Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; velayeti davacı babada bulunan ve davalı anneanne yanında kalan çocuğun, velayet hakkının babadan kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre babaya tesliminin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Öncelikle belirtilmelidir ki; velayet, ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocukların şahıslarına bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet Sahibi Annenin Açtığı Dava ile Soyadı Arslan Olarak Değiştirilen Küçüğün Soyadının Davacı Babanın Soyadı Olarak Değiştirilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı, dava dilekçesinde; davacı ile davalı ...'dan olma çocuk...'in baba soyadı olan “....” soyadını taşırken, boşanma nedeni ile velayet hakkı sahibi annenin açtığı dava ile ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/296 Esas sayılı davası ile soyisminin annenin soyismi olan "..." olarak değiştirildiğini, Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesine göre evlilik birliğinde doğan çocuğun baba soyadını taşıyacağını bildirerek 12.10.2002 doğumlu....'...
TMK’nın 337/2. maddesi uyarınca küçüğün kendisini tanıyan babasının velayeti altına konulup konulmayacağının aile mahkemesince değerlendirilip velayetin babaya verilmesi mahkemece uygun görülürse aile mahkemesince bu konuda karar verilecek, aksi durumda yani, küçüğün babasının velayeti altına konulması uygun görülmediği takdirde ise, uygun görmeme kararı ile birlikte TMK'nın 404. maddesi gereğince küçüğe vasi tayin edilmek üzere sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunulması gerekecektir.Bu durumda uyuşmazlığın, aile mahkemesince görülüp çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Hayrabolu Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 16.05.2007 gün ve 2006/88 E. - 2007/81 K. sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanma ilamında küçüğün velayeti hakkında hüküm kurulmadığı zira küçüğün doğumunun nüfusa boşanma kararı verildikten sonra 05.06.2007 tarihinde tescil edildiği, dolayısıyla velayetin halen anne ve baba tarafından ortak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Ancak ana ve baba arasındaki evlilik birliği sona erdiğinden Türk Medeni Kanununun 336. maddesi gereğince küçüğün velayetinin eşlerden birine verilmesi zorunlu bulunduğundan, uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk Mahkemesince (Aile Mahkemesi sıfatıyla) görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava velayetin değiştirilmesi davasıdır. Mahkemece davanın reddedildiği ve davacı anne ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişkinin yatılı olarak önceden düzenlenmiş iken yatılı olmayacak şekilde yeniden düzenlendiği ve kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmaktadır. TMK'nun 339- 347. maddeleri gereğince velâyet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocuğun soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince “boşanma nedeniyle velâyet hakkının anneye verilmiş olması, çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi, hukuki mevzuat da buna onay vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi, sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velâyetin babaya verilmesi halinde bu kez baba, velâyet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velâyet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o hâlde baba bu haktan mahrum edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, velayeti altındaki ...'nun ... olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ...'dan olma çocuk ...'ın soyisminin annenin soyismi olan "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... Müdürlüğünün temyizi üzerine Dairemizin 27/02/2014 gün 2013/20678-2014/3483 sayılı kararı ile "davanın reddine" karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekilinin temyiz istemi üzerine dosya Dairemize gönderilmiştir....
Mahkemece, davacı ... yönünden mirasın ret beyanının kabulü ile özel kütüğe yazılmasına, velayeti altındaki çocuklar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 16.10.2017 tarihli, 2017/54479 sayılı tebliğnamesi ile süresinde temyiz edilmeksizin kesinleşmiş bulunan hükmün HMK'nın 363/1 maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını istemiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 426/2. maddesine göre; bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışırsa vesayet makamı ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı ataması gerekmektedir. Davacı ... hem kendi adına hem de velayeti altında bulunan çocuklar adına mirasın gerçek reddini talep etmiştir. Küçükler ile veliler arasında menfaat çatışması bulunduğundan kayyım tayini ilgilisinden istenebileceği gibi mahkemece re'sen kayyım tayini yoluna da gidilebilir....
Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 405 inci maddesi uyarınca kısıtlanan kısıtlının yerleşim yerinin değiştirilmesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Somut olayda, yapılan yargılama ve toplanan delillerden ve özellikle davalı babanın çocuğun soyadının değiştirmesi konusunda takdiri mahkeme bıraktığı ve ilk derece mahkemesi kararına karşı da istinaf kanun yoluna başvurmadığı gözetil diğinde; çocuğun soyadının annenin çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi yönünde çocuğun üstün yararının ispatlandığı anlaşılmakla; nüfus müdürlüğünün usul ve yasaya uygun hükme yönelik istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....