Bu eksiklikler giderildikten sonra, davacının velayet ve kişisel ilişki kurulması hususundaki isteminin incelenmesi gerekir iken; bu usuli eksiklikler giderilmeden, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. Kabule göre de; davacı vekili velayetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde müşterek çocuk ile şahsi ilişki tesisi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Açılan dava, terditli isteme dayalıdır. 6100 Sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu Madde:111- ( 1) Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik ferilik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır. (2) Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer'i talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz. Davacının ilk istemi haklı görülmediği takdirde terditli, 2.istemi hakkında değerlendirme yapılmak suretiyle tek hüküm kurulmalıdır....
Kişisel ilişkiyi düzenleyen TMK'nun 323. maddesine göre, "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." hükmü düzenlenmiştir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesi kamu düzenine ilişkindir. TMK'nun 182/2 ve 324/2 m.leri uyarınca kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Çocuğun huzurunun tehlikeye girmesi, ana ve babanın yükümlülüklerine aykırı davranmaları, çocuk ile ciddi olarak ilgilenmemeleri yada önemli sebeplerin varlığı halinde kişisel ilişki kurma hakkının reddedilmesi veya kendilerinden alınması mümkündür. Gerekirse bu konuda 4787 sayılı yasanın 5. maddesine göre uzman görüşüne de başvurulmalıdır. Kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır....
Velayeti davalı anneye verilen ortak çocuk Hiranur Altınyazar ile baba arasında kişisel ilişki kurulurken aynı şehir sınırları içerisinde oturmaları hali ve farklı şehirde oturmaları hali için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Taraflar mevcut duruma göre aynı şehirde yaşıyor olmakla birlikte, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse aynı şehir, ayrı şehir ayrımına gidilmeksizin babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken aynı şehir, farklı şehir ayrımına gidilerek karar verilmesi hatalı olmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile çocuklar Rabia ve Mustafa'nın velayletlerinin anneden alınarak babaya verilmesine, anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişki verilmemesini istinaf etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir 2-Dava velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde kişisel ilşkinin yeniden düzenlenmesi talebine ilşkin olup, mahkemece dava kısmen kabul edilerek müşterek çocukla davacı anne arasındaki kişisel ilişki yeniden düzenlendiğine göre; dava için yapılan yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre hesaplanarak tarafların sorumlu olduğu miktara karar verilmesi ve davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanacak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının yetki itirazına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Taraflar ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 14.05.2014 tarihinde kesinleşen boşanma ilamıyla anlaşmalı olarak boşanmışlar, anlaşma uyarınca velayet davacı babaya verilmiş, davalı anne ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi de her zaman istenebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının, velayetin değiştirilmesine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı, dava dilekçesinde, müşterek çocuğun velayetini olmadığı takdirde çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir....
baba ve müşterek çocuk arasında arasında kişisel ilişki tesisi kurulmasına karar verilmiştir....
sonraki bir tarihte velayetin bir taraftan alınıp diğer tarafa verilmesinin suçun oluşumuna etkisinin bulunmayacağının anlaşılması karşısında; olay tarihinde mağdur çocuğun velayetinin kimde olduğu, diğer tarafla kişisel ilişkinin ne şekilde tesis edildiği ve kişisel ilişki tesisine ilişkin günlerin ve eylemin kişisel ilişkiye rastlayan günlerde olup olmadığının tespit edilerek, bunlara ilişkin mahkeme ilamları varsa tedbir kararları ve velayet değişikliğine ilişkin mahkeme kararlarının da onaylı örnekleri getirtilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....