İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile çocuğun velayetinin anneden alınarak babaya verilmesine, kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir, ek karar ile iştirak nafakası yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle: İştirak nafakası hakkında hüküm kurulmamasını, kişisel ilişki süresini istinaf etmiştir....
iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayet ya da Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi- : Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı baba tarafından reddedilen velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası ve davalı-karşı davacı annenin kabul edilen kişisel ilişkinin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı babanın reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....
nafakası talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....
Kişisel ilişkiyi düzenleyen TMK'nun 323. maddesine göre, "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." hükmü düzenlenmiştir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesi kamu düzenine ilişkindir. TMK'nun 182/2 ve 324/2 m.leri uyarınca kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Çocuğun huzurunun tehlikeye girmesi, ana ve babanın yükümlülüklerine aykırı davranmaları, çocuk ile ciddi olarak ilgilenmemeleri yada önemli sebeplerin varlığı halinde kişisel ilişki kurma hakkının reddedilmesi veya kendilerinden alınması mümkündür. Gerekirse bu konuda 4787 sayılı yasanın 5. maddesine göre uzman görüşüne de başvurulmalıdır. Kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "yoksulluk ve iştirak nafakası" davası ile "velayetin değiştirilmesine" ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından; "velayetin değiştirilmesi" davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı tarafından gösterilen tanıkların, velayetin değiştirilmesi isteğine ilişkin değil de, bununla ilgili olmayan "tarafların ekonomik ve sosyal durumları hakkında beyanda bulunacaklarının" davalı vekili tarafından açıkça ifade edilmiş olması karşısında temyizin kapsamı da dikkate alınarak dinlenmemiş olmalarının sonuca etkili bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
Dava, velayetin değiştirilmesi ve müşterek çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebi ile ilgili davanın kabulüne dair karar verilmiş olup, verilen karar süresinde davalı tarafça istinaf edilmiştir. Bilindiği üzere Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1- c. maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının, davacı yararına verilen yoksulluk nafakası, ortak çocuk 2004 doğumlu Ferhat yararına iştirak nafakası ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının hüküm bölümünden kişisel ilişki düzenlemesine yönelik 3. bendin tamamı ile, hükmün 5. bendinden yoksulluk nafakasına ilişkin bölümün KALDIRILMASINA, 2- Davacı kadının yoksulluk nafakası (TMK m.175) talebinin REDDİNE, 3- Velayeti davalı babaya bırakılan tarafların ortak çocukları 10.10.2004 doğumlu Ferhat Akgün yararına aylık 100,00 TL iştirak nafakası takdirine, iştirak nafakasının davacı anneden alınarak davalı babaya verilmesine, 4- Velayeti babaya verilen tarafların ortak çocuğu 10.10.2004 doğumlu Ferhat Akgün ile davacı anne arasında her ayın 1. ve 3. hafta sonu Cumartesi sabah saat 10:00'dan Pazar günü akşam saat:17:00'a kadar, dini bayramların 1. günü saat 10.00'...
Davalı-davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; karşı davalarının iştirak nafakasının arttırımı değil, iştirak nafakası davası olduğunu, tanıkların dinlendiği celsede hüküm kurulduğunu ve "son söz" sorulmadığını, velâyetin değiştirilmesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, velâyetin değiştiril mesini gerektirecek bir durumun bulunmadığını, ilk derece mahkemesi karar gerekçesinde velâyetin değiştirilmesini gerektirecek sonradan ortaya çıkan olguların gerekçelendirilmediğini, delillerin incelenme diğini, davacı-davalının haksız ve kötü söylemleriyle çocuğu etkilediğini, hükmedilen iştirak nafakası miktarına ve arttırım oranına da itiraz ettiklerini, mahkeme tarafından hükmedilen kişisel ilişki sürelerinin yetersiz olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması- Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı baba tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmiş olup, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması talep edilmiş ise de; kişisel ilişki düzenlemesine yönelik davaların Yargıtay'da duruşmalı olarak inceleneceğine dair yasal düzenleme bulunmadığı gibi işin niteliği gereği temyiz incelemesinin öncelikli olarak yapılması zorunlu olduğundan davalı- karşı davacının duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davalı-karşı davacının velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velayetin değiştirilmesine ilişkin dava, çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13)....