Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti kendisine bırakılan, bilahare davalının açtığı velayetin değiştirilmesi davası sonucu Karaman Aile Mahkemesinin 2016/1131 Esas 2017/1244 karar sayılı kararı ile velayeti annesine verilen ortak çocuk 04.09.2007 doğumlu Hilmi Tunahan'ın velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “velayetin değiştirilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 11. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12.04.2016 gün ve 2014/695 E., 2016/274 K. sayılı kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 07.12.2016 gün ve 2016/16052 E., 2016/15652 K. sayılı kararı ile: "…Taraflar 27/06/2013 tarihinde kesinleşen ilamla boşanmışlar, ortak çocukların velayetleri anneye verilmiştir. Davacı baba 19/09/2014 tarihinde açtığı davayla velayetin değiştirilmesini talep etmiş, mahkemece ortak çocukların velayetlerinin babaya verilmesine karar verilmiştir. Boşanma davasından sonra, davalı annenin çocuklara karşı velayet hakkını kötüye kullandığı, çocukları ihmal veya istismarının bulunmadığı rapor edilmiştir. Toplanan deliller, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule elverişli değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, tarafların ortak çocukları 2007 doğumlu İrem'in velayeti boşanma kararı ile birlikte anneye bırakılmıştır. Baba tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri vc ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili yasal süresinde sunduğu 05.07.2020 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; incelemenin duruşmalı yapılmasını, velayetin değiştirilerek davalıya verilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine dair verilen kararların hatalı olduğunu, karar gerekçesinde tanık beyanlarına yer verilmediğini, delillerinin dikkate alınmadığını, uzman raporunun değerlendirilmediğini, ortak çocukların dinlenilmediğini, sağlık ve danışmanlık tedbiri uygulanmadan velayet değişikliğine karar verildiğini, davalının velayet hakkını kötüye kullandığını ve başkası ile yaşadığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi ve velayetin anneye verilmesine ilişkin kararların kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi, soyadını kullanma izninin kaldırılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması, aksi halde yoksulluk nafakasının azaltılması istemlerine ilişkindir....

      velayet için tarafların istekli olmalarının gerektiğini, davacının davranışlarından ötürü ortak velayetin çocuğa fayda sağlamayacağından ortak velayeti istemediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      velayet için tarafların istekli olmalarının gerektiğini, davacının davranışlarından ötürü ortak velayetin çocuğa fayda sağlamayacağından ortak velayeti istemediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Tarafların boşanmalarına ve velayetin davalı babaya bırakılmasına ilişkin kararının kesinleştiği tarih ile velayetin değiştirilmesi davasının açıldığı tarih arasında geçen 11 günlük süre içerisinde gerçekleşen velayetin değiştirilmesini gerektirecek bir durumun varlığı ve babanın velayet görevini kötüye kullandığı veya savsakladığı kanıtlanamamıştır. Açıklanan sebeplerle davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.04.2016 (Çrş.)...

        Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçeriidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Mahkemece, velayet konusunda görüşlerine başvurulan ortak çocuklardan 10.07.2009 doğumlu ...., beyanının alındığı 18.03.2016 tarihinde yaşı itibariyle yeterli idrake sahip değildir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların 09.09.2014 tarihinde kesinleşen ilamla anlaşmalı olarak (TMK m. 166/3) boşandıkları, ortak çocukların velayetinin davalı anneye bırakıldığı, eldeki davanın 23.02.2015 tarihinde açıldığı ve çocukların anne ile birlikte yaşadıkları anlaşılmaktadır. Çocukların anne yanında yaşadıkları süre boyunca velayetin değiştirilmesini gerektirecek bir durumun varlığı ve annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya savsakladığı kanıtlanamamıştır....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının belirttiği hususları kabul etmediklerini, çocukların üstün yararı gerektiriyorsa çocukların velayetinin taraflara ortak olarak düzenlenmesine karar verilmesini kabul ettiklerini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davalı tarafın çocukların üstün yararı gerektiriyorsa ortak velayeti kabul ettiklerini beyan etmeleri, dosya kapsamına alınan SİR raporu, çocuklar hakkında eğitim ve danışmanlık tedbiri uygulanması, davacı annenin çalışıyor olması, çocukların eğitimlerinde aksaklıklar olması, çocukların mevcut durumları, çocukların üstün yararı ve anne ve babaya ortak velayet verilerek çocuklarla ilgili önemli konularda ortak karar ve sorumluluk alınması gerektiği dikkate alınarak davanın kabulü ile müşterek çocukların annede olan velayetinin taraflara ortak olarak verilmesine, çocukların fiilen anne ile yaşamasına karar verilmiştir....

          Davalı annenin velayet görevini ağır şekilde ihmal ve suistimal ettiğine ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Davalının Almanya’da düzenini kurduktan sonra ortak çocuk Naz’ı yanına almak istediği, davacı babanın çocuğu anneye teslim etmediği de sabittir Yukarıda belirttiğim gerekçelerle karar düzeltme talebinin reddi gerektiği görüşündeyim. Farklı düşünüyorum....

            UYAP Entegrasyonu