Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesince boşanma konusunda yeniden karar verildiği halde boşanmanın eki niteliğinde olan velayet ve kişisel ilişki konusunda bir karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2207 KARAR NO : 2021/2025 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SİLİFKE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/08/2021 NUMARASI : 2021/175 E 2021/584 K DAVA KONUSU : Velayetin Değiştirilmesi, Kişisel İlişki - İştirak Nafakası KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dosya içinde alınan sosyal inceleme raporları, annenin velayet görevinin gereklerini ihmal ve istismar ettiğinin ispatlanamaması, çocuğun anne ile kalmak istemesi, annenin kişisel ilişkiye engel olduğunun ispatlanamadığı gibi davacı tarafından kişisel ilişki için başlatılan icra takibinin de anne tarafından engellendiğine dair dosyaya herhangi bir delil sunulmamış olması nazara alınarak davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    Kişisel ilişkinin genişletilmesi talebi bakımından; Tarafların 2017 yılında boşandıkları, boşanma tarihinde müşterek çocuğun 2 yaşında olduğu, aradan geçen süreçte çocuğun yaşının ilerlediği, okul çağına geldiği, bu haliyle koşulların değiştiği, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ihtiyacının ortaya çıktığı, dosya arasına alınan sosyal inceleme raporunda da baba ile çocuk arasında çocuğun eğitim ve sosyal hayatını etkilemeyecek şekilde yarı yıl ve yaz tatili dönemlerini kapsayarak yatılı kişisel ilişki süresinin uzatılarak düzenlenmesinin baba ile çocuk arasındaki ilişkinin sağlıklı bir biçimde devam etmesi için önemli olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmekle baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişki sürelerinin genişletilmesinin çocuğun psiko-sosyal gelişimi bakımından üstün yararına olacağı kanaatiyle talep kısmen yerinde görülerek "gerekçesi ile; "Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, Davacının velayetin değiştirilmesi talebinin REDDİNE, Davacının ortak velayet talebinin REDDİNE...

    Davalı cevap dilekçesinde özetle; velayetin değiştirilmesini gerektirir hiç bir olumsuzluğun bulunmadığını, çocukların yeni evlendiği eşi ve bu eşinden dünyaya gelen çocuğu ile birlikte yaşamaktan mutlu olduklarını, çocukların anneleri ile yeterince ve makul sürede kişisel ilişki kurabildiklerini, ancak davacının çocukları arkadaşlarının veya uzak akrabalarının yanına götürerek kişisel ilişki süresini bu kişilerin yanında geçirdiğini, kişisel ilişki kurma hakkını gereği gibi kullanmadığını, yeniden evlenmesinin velayetin değiştirilmesi için gerekçe yapılamayacağını, çocukların annelerine gitmek istemediklerini, özellikle kız çocuğunun anneye gitmemek için zorluk çıkardığını, davacının erkek arkadaşı ile birlikte yaşadığını, bunun çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olacağını, çocuklarının tüm eğitim ve sağlık ihtiyaçları ile yakından ilgilendiğini, okul başarılarının iyi olduğunu, tüm bu sebeplerle davanın reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Pedagog tarafından ortak çocuklar ve taraflar ile görüşmek suretiyle düzenlenen 18/02/2020 tarihli raporda; müşterek çocukların uzun yıllar baba ve ailesi ile birlikte yaşadıkları, bir düzen kurdukları ve kurulan düzen içerisinde baba ve ailesine daha çok bağlandıklarının gözlemlendiğini, davalı anne ile çocuklar arasında sağlıklı iletişim kurulması halinde velayet hususunun tekrardan değerlendirilmesinin çocukların yararı ve psiko-sosyal gelişimleri açısından uygun olacağı, davalının iddialarını ispatlar nitelikte delil bulunmadığı değişen durum ve şartlara göre velayetin değişikliği hususunda her zaman dava açılabileceği dikkate alınarak velayetin davalıdan kaldırılmasına, babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2017/716 Esas 2017/919 Karar sayılı ilamı ile velayeti anne ve babasına ortak olarak verilen velayetinin kaldırılarak velayetin davacı karşı davalı anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, karşı davanın reddine" karar verilmiştir. Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; ilk derece mahkemesi kararının çocuğun menfaatine olmadığını, sosyal inceleme raporu alınırken çocuğun annesinin ilişkileri nedeniyle yaşadığı travmaların sorulmadığını, bu hususun eksik kaldığını belirterek kararın kaldırılmasına, karşı davanın kabulüne, velayetin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Taraflarca her ne kadar boşanmaya ilişkin hüküm temyiz konusu edilmemek suretiyle kesinleşmiş ise de; tarafların temyiz taleplerinde açıklanan velayetin değiştirilmesini gerektiren şartların, çocuğun yüksek yararı ve değişen koşullar ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, ortak çocuğun velayet hakkı ve velayeti kendisine bırakılmayan taraf ile kişisel ilişki düzenlemesinin takdirinde, velayetin değişen koşullar ve çocuğun yüksek yararı da gözetilerek yeniden değerlendirme yapılması ve tarafların velayete ilişkin beyanları da alınarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, iştirak nafakası yönünden temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.10.2018(Çrş.)...

      Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda: " davacının davasının kabulü ile 09.07.2015- Bahçelievler doğumlu Sarya Kurt'un velayetinin davacı baba T1 verilmesine, müşterek çocuk ile annenin Milli Eğitimce belirlenen Nisan ve kasım ayı tatillerinde pazartesi günleri saat 10:00 dan cumartesi 17:00'e kadar yarıyıl tatilinin ilk haftası pazartesi 10:00'dan pazar günü 17:00'a kadar yaz tatillerinde 1 Temmuz saat 10:00'dan 31 Temmuz saat 17:00 a kadar dini bayramların ikinci günü saat 10:00'dan saat 17:00'e kadar anne ile görüştürülmek suretiyle sürekli olmak üzere şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. Davalı kadın vekili; davanın kabulü ve kişisel ilişki günlerine dair kararın yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı erkek vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Aile Mahkemesi'nin 17/11/2015 tarihinde kesinleşen ilamıyla boşandıkları, 2015 doğumlu Ahmet Hakan'ın velayetinin anneye verildiği, eldeki davanın 03/03/2020 tarihinde açıldığı, toplanan delillerden annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya ihmal ettiği kanıtlanamadığı gibi, davalı annenin ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişkiye engel olduğu iddiasının da ispatlanamadığı, bu sebeple velayetin değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan, tarafların boşanmalarına ilişkin kararda tesis edilen kişisel ilişkinin infazı kabil olmadığı da dikkate alındığında çocuğun baba yanında yatılı kalmasına olanak sağlayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      UYAP Entegrasyonu