Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Müşterek çocuğun üstün menfaatleri de gözetilerek annelik duygularını tatmine elverişli, çocukların da anne sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Velayeti babaya verilen müşterek çocuk ile anne arasında yaz tatili için daha uzun süre ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir. HMK 353/1- b-2 maddesine göre ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir....

Davacının dava dilekçesinde sadece velayetin değiştirilmesi talebinde bulunduğu, kişisel ilişki kurulmasını talep etmediği görülmektedir. Velayetin değiştirilmesi davası basit, kişisel ilişki kurulması davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Kişisel ilişki kurulması velayetin değiştirilmesi ile birlikte terditli istenebileceği gibi, harcı yatırılarak açılacak ayrı bir dava ile de istenebilir. Oysa olayımızda davacının terditli bir istemi olmadığı gibi, harcını yatırıp açtığı ayrı bir davası da bulunmamaktadır. Hâkim, taleple bağlı olup fazlaya karar veremez (HMK m. 26). O halde mahkemece, dilekçeler aşamasından sonra istenilen kişisel ilişki talebi hakkında, karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine usul ve yasaya aykırılık yoktur. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davacı-davalı tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteminin reddine dair hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesi her zaman talep olunabilir (TMK.m.183). Tarafların boşanmalarına dair ilamda baba ile müşterek çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, müşterek çocukların üstün yararlarına uygun olmadığı gibi, onların okul ve günlük yaşamlarını da olumsuz yönde etkileyecek niteliktedir....

    HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının kişisel ilişki yönündeki istinaf talebinin KISMEN KABULÜ İLE ilk derece mahkemesi hükmünün 3 nolu bendinin kişisel ilişki yönünden KALDIRILMASINA, velayeti anneye verilen Duru ile davalı baba arasında her ayın 2. ve 4. hafta sonu Cumartesi günü saat 10:00 ile Pazar günü saat 17:00 arasında, dini bayramların birinci günü saat 10:00 ile ikinci günü saat 17:00 arasında ve her yıl yarı yıl tatilinin ikinci Pazar günü saat 10.00 ile üçüncü Cumartesi günü saat 17.00 arasında 7 gün süre ile ve 1 Ağustos günü saat 10.00 ile 31 Ağustos günü 17.00 arasında bir ay süre ile, her yıl babalar gününde saat 10:00'dan saat 17:00'a kadar ve tekli yıllarda yılbaşı günlerinde saat 10:00 ile saat 17:00 arası kadar Duru'nun babanın yanında kalması sureti ile KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA, -Davalının diğer istinaf taleplerinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından...

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı baba tarafından vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı anne tarafından ise kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı baba tarafından velayetin değiştirilmesi ve davalı-karşı davacı anne tarafından kişisel ilişkinin düzenlenmesi istemli açılan davada, her iki dava da reddedilmekle, taraflarca yapılan istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Karar taraflarca yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle "...aşamadaki vakıaları tekrar ile birlikte diğer tarafın davasının reddi,olmadığı takdirde en fazla yasal faiz oranı kadar nafaka artışının yapılması gerektiğini,karşı davanın kabulü gerektiğini,kişisel ilişki ile ilgili taleplerinin de hiç dikkate alınmadığını,kararın kaldırılmasını"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava kadının davasında iştirak nafakasının artırımı,erkeğin karşı davasında velayetin değiştirilmesi/olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

      Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK md. 323). Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md.181/1- 2). Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Davalının cezaevinde bulunması çocuğu ile kişisel ilişki tesisine engel teşkil etmediğinden ilk derece mahkemesince çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki kararı usul ve yasaya uygun olup davacı kadının kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı erkeğin cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması yoksulluk nafakası ile sorumlu tutulmasını engellemez....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının yetki itirazına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Taraflar ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 14.05.2014 tarihinde kesinleşen boşanma ilamıyla anlaşmalı olarak boşanmışlar, anlaşma uyarınca velayet davacı babaya verilmiş, davalı anne ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir....

        Hukuk Dairesi Başkanlığının 28.06.2016 tarih, 2016/11108 Esas ve 2016/12572 Karar sayılı ilamında belirttiği üzere, kişisel ilişkiye dair düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir ve re’sen dikkate alınır. Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı anne dava dilekçesiyle, velayeti babada olan ortak çocuğun velayetinin değiştirilmesini mahkeme aksi kanaatte olur ise, kişisel ilişkinin yeniden lehine olacak şekilde düzenlemesini talep etmiştir. Hal böyleyken, mahkemece sadece velayetin değiştirilmesi hususunda değerlendirme yapılarak, davacının ortak çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir....

          UYAP Entegrasyonu