"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davacı-davalı tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteminin reddine dair hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesi her zaman talep olunabilir (TMK.m.183). Tarafların boşanmalarına dair ilamda baba ile müşterek çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, müşterek çocukların üstün yararlarına uygun olmadığı gibi, onların okul ve günlük yaşamlarını da olumsuz yönde etkileyecek niteliktedir....
Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK md. 323). Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md.181/1- 2). Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Davalının cezaevinde bulunması çocuğu ile kişisel ilişki tesisine engel teşkil etmediğinden ilk derece mahkemesince çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki kararı usul ve yasaya uygun olup davacı kadının kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı erkeğin cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması yoksulluk nafakası ile sorumlu tutulmasını engellemez....
nin 15.04.2002 tarihinde 18 yaşını tamamlayarak reşit olması nedeniyle, o tarihte iştirak nafakası kendiliğinden kalkar. Zira MK.nun 182. maddesinde düzenlenen iştirak nafakası velayetin devam ettiği süre ile sınırlıdır. Küçüğün reşit olduğu, yani velayetin sona erdiği tarih nüfus kayıtları ile tespit edilip bu tarihte nafaka borcunun sona erdiğine hükmedilmelidir. Burada (ilamın hükmünü ortadan kaldırmak) değil, (uygulama sahasını saptamak) söz konusudur. Reşit olan M... İ...tarafından MK.nun 364. maddesi gereğince açılacak bir dava ile yardım nafakasına hükmedilmeden sona eren iştirak nafakasının yorum yolu ile sürdürülmesi mümkün bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile müşterek çocuğun velayetinin babadan alınarak anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk için kararın kesinleşme tarihinden itibaren başlamak üzere 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabul kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Tarafların Akşehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/565 Esas 2020/63 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuk İbrahim'in velayetinin babaya verildiği, kararın 28/01/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı anne dava dilekçesiyle, velayeti babada olan ortak çocuğun velayetinin değiştirilmesini mahkeme aksi kanaatte olur ise, kişisel ilişkinin yeniden lehine olacak şekilde düzenlemesini talep etmiştir. Hal böyleyken, mahkemece sadece velayetin değiştirilmesi hususunda değerlendirme yapılarak, davacının ortak çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi Başkanlığının 28.06.2016 tarih, 2016/11108 Esas ve 2016/12572 Karar sayılı ilamında belirttiği üzere, kişisel ilişkiye dair düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir ve re’sen dikkate alınır. Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, evlilik dışı dünyaya gelen ve tanıma yoluyla aralarında bağ kurulan küçük ... velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmiştir. Davacının davası velayetin değiştirilmesine yöneliktir. Davacının kişisel ilişki düzenlenmesine yönelik dava dilekçesinde talebi bulunmadığı gibi harcı verilerek açılmış bir davası da (TMK m. 323 vd.) bulunmamaktadır. Davacı tarafça bu konuda bir ıslah talebinde de bulunulmamıştır....
GEREKÇE : Asıl dava, velayet, kişisel ilişkinin düzenlenmesi ve iştirak nafakası, karşı dava, velayet ve iştirak nafakası talebine ilişkindir. Davalı-k.davacı erkek istinafında, davalarını ispat etmesine rağmen karşı davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davasının kabulünü, asıl davanın reddini, çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının fahiş olduğunu bildirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - İştirak Nafakası - Menfi Tespit Taraflar arasındaki davaların birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm birleşen iştirak nafakası ve menfi tespit davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen ve tarafların delil listesinde yer alan ; a)... 2. Aile Mahkemesinin 2007/520-813 ek sayılı dosyası ile b)... 6.İcra Müdürlüğünün 2009/20036 esas sayılı dosyasının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2012 (Pzt.)...
Aile Mahkemesi'nin 2018/979 esas ve 2019/17 karar sayılı dosyası ile 10/01/2019 tarihinde boşandıkları, mahkeme dosyasına sunulan anlaşmalı boşanma protokolüne istinaden müşterek çocuk Muhammet Çınar'ın velayetinin anneye bırakılarak baba ile arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, kararın 13/02/2019 tarihinde kesinleştiği, baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesine rağmen annenin müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasının engellendiği, müşterek çocuğun baba sevgisinden mahkum bırakıldığı, müşterek çocuğu icra kanalı ile görmek durumunda kaldığı, annenin her ne kadar baba ile müşterek çocuğun kişisel ilişki kurmasını engellemek istese de aynı zamanda babaya "Çocuğunu almazsan çöpe atacağım" diyerek tutarsız davranışlarda bulunduğu, müşterek çocuğun üstün yararının gözetilmesi gerekirken annenin davranışları karşısında küçük çocuğun psikolojisin de olumsuz etkilendiği, müşterek çocuğu dokuz aydır görmediği, kısa bir süre...