WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının talebi velayetin annede olduğunun tespitine ilişkindir. Velayet kaldırılması yönünden kamu tarafından yapılan bir talep olmadığı gibi davacının velayetin kaldırılmasına yönelik usulüne uygun açılmış bir davası da bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/2- 356 esas 2010/389 sayılı ilamında açıkça belirtildiği üzere;Velayetin kaldırılması Tük Medeni Kanunun 346.maddesinde düzenlenen koruma önlemlerinden biri olmayıp ayrıca dava konusu yapılması gerekir.Velayetin kaldırılmasına karar verilebilmesi için ya usulüne uygun harcı yatırılarak ya da kamu tarafından ihbar üzerine açılan bir dava olmalıdır.Velayetin kaldırılması, çocukla şahsi ilişkinin engellenmesinden daha ağır ve ileriye yönelik sonuçları olan, yasada özel koşullara bağlanmış bir dava türüdür....

Tüm dosya kapsamı ile; Toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları, alınan uzman raporları ve içeriği, boşanma ilamı, 2010 doğumlu müşterek çocuğun ısrarlı beyan ve tercihi, bizzat dinlenmesi sonrası tekrar alınan uzman raporuna göre" hala ve ısrarla baba yanında yaşamayı istemesi" birlikte değerlendirildiğinde mahkemece velayetin babaya verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, Ancak; davanın niteliği itibarı ile velayetin değiştirilmesi davası olduğu, ön inceleme duruşmasında da uyuşmazlığın bu şekilde belirlendiği, mahkemece de gerek aşamada gerek kararda niteledirme bu şekilde yapıldığı halde TMK'nun 348 nci maddesi sonuçları da doğacak şekilde hüküm kısmında "velayetin kaldırılmasına" karar verildiği, bu hususun düzeltilmesinin uygun olacağı sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, her iki tarafın da velayetin yerine getirilmesinde bir engelinin bulunmadığı, çocukla bağlarının güçlü olduğu, ancak çocuğun yaşı, davalı babanın mesleği ve çocuğun bakımının ve sorumluluğunun genellikle davalının annesi tarafından karşılandığı, davacının ev kadını olup ailesi ile birlikte yaşadığı, çocuğun bakımı ve velayeti konusunda istekli olduğu, çocuğun bakımı ve velayetin yerine getirilmesinde sosyal, kültürel ve ekonomik bir engelinin olmadığı, davacının uzakta yaşaması ve maddi imkansızlıkları nedeniyle çocukla telefon görüşmesi dışında bir bağ da kuramadığı değerlendi rerek velayetin değiştirilerek davacı anneye verilmesinin çocuk yararına olacağı yönünde kanaat getirildiği, davanın kabulü ile müşterek çocuk Berat Mazıbaşı'nın velayetinin davalı babadan alınarak davacı anne T1 verilmesine karar verildiği görülmüştür....

ın TUTUKLULUK HALİNİN KALDIRILMASI ve başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse DERHAL SALIVERİLMESİNE, tahliye kararının yerine getirilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    O halde, olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hataya düşülerek velayetin değiştirilmesi (TMK md.349) yerine, Türk Medeni Kanunu'nun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru değildir. Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalının istinaf talebinin kabulü ile hükmün Dairemizce düzeltilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davalı kadının istinaf talebinin KABULÜNE, Bismil 1....

    Davacı tarafın velayetin değiştirilmesi talebinin reddine yönelik istinaf incelemesine gelince; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve velayetin değiştirilmesine yönelik talebin reddine dair gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ilk derece mahkemesinin velayetin değiştirilmesine yönelik talebin reddine dair kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılğın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının velayetin değiştirilmesi talebinin reddine yönelik istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısına ulaşılmıştır....

    Mahkememizce yukarıda izah edildiği üzere velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durumun dosya kapsamından tespit edilememesi ve çocuğun yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine en çok muhtaç olduğu dönemde olması karşısında velayetin değiştirilmesinin çocuğun gelişimine bir katkı sağlamayacağının SİR ile sabit olması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " şeklindeki gerekçesi ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....

    Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Çocuğun "üstün yararı" gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Bu kapsamda, velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenmediği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlar ile ana babadan kaynaklanan özelliklerin de dikkate alınması kaçınılmazdır....

      Anayasasının 90. maddesi) Ortak velayette unutulmaması gereken husus ortak velayetin karşılıklı rızaya dayanmasıdır. Başka bir deyişle eşler ortak velayet değil, velayetin taraflardan birine verilmesini isterler ise düzenleme de buna uygun yapılacaktır. Küçüğün üstün yararı da taraflar arasında ki uzlaşma kültürüne bağlıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İPOTEĞİN KALDIRILMASI (FEKKİ) -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu