WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece neticeten ve özetle"...davanın kabulü ile ortak velayetin kaldırılmasına ve velayetin davacı babaya verilmesine,anne ile kişisel ilişki tesisine"karar verilmiş,karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle "...davadan haberleri olmadığını,bu sebeple delil bildiremediklerini,sosyal inceleme raporlarına aykırı karar verildiğini,davanın reddi gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava ortak velayetin davacıya tek başına velayet olarak değiştirilmesi talebinden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ile; HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun "üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m. 6)....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayetin değiştirilmesi davasıdır. Müşterek çocukların velayeti boşanma ilamı ile davacı anneye verilmiştir. Davalı baba tarafından açılan velayetin değiştirilmesine dair davada Aksaray 1. Aile Mahkemesinin 2020/175 esas 2020/228 karar sayılı ilamıyla davacı annede bulunan velayetin davalı babaya verilmesine karar verilmiştir. Eldeki davada ise İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı anne tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece sosyal inceleme raporuna aykırı karar verildiğini, velayetin babaya verilmesinin çocuğun menfaatine olmadığını, tanıklarının yakın akraba olduğunu ve tanık beyanlarının güvenirliğinin tartışılır olduğunu, davacı tarafından daha önce de velayetin değiştirilmesi için dava açıldığını, takip etmediğini, davacının amacının nafaka ödememek olduğunu, bu durumun mahkemece göz ardı edildiğini, davacının karar tarihinden sonra şahsi ilişki günlerinde müşterek çocuğu aramadığını, almadığını, davalının yeniden evlenmesi ve çocuğun bu sürece alışması için anneannesine gidip gelmesinin velayet görevini yerine getirmediği anlamına gelmediğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap dilekçesinde, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, velayetin değiştirilmesi davasıdır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davalı annenin çocuğun bakım ve sorumluluğunu yürütebildiği, velayet sorumluluğu konusunda yeterli motivasyona ve yaşam koşullarına sahip olduğunu, sosyal destek sistemlerinin işlediği, bilirkişi raporunda da, küçük Özgür Terkan'ın velayetinin değiştirilmesini gerektirecek düzeyde bir durumun olmadığı ve velayetinin annede kalmasının gelişimi açısından yararına olacağı uygun görüldüğü, çocuğun üstün yararı düşünüldüğünde velayetin değiştirilmesini haklı kılar sebep yokken yaşamaya alıştığı ortamın değiştirilmesinin gelişimi açısından olumsuz sonuç doğurabilme ihtimali de dikkate alınarak, davacı ve tanık beyanları ile sosyal inceleme raporu doğrultusunda çocuğun velayetinin davacıya verilmesinin gerektirir bir durum olmadığı kanaatine varılarak, davanın reddine karar verilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Özgür'ün velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması - Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından kişisel ilişkinin süresi yönünden, davalı tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının tüm, davacıların ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti annede bulunan 2012 doğumlu küçük Öykü ile dedesi ve babaannesi olan davacılar arasında ilk derece mahkemesince kurulan kişisel ilişkinin uzun ve yatılı olması gerekçesiyle bölge adliye mahkemesince kaldırılarak yeniden küçük ile davacılar arasında “ her ayın 2. ve 4....

    (TMK.md.337/1) Bu hüküm gereği, velayet sorumluluğu yasal olarak annede olduğu halde, annenin, bu çocukların velayetinin kendisine verilmesi için mahkemeden karar istemesine esasen lüzum bulunmamakta ise de; çocukların fiilen davalı babanın yanında oldukları ve babanın rızasıyla çocukları velayet sahibine teslim etmediği anlaşıldığına göre, annenin yasadan doğan velayet sorumluluğunu yerine getirebilmesi için çocukları teslim alması gerektiği açıktır. Bunun için de mahkeme kararına ihtiyaç vardır. Velayetin verilmesi isteğinin içinde, çocukların teslimi isteği de mündemictir. Bu itibarla mahkemece verilen, "çocukların velayetinin anneye verilmesi" yönündeki hüküm, yukarıda açıklanan sebeplerle "çocukların velayet sahibine teslimini" gerçekleştireceğinden sonucu itibarıyla doğrudur. Davalının temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmediğinden, sonucu itibarıyla usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

      Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe sebep olamaz. Ayrıca; 2525 Sayılı Kanunun 4. maddesinin ikinci fıkrası da evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babanın seçtiği veya seçeceği soyadını alacağı emredici kuralını getirmiştir. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe çocuğun da soyadı değişmez. O halde velayete sahip ana dahi bu hakka dayanarak kişiye sıkı sıkaya bağlı kişilik haklarıyla ilgili çocuğun soyadının değiştirilmesi davasını açamaz....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/2-b-13. maddesine göre velayetle ilgili davalar bir "çekişmesiz yargı" işidir. Çekişmesiz yargı işlerinde kural olarak "basit yargılama usulü" uygulanır (HMK m.385/1.) Talep; ortak çocuğun davalı annede olan velayetinin değiştirilmesine ilişkin olduğuna göre, talebin bir çekişmesiz yargı işi olarak basit yargılama usulüne göre incelenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki; velayet davalarının kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alındığında mahkemece basit yargılama usulünde duruşma yapılmaksızın da karar vermeye imkan tanıyan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 320/1. maddesinin uygulanmasında hataya düşülmüştür....

          Her ne kadar küçük, vasi adayının yanında ikamet ediyor ise de, velayetin hâlâ annede bulunduğu ve annenin de “...” adresinde ikâmet etttiği, bu durumda, küçüğün yerleşim yerinin de, adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı adresi olan “...” olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Karlıova Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Karlıova Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17.05.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu