Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının belirttiği hususları kabul etmediklerini, çocukların üstün yararı gerektiriyorsa çocukların velayetinin taraflara ortak olarak düzenlenmesine karar verilmesini kabul ettiklerini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davalı tarafın çocukların üstün yararı gerektiriyorsa ortak velayeti kabul ettiklerini beyan etmeleri, dosya kapsamına alınan SİR raporu, çocuklar hakkında eğitim ve danışmanlık tedbiri uygulanması, davacı annenin çalışıyor olması, çocukların eğitimlerinde aksaklıklar olması, çocukların mevcut durumları, çocukların üstün yararı ve anne ve babaya ortak velayet verilerek çocuklarla ilgili önemli konularda ortak karar ve sorumluluk alınması gerektiği dikkate alınarak davanın kabulü ile müşterek çocukların annede olan velayetinin taraflara ortak olarak verilmesine, çocukların fiilen anne ile yaşamasına karar verilmiştir....
Davalı annenin velayet görevini ağır şekilde ihmal ve suistimal ettiğine ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Davalının Almanya’da düzenini kurduktan sonra ortak çocuk Naz’ı yanına almak istediği, davacı babanın çocuğu anneye teslim etmediği de sabittir Yukarıda belirttiğim gerekçelerle karar düzeltme talebinin reddi gerektiği görüşündeyim. Farklı düşünüyorum....
Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir( TMK 348. vd. m.leri). Davalının istinaf başvurusunun incelenmesinde; 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı anne boşanma kararı ile birlikte velayeti babaya bırakılan ortak çocuk Şevval Nur'un velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı anne tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...velayetin değişikliği davasında kayyım atanması gerektiğini- velayet değişikliği şartlarının gerçekleşmediğini- heyet raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığını- bildirdikleri tanık Nuran'ın istinabe yolu ile dinlenmesi gerekirken hazır edilmediği gerekçesiyle dinlenmemesinin yerinde olmadığını" istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE: Dava velayetin değiştirilmesi-nafaka taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Dava;velayet (velayetin değiştirilmesi)istemine ilişkindir. "Toplanan delillerden davalı babanın ortak çocukları okula göndermediği, uzun sürekli yurt dışına çıktığında Ali Berk'i yanında götürdüğü, ortak çocuk İnci'yi babaanne ve halanın bakımına bıraktığı, İnci'nin de okula devamsızlığının bulunduğu, çocuklara anne hakkında olumsuz düşünceler telkin etmeye çalıştığı, anne ile çocukların görüşmelerinde zorluk çıkarttığı ve velayetle ilgili görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Annenin velayet görevini gereğince yapamayacağına ilişkin bir delil ve olgu ise belirlenememiştir. Bu halde Türk Medeni Kanununun 183. ve 349. maddelerine göre velayetin değiştirilmesi koşulları oluşmaktadır." (Yargıtay 2....
Davacı- karşı davalı vekilinin velayetin değiştirilmesi davasının reddine, iştirak nafaka miktarının fazla oluşuna ve lehlerine ücretine hükmedilmemesine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; ilk derece mahkemesince delillerin yeterince toplandığı, bunların değerlendirilmesinde, hukuki nitelendirmede ve kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı, dosya kapsamına, toplanan delillere, aldırılan SİR raporuna , küçüğün tercih içeren beyanına göre, her ne kadar davalı-karşı davacı annenin ortak çocuk 2014 d.lu Hilal'e karşı velayet görevini gereği gibi yerine getiremediği, ihmal ettiği, çocuğun eğitimi, bakımı ve gelişimi için sağlıklı bir ortam sağlayamadığı iddia edilmiş ise de, ispat edilemediği, yaşı küçük çocuğun velayetinin annesinde kalmasının yüksek yararına olacağı, velayetin değiştirilmesi için gerekli yasal koşulların oluşmadığı, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, ortak çocuk Hilal'in bakım ve eğitimi için gerekli giderler, günün ekonomik şartları...
Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....
anne sevgi ve ilgisine muhtaç oluşu, velayet sahibi annenin velayet hakkını kötüye kullandığı ya da velayetin değiştirilmesini gerektiren ihmal, istismarının varlığının ispatlanmadığı görülmekle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde velayetin değiştirilmesi davasının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların 20.11.2013 tarihinde kesinleşen boşanma davasıyla, 20.10.2001 ve 27.11.2008 doğumlu ortak çocukla.... velayetleri babaya bırakılmış, davacı anne ise temyize konu dava ile velayetlerin kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece, 22.01.2016 tarihli sosyal inceleme raporunda çocukların babalarının yanında kalmak istediklerini beyan ettiklerinden bahisle velayetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir....