkan bir tehlike bulunmadığı sürece velayetin değiştirilerek daha...
Toplanan deliller, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule yeterlilikte değildir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacının velayetin değiştirilmesine yönelik davasının reddi gerikirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.06.2016 (Salı)...