"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı baba, velayeti annede bulunan müşterek çocuk....'in velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacının davası velayetin değiştirilmesine yöneliktir. Davalı annenin ise kişisel ilişkinin kaldırılmasına yönelik harcı verilerek açılmış bir davası (TMK m 327 vd.) bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, evlilik dışı dünyaya gelen ve tanıma yoluyla aralarında bağ kurulan küçük ... velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmiştir. Davacının davası velayetin değiştirilmesine yöneliktir. Davacının kişisel ilişki düzenlenmesine yönelik dava dilekçesinde talebi bulunmadığı gibi harcı verilerek açılmış bir davası da (TMK m. 323 vd.) bulunmamaktadır. Davacı tarafça bu konuda bir ıslah talebinde de bulunulmamıştır....
Davacı-karşı davalı kadın vekili; kadının reddedilen velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin arttırılması davasına, erkeğin kabul edilen davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Dava; velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin arttırılması, karşı dava ise; kişisel ilişkinin sınırlandırılması istemine ilişkindir. Her ne kadar, davacı-karşı davalı vekili istinaf talebinin duruşmalı incelenmesini talep etmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 356. maddesinde istinaf incelemesinin aynı Yasanın 353. Maddesinde belirtilen haller dışında duruşmalı yapılacağı düzenlenmiştir. İncelemeye konu dosyada Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesi kapsamında değerlendirilip, sonuca bağlandığından, davacı-karşı davalı vekilinin duruşmalı inceleme talebinin reddi cihetine gidilmiştir....
Dosya kapsamında alınan sosyal inceleme raporu, idrak çağındaki çocuğun duruşmadaki beyanı, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, anne hakkındaki ceza davası , velayetinin babaya verilmesine engel durum bulunmadığı hususları dikkate alındığında, velayetinin babaya verilmesi menfaatine olmakla ilk derece mahkemesinin velayetin değiştirilmesi kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı kadının velayetin değiştirilmesine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında velayeti babaya verilen küçük ile anne arasında kurulan kişisel ilişki "Davalının bulunduğu cezaevi yönetiminin belirlediği, her ayın ilk açık görüş gününde, yine yönetemin belirlediği gün ve saatlerde olmak üzere müşterek çocukla anne arasında şahsi ilişki tesis edilmesine, şahsi ilişkiyi yerine getirme yükümlülüğünün davacı babaya ait olduğuna" şeklinde olup infaza elverişli olmadığı gibi annenin 09.09.2020 tarihinde tahliye olup yeniden düzen kurduğu da dikkate alındığında uygun değildir....
Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin karardan önce psikolog, pedagog ve ya sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlar tarafından her iki tarafın yaşadığı ortamda ayrı ayrı inceleme yapılması, taraflarla ve çocukla görüşmek suretiyle velayet ve şahsi ilişki düzenlenip düzenlenmeyeceği, şahsi ilişkinin süresi konusunda ayrıntılı rapor alınması gerekli iken bu hususta rapor alınmadan karar verildiği görülmüştür. İstinaf incelemesinin yapılabilmesi için tarafların tüm talepleri hakkında delillerin değerlendirildiğini gösterir biçimde usulüne uygun toplanmış delillerin dosyada bulunması zorunludur. Kabule göre de; hafta sonları için düzenlenen kişisel ilişkinin neden yatısız olarak düzenlendiği de açıklanmaksızın yatısız kişisel ilişki düzenlenmesi doğru bulunmamıştır....
Müşterek çocuk ile davacının Belçika ülkesinde yaşadıkları, ülkede 1 Temmuz ile 1 Eylül tarihleri arasında okulların tatil olduğu, müşterek çocuğun ilk öğretim öğrencisi olduğu, davacı annenin Türkiye'de ikametinin bulunmadığı, mahkemece baba ile çocuk arasında kurulan şahsi ilişkinin infazının müşterek çocuğun yararına olmadığı, müşterek çocukla baba arasında şahsi ilişkinin tamamen kaldırılmasının da çocuğun gelişimi ve üstün yararına aykırı olduğu, sir içeriği, müşterek çocuğun üstün yararı dikkate alınarak ;davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile mahkemenin şahsi ilişki hükmünün kaldırılarak "baba ile çocuk arasında her yılın 15 temmuz günü saat 10.00'da almak ile 25 temmuz günü saat 17.00'de teslim etmek üzere şahsi ilişki kurulmasına" şeklinde yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, çekişmesiz yargı işlerinden olan velayetin değiştirilmesi davalarında basit yargılama usulünün uygulandığı, dolayısıyla sözlü yargılama aşaması bulunmayan bu usülde sözlü yargılama aşaması için ayrı bir gün tayin edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Günün gelişen ulaşım imkanlarına nazaran şahsi ilişkinin terditli düzenlenmesi isabetli değildir. Bu itibarla kadının şahsi ilişkiye yönelen istinafı kabul edilerek çocukların yaşları nazara alınıp her ay 1. ve 3. hafta sonları yatılı, dini bayramlarda yatılı, Kasım ara tatilinin tamamı sömestri tatilinin 1 haftası ve yazın bir ay olmak üzere anne ile çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davalının, davanın kabul edilmiş olmasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davalının, çocuklarla kendisi arasında kurulmuş olan şahsi ilişkiye yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının çocuklarla anne arasında kurulmuş olan şahsi ilişkiye yönelik 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Küçük Aleyna'nın davalı anne yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlike ya da tehlikelerin varlığı da ispat edilemediği, küçük Aleyna'nın annesiyle birlikte yaşamakta mutlu olduğu ve çekinmeden kendini ifade edebildiği; davalı annenin velayet görevini ihmal etmediği, velayetin değiştirilmesi konusunda kanuni şartların oluşmadığı ve davacının davasını ispat edemediği, velayetin kaldırılmasını gerektirecek boyutta ihmal olgusunun bulunmaması, müşterek çocuğun üstün yararı dikkate alınarak ve yaşı itibariyle müşterek çocuğun kendi tercihine de üstünlük tanınarak davacının velayetin kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki tarafın yaşadığı ortamda ayrı ayrı inceleme yapılması, taraflarla ve çocuklarla görüşmek suretiyle velayet ve şahsi ilişki düzenlenip düzenlenmeyeceği, şahsi ilişkinin süresi konusunda ayrıntılı rapor alınması gereklidir. Dosyada mevcut 21/06/2019 tarihli sosyal inceleme raporu incelendiğinde çocuğun anne yanın da kalmak istemediği tespit edilerek velayetin babaya verilmesi önerilmiştir. 28/09/2020 tarihli sosyal inceleme raporunda ise; çocuğun babasını istemesi nedeni velayetin babaya verilmesini önermiş ise de; rapor içeriğinden çocuğun annenin yanında kalmasının çocuk yüksek menfaatine daha uygun olduğu anlaşılmaktadır....