c-)Karşı davadaki birincil talep olan velayetin değiştirilmesi talebinin reddine rağmen ikincil (terditli )talep ile ilgili gerekçe ve hüküm bulunmamaktadır.HMK 297 nci maddesine aykırılık sözkonusudur. d-)Karşı davadaki velayetin değiştirilmesi talebi yönünden;ayrı ayrı alınan uzman raporları farklı sonuç ve görüş bildirmektedir. Ayrıca psikolog tarafından düzenlenen 30.09.2021 tarihli raporda çocuğun ve annenin"danışmanlık tedbiri"ile desteklenmesi sonucu baba ile kişisel ilişkinin kurulması ve devamlılığının sağlanmasının uygun olacağı belirtilmektedir.O halde mahkemece öncelikle danışmanlık tedbiri kapsamında ilgili kuruma yazı yazılması, bu tedbir kapsamında kurum tarafından yapılacak araştırma-inceleme ve düzenlenecek raporların getirtilmesi, sonrasında oluşturulacak uzman heyetinden taraflar ve çocukla görüşerek tüm deliller birlikte değerlendirilip rapor alınması ve sonucuna göre değerlendirme yapılması çocuğun üstün yararına uygun olacaktır....
olup dosya kapsamı itibariyle velayetin değiştirilmesi koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır....
DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Değiştirilmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Gerekçeli kararın davalı-davacı baba vekiline tebliğine ilişkin mazbata dosyada bulunmamaktadır. Buna göre gerekçeli kararın davalı-davacı baba vekiline tebliğine ilişkin mazbata dosyaya eklenerek gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 21.12.2016 (Çrş.) .......
Ne var ki çocuğun yurt dışında yaşamaya başlaması babanın şahsi ilişkinin daraltılması için bir gerekçe teşkil edemez. Zira şahsi ilişkinin tesisi için velayet hakkı sahibinin çocuğu karşı tarafın bulunduğu yere götürme gibi bir zorunluluğu yoktur. Çocuğun yurt dışında olması şahsi ilişkinin infazı bakımından bir takım zorluklar barındırsa da, bu zorluklar şahsi ilişkinin sınırlandırılmasına gerekçe teşkil edemez. Kaldı ki, günümüzün ulaşım koşullarının genişlemesi nazara alındığında çocukla babanın farklı yerlerde bulunması şahsi ilişki hususunda farklı çözüm arayışlarını lüzumsuz hale getirdiği gibi, şahsi ilişkinin belirli bir döneme hasredilmesi zorunluluğunu da ortadan kaldırmaktadır. Bu itibarla erkeğin şahsi ilişkiye yönelik birleşen davanın kabulüne dair istinafı kabul edilerek boşanmayla tesis edilen şahsi ilişki aynen benimsenmiştir....
, mahkemenin aksi kanat de olması durumunda anne ve çocuk arasındaki şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep ettiklerinin, daha önceden takdir edilen iştirak nafakasının kaldırılması ve müşterek çocuğun nafakasının kaldırılması için Bodrum İcra Müdürlüğü'ne müzekkere yazılmasının talep ve dava açmışlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması- Kişisel İlişkinin Sınırlandırılması ve Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "iştirak nafakasının artırılması ve kişisel ilişkinin sınırlandırılması" davası ile davalı tarafından açılan "velayetin değiştirilmesine" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından, artırılan nafaka miktarları ve kişisel ilişki talebiyle ilgili verilen hüküm yönünden, davalı-karşı davacı tarafından da, temyize cevap dilekçesi ile (katılma yoluyla) velayetin değiştirilmesi talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hüküm davalı-karşı davacı tarafında da, temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirmek suretiyle temyiz edilmiştir (HMK.m.433/2)....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi ve Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından reddedilen velâyetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı babanın reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı dava dilekçesi ile; velayetin değiştirilmesini talep etmiş, 16.11.2015 tarihli duruşmada ise velayet değişikliği yanında kişisel ilişkinin artırılması talebi yönünden davasını terditli olarak ıslah ettiğini belirtmiştir. Davacının kişisel ilişkinin artırılması talebi de bulunduğu halde bu talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; velayetin tarafına verilmesi gerektiği ve davalı tarafın reddedilen nafaka talebi üzerinden vekalet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı anne tarafından kişisel ilişkinin sınırlandırılması talebinin reddi ve velâyetin değiştirilmesi davasında aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun m.362/1-ç maddesine göre çekişmesiz yargı islerinde verilen kararlar temyiz kanun yoluna başvurulamayacak olan kararlardandır. HMK'nın 382/2-b-13. maddesinde "Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi” işleri çekişmesiz yargı işleri arasında sıralanmıştır....