WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine, iştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Kendisine verilen anne veya baba çocuğu yanına alarak fiilen bakmıyorsa hükmedilen iştirak nafakasını diğerinden isteyemez. Somut olayda, çocuğun boşanma tarihinden itibaren davacı babanın yanında olduğu dinlenen tanık beyanları ile sabit olup salt velayet hakkının annede olması birikmiş nafaka alacağını isteme hakkı vermez. O halde mahkemece, davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi anılan yasa hükmüne aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Mağdurun 15 yaşını doldurmamış olması, velayetin annede olması ve mağdur adına şikayet ve kamu davasına katılma hakkının mağdurun annesinde bulunması nedeniyle, mağdurun annesine CMK'nin 34, 35. maddelerine uygun gerekçeli kararın tebliğe çıkarılması, mağdurun annesi tarafından süresi içerisinde hükmün temyiz edilmesi halinde ek tebliğname düzenlenerek, temyiz isteminde bulunulmaması halinde ise mağdur vekilinin istemi yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere yeniden Dairemize gönderilmesi için dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.03.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Tüm dosya kapsamına göre yapılan incelemede de; velayetin değiştirilmesini gerektirecek bir husus tespit edilememiştir. Annenin diğer müşterek çocuk .... kaldığı, ekonomik ve sosyal yönden düzenli yaşam koşullarına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Velayette asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Babanın velayet görevini gereği gibi yerine getiremeyeceğinin sabit olduğuna, annenin de bu görevi yapabilecek durumda olmasına göre; çocuğun da kardeşlik duygusunu yaşamadaki yararı gözetildiğinde, velayetin annede kalmasında üstün yararı bulunmaktadır. O halde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....

        Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık: somut olayda velayeti davalı annede bulunan 14.02.2003 doğumlu müşterek çocuk Erdem Taş hakkında velayetin değiştirilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, buradan varılacak sonuca göre velayetin babaya verilmenin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/930 KARAR NO : 2022/824 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2018/406 ESAS 2020/453 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ve davacının boşandıklarını, tarafların evliliklerinden müşterek Şevval Zeynep Başerdem'in olduğunu, tarafların çocuğun velayetinin annede kalması hususunda anlaştıklarını, boşandıktan sonra velayeti annede olan çocuğun bakımını ve gerekli ihtimamı göstermediği için son bir yıldır davacının yanında kaldığını, davalının Silivri 2....

          Bu yasal düzenlemeye göre, eldeki davada küçüklerin velayetinin davacı annede olduğu tartışmasızdır. Yasa gereği velayet kendisinde bulunan davacı annenin, 18.12.2003 doğumlu ortak çocuk Burak'ın velayeti için dava açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. O halde, mahkemece davanın, hukuki yararla ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, tensiple velayetin annede olduğunun tespitine karar verilip gerekçeli kararda bu taleple ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı, dava dilekçesinde davalının kendisine nikâh yapmadığı, küçük düşürdüğü ve bu nedenle yeniden evlenme şansı azaldığından bahisle manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Bu istek Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından kaynaklanmamaktadır. Genel hükümlere dayalı olarak istenen manevi tazminat yönünden Aile mahkemesi görevli değildir (4787 sayılı Kanunun 4. maddesi)....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın bütün halinde tetkikinden; tarafların evli olmadıkları, gayriresmi birlikteliklerinden 18/07/2014 doğumlu Melek adında bir çocuklarının bulunduğu, yaşı küçüğün tanıma senedi ile davacının hanesine kaydedildiği, müşterek çocuğun velayetinin kanunen annede olduğu anlaşılmış, davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların resmi olarak evlenmediklerini, gayriresmi birlikteliklerinden Melek isminde müşterek bir çocuklarının olduğunu, müvekkilinin çocuğu tanıdığını, velayetinin annesi T3 bulunduğunu, müşterek çocuğun velayetinin davalı annede olmasına karşılık, müşterek çocuğun fiilen müvekkilinin ve müvekkilinin ablasının yanında kaldığını, davalının da müşterek çocuğu müvekkiliyle birlikte yaşama iradesine saygı gösterdiğini, velayetin değiştirilmesi konusunda anlaşarak aralarında dilekçe ekindeki protokol düzenlediklerini, protokole göre taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat, katkı payı, katılım alacağı, eşya...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; ... 'in velayeti yönünden, davalı tarafından ise; ... ,... ve... 'ün velayetleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen velayetin değiştirilmesi davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece dava kısmen kabul edilerek; ... , ... ,... ve ... 'ün velayetlerinin değiştirilerek babaya verilmesine, ... 'in velayetinin davalı annede kalmasına karar verilmiştir. Mahkemece yargılama boyunca üç kere sosyal inceleme raporu düzenlettirilmiş karara 10.03.2015 ve 15.04.2015 tarihli sosyal inceleme raporları esas alnarak, son alınan 02.07.2015 havale tarihli sosyal inceleme raporu beklenmeksizin hüküm kurulmuştur....

              Bu durumda çocuğun anneye icra yoluyla teslimi dışında bir yol kalmadığına göre, talebin kabulüne ve çocuğun davalıdan alınarak velayet hakkına sahip olan anneye teslimine karar verilmesi gerekirken, velayetin annede olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14.04.2015 (Salı)...

                Sulh Hukuk Mahkemesince 08/05/2023 tarihli kararla görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gelmiş ise de; somut olayda velayeti annede bulunan ve annesi kısıtlanan küçük hakkında yeniden veli/vasi tayin edilmesi ihbarında bulunulduğu, sulh hukuk mahkemesi tarafından davanın küçüğün babasına ihbar edilmediği, beyanın alınmadığı, baba tarafından velayetin kendisine verilmesi yönünde dava açılmadığı anlaşılmakla, öncelikle sulh hukuk mahkemesi tarafından talebin bu yönüyle değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: HMK 23/1 maddesinde yargı yerinin belirlenmesine ilişkin incelemenin dosya üzerinden yapılabileceği düzenlenmektedir. Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede; Somut olayda; Nüfus müdürlüğü tarafından velayeti anneye bırakılan küçüğün annesinin de kısıtlanması sebebiyle vesayet ihbarında bulunulduğu, nüfus kaydına göre babanın sağ olduğunun anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu