AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2021 NUMARASI : 2020/348 ESAS -2021/573 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 28/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle, tarafların Samsun 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Hicran'ın velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
Aile Mahkemesinin 2013/389- 941 E-K sayılı ilamı ile davacının çocuğun babası olduğunun tespitine... karar verildiği, kararın bu yönden 09/09/2014 tarihinde kesinleştiği, bu şekilde TMK 282. m.si uyarınca çocuk ile baba arasında yasal soybağının mahkeme kararı ile kurulduğu, TMK'nun 337/1 m.si gereği evlilik dışı doğan çocuğun velayetinin davalı annede olduğu, eldeki bu dosyada davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalının çocuğu davacıyı babaya göstermekte hep sorun çıkardığını, müvekkilinin çocuk için ödediği nafakanın çocuğa harcandığını düşünmediğini, davalının gece hayatı olduğunu, sık sık alkol aldığını, gayri meşru birliktelik yaşadığı birisinden bir tane daha çocuğu olduğunu, üstelik onlarla ayrı konutta ikamet ettiğini, ortak çocuk için bu durumun kabul edilebilir bir durum olmadığını, müvekkilinin davalının evine olur olmadık zamanlarda farklı erkek misafirlerinin girip çıktığını öğrendiğini, davalının çocuğa karşı dikkatsiz ve ilgisiz davrandığını ileri sürerek ortak...
Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenemeyeceği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlarda göz önünde tutulmalıdır....
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, müşterek çocuğun velayeti annede olduğu gibi tüm maddi manevi sorumluluğunun da davacı annede olduğunu, Anayasa Mahkemesi ve Uluslararası Sözleşmeler kapsamında annenin çocuğa kendi soyadını verebileceğini belirterek haklı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davacının müşterek çocuğun ad ve soyadının değiştirilerek nüfus kayıtlarına işlenmesi talebine ilişkin davasının kabulüne, velayeti davacı annede bulunan 11/04/2018 doğumlu TC Numaralı Ömer Efe ATEŞ'in isminden "Ömer" isminin çıkartılmasına, soyadının "ŞAHLANOĞLU" olarak değiştirilmesine, bu değişikliklerin nüfusa işlenmesine" " karar verilmiştir. Davalı Nüfus Müdürlüğü istinaf dilekçesinde, 5525 Sayılı Soyadı Kanunu 4.maddesi soyadı nizamnamesinin 15.maddesi ve TMK 321.madde gereğince verilen kararın mevzuata aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Velayetin kaldırılması kararı çocuk için ana veya baba için ağır sonuçlar doğuran bir karardır. Asıl olan, ana veya babası sağ olan ve velayete tabi çocuğun ,velayet altında bırakılmasıdır. Bu nedenle velayetin kaldırılması kararı verilmeden önce çocuğun ana veya babadan birinin velayetine bırakılmasıyla yetinilip yetinilmeyeceği konusunda gerekli tüm araştırmaların yapılması, başka bir çözüm kalmadığı takdirde ,velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Müşterek çocuklar Tunç Kaya ve Bişrimican Kaya yönünden velayetin değiştirilmesine ilişkin davanın KABULÜ ile, Samsun 2.Aile Mahkemesinin 2018/343 esas 2018/420 karar sayılı ilamı ile velayeti anneye verilen müşterek çocuk Tunç KAYA ve Bişrimican Kaya' nın anne de olan velayetinin değiştirilerek davacı baba T1 ' ya verilmesine, velayetin bu şekilde değiştirilmesine, Velayetleri babaya verilen müşterek çocuklar ile anne arasında; şahsi ilişki tesisine, Tarafların müşterek çocuğu Azze Nefes Kaya yönünden velayetin değiştirilmesine ilişkin davanın REDDİNE, Tarafların müşterek çocuğu Azze Nefes Kaya ile kişisel ilişkiye dair talebin kabulü ile; Velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında; şahsi ilişki tesisine, İştirak nafakası talebine ilişkin davanın reddine, "karar verilmiştir....
Davacının velayete yönelik istinaf incelemesinde; davacı dava dilekçesinde ayrıca velayetin değiştirilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi ile birlikte yatırılan başvurma harcı, dilekçedeki tüm talepleri kapsar, Davacının velayetin değiştirilmesi talebi için ayrıca harç alınmamıştır....
değiştirilmesini gerektiren bir eylime veya çocuğun zararına olan bir hareketi olmadığından velayetin annede kalması gerektiği, müvekkilinin sürekli şehir dışına çıktığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı, müvekkilinin bir kereye mahsus müşterek çocukla yaz tatilinde Muş Varto'da bulunan teyzesinin yanına gittiği, bu dönemde çocuğun fotoğraflarını davacıya gönderdiği, görüntülü konuştukları, müvekkilinin kişisel ilişkiye dair mahkeme kararı olmamasına rağmen her zaman görüşmelerini desteklediği, müşterek çocuğun yaşı nedeniyle uyku saatleri ve yeme saatlerinin mevcut olması sebebiyle kafasına göre çocuğun düzenini göz ardı ederek çocuğu görmek istediğinde müvekkilinin kendisine sonra almasını söylediği, müvekkilinin amacasının çocuğun alışık olduğu düzeni bozmak istemediği, müşterek çocuğun velayetinin annede kalmasının her türlü çocuğun yararına olacağı" karşı iddia ve vakıaların ileri sürülerek, davanın reddi ile çocuğun yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına karar verilmesini talep...
Davacı baba ile görüşülerek hazırlanan 12/12/2018 tarihli, 11/11/2019 tarihli sosyal inceleme raporu, anne ve çocuk ile görüşülerek hazırlanan 31/12/2018 tarihli sosyal inceleme raporu, mahkeme huzurunda dinlenen idrak çağındaki çocuğun anne ile kalmak istediğine ilişkin beyanı birlikte değerlendirildiğinde müşterek çocuğun davalı anne ile birlikte yaşamaya devam etmek istediği, velayetin annede kalmasının müşterek çocuğun menfaatine olduğu, davacı tarafından davalı annenin velayet görevini ihmal ettiği hususunun ispat edilemediği, velayetin değiştirilmesinin şartlarının oluşmadığı, davanın reddi kararının yerinde olduğu, davacının istinaf talebinin reddi gerektiği, Anlaşılmakla, karar usul ve yasaya uygun bulunmakla davacının istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....