"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocuk ile Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından velayet davasının reddi yönünden, davalı kadın tarafından ise kişisel ilişkinin süresi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının temyiz dilekçesinin, temyiz defterine kaydı ve harcı bulunmadığından temyizin incelenmesine yer olmadığına, 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının terditli açtığı davasında velayetin değiştirilmesine yönelik ilk talebi reddedilmiş ise de; ikinci nitelikteki kişisel ilişkiye yönelik talebi kabul edildiğine göre davacının davası sonuç itibariyle kabul edilmekle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişkinin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı koca tarafından, velayetin değiştirilmesi isteminin reddi ve vekalet ücreti; davalı kadın tarafından ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:. 1-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyiz edilen karar temyiz eden tarafa 8.7.2011 günü tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.432) onbeş günlük süre geçtikten sonra 26.07.2011 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir. Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432.maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından çocukla kişisel ilişki kurulması ve kişisel ilişkinin arttırılması yönünden, davalı-davacı tarafından ise velayetin değiştirilmesi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme...
Mahkemece, dosya kapsamı nazara alınarak ortak velayetin kaldırılması ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talepleri yönünden psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5), heyet raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre ortak velayetin kaldırılması ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi konusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan bu sebeplerle; esası ve sair istinaf talepleri incelenmeden kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kabulü ile Antalya 8....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması - Tedbiren Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından velayetin kaldırılması davasının reddi, kişisel ilişki kurulmasına ilişkin karar verilmesine yer olmadığı kararı, tedbiren kişisel ilişki kararı ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacıların velayetin kaldırılması davasının reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-l3). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....
Somut olayda;Velayetin değiştirilmesi davasında birleştirme kararı verilmesinden önce uzmanlardan alınan raporda "velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durumun olmadığı,çocuğun anne ile daha sık kişisel ilişki kurmasının gerekli olduğu"bildirilmiş,her iki dava birleştirildikten sonra aynı uzmanlardan alınan 22.10.2020 havale tarihli raporda ise"...süreç içerisinde çoçuğun yoğun bir şekilde yönlendirilmiş olduğu, taraflar arasındaki çekişmenin baba tarafından yoğun bir şekilde küçüğe yansıtıldığı,bu durumun uzun vadede küçük ile anne arasındaki bağa zarar verip küçüğün anneye yabancılaşmasına sebep olabileceği,velayet hakkının baba tarafından kötüye kullanılmış olduğu izlenimi edinildiği,velayetin anneye verilmesinin uygun olacağı kanaati"bildirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Olmadığı Takdirde Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından velayetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, talebin kabul edilmemesi halinde ise nafakanın azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinin reddi ile iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece hükmolunan iştirak nafakasının yıllık miktarı 3.600 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 3.920 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/637 KARAR NO : 2021/1562 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2019/183 ESAS-2020/710 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Değiştirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; velayetleri davalı babaya verilen müşterek çocukların velayetlerinin değiştirilerek davacı anneye verilmesine, aksi takdirde çocuklar ile anne arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden tahsis edilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; velayetin değiştirilmesi talebinin reddine, müşterek çocuklar ile anne arasında her ayın 1. ve 3....
Mahkemenin yukarıda belirtilen velayetin değiştirilmesi talebinin reddi gerekçesi; mahkemece düzenlenen uzman roporlarının içeriklerine, çocuğun baba yanındaki fiziksel ve sosyal ortamına, çocuğun baba hakkındaki olumlu düşüncelerine, velayetin babadan alınmasını gerektirir ciddi sebeplerin ispatlanamamasına, çocuğun alıştığı ortamdan ayrılmasının ve yeni bir ortama alışmasının sakıncalarına, baba yanından alınmasının çocuğun daha çok üstün yararına olacağının kanıtlanamamasına, çocuk ile annenin kişisel ilişki günlerinde her hangi bir sorun yaşamadan görüşebilmelerine, çocuğun tesliminin sırf babaanne ve dede tarafından yapılmasının velayetin değişikliği için sebep oluşturmamasına ve babanın bunu cevap dilekçesinde makul bir sebeple açıklamasına uygun olup, mahkemece velayetin değiştirilmemesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş ise de, çocuk ile anne arasında daha önce kademeli düzenlenen kişisel ilişkinin, yaz aylarının iki hafta ile sınırlı tutulması, anneler gününü, milli bayramları...
Kaldı ki verilen tedbir kararı velayetin kaldırılması ile ilgili olmayıp çocukla annenin şahsi ilişkisinin engellenmesine yöneliktir. Elde velayetin kaldırılması için ne usulüne uygun açılmış bir dava ne de kamu tarafından yapılan bir talep vardır. Velayetin kaldırılması, çocukla şahsi ilişkinin engellenmesinden daha ağır ve ileriye yönelik sonuçları olan, yasada özel koşullara bağlanmış bir dava türüdür. Dava açılmaksızın, tedbir cümlesinden olmak üzere karara bağlanması olanaklı değildir. Velayet konusunun kamu düzenine ilişkin olduğu hususunda bir kuşku bulunmamaktadır. Ne var ki bu durum hakimin olaya resen el koyabileceği anlamında değil usulüne uygun olarak açılmış davalardaki usuli işlemlerin yapılması anlamında kabul edilmelidir. O halde, ortada usulüne uygun olarak açılmış velayetin kaldırılması davası bulunmadığından, annenin velayet hakkının tamamen ortadan kaldırılması sonucunu doğuracak şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....