Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Velayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada...1. Aile ve...4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kısıtlanarak annesinin velayeti altında bırakılan ergin çocuk adına nafaka davası açılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, ergin ...'nin karar içeriği ile kısıtlanarak velayet altına alındığı, bu durumda TMK'nın 419/3. maddesi uyarınca velayet hükümlerinin uygulanması gerektiği bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, kişiye vasi atandıktan sonra bu karar değiştirilmedikçe hakkında vesayete ilişkin hükümler uygulanacağından vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

    Ancak çocuğun fiilen babasının yanında olduğu ve babanın bu çocuğu rızasıyla velayet hakkına sahip olan anneye teslim etmediği dosya kapsamından anlaşıldığına göre, annenin yasadan doğan velayet sorumluluğunu yerine getirebilmesi için çocuğu teslim alması gerektiği de açıktır. Velayetin kanun gereği annede olması çocuğun babadan alınıp velayet sahibi anneye teslimini sağlamamaktadır. Teslim için mahkeme kararına ihtiyaç vardır. O nedenle annenin çocuğun kendisine teslimi için dava açmakta hukuki yararı vardır. Annenin, velayetin kendisine verilmesi yönündeki isteğinin içinde çocuğun teslimi isteği de mündemiçtir (Y.2.H.D.'nin30.03.2011 tarihli 2010/16279 esas, 2011/5646 karar sayılı kararı.)....

      in velayetinin annesine bırakıldığını, kararın 27.11.2012 tarihinde kesinleştiğini, velayet kendisine bırakılmış olan annesinin 18.04.2015 tarihinde öldüğünü ileri sürmüştür. Ana ve baba, boşandığına ve boşanma kararıyla velayet kendisine verilen anne daha sonra öldüğüne göre, bu halde velayet kendiliğinden babaya geçmez. Dolayısıyla, velayet davalıda değildir. Olmayan bir velayetin doğal olarak kaldırılması da istenemez. Ne var ki, velayet kamu düzenindendir. Dava dilekçesindeki açıklamalara ve yukarıda açıklanan hukuki duruma göre, dava, velayetin kaldırılması niteliğinde değil, çocuk üzerinde velayet hakkına tek başına sahip olan ebeveynin ölümü sebebiyle, çocuğun boşlukta kalan velayetinin yeniden düzenlenmesine ilişkindir. Davada kaldırma talep edilmiş olması, tespit edilen bu hukuki durum karşısında önemli olmayıp, dava, ortaya çıkan bu durumu hakime ihbar niteliğindedir. Bu durumda, ihbar edenin hukuki yararı olup olmadığına bakılmaz....

        Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalı erkeğin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 1.03.2016 tarih 2015/13414 esas 2016/3984 karar sayılı onama ilamının velayet, iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönlerinden kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple velayet yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

          Aynı Kanun'un 419/son maddesinde ise kısıtlanan ergin çocukların kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılacağı hükme bağlanmıştır. Kısıtlanıp velayet altında bırakılmasına karar verilen çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacak olup, TMK'nin 462 ve 463. maddelerinin velayet altındaki çocuklarda uygulanması sözkonusu değildir. Somut olayda, davacı ...'nun kısıtlı ...'yı Manisa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/1126-598 sayılı, 30.07.2011 kesinleşme tarihli kararı ile evlat edindiği, evlat edinilen ...'nın Karşıyaka 1....

            Sulh Hukuk Mahkemesi; "...Kısıtlanarak velayet altına alınmasına karar verilen ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümlerinin uygulanacağı, bu hükümleri uygulayacak görevli mahkemeninde 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemeleri olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 1. Aile Mahkemesi ise "...Velayet altında bırakılmalarına karar verilen ergin çocuk ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümlerinin uygulanacağı, ancak somut olayda davacının vasilik süresinin uzatılması isteminde bulunduğu, anılan istek hakkında karar verme görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, ... Aile Mahkemesinin 2004/62 E. - 2004/173 K. sayılı ilâmıyla 01.10.1984 doğumlu ...'nun akıl hastası olması sebebiyle TMK'nın 419/3. maddesi uyarınca kısıtlanarak annesi ... 'nun velayeti altına alınmasına karar verildiği, ...'...

              Sulh Hukuk Mahkemesi; "...Kısıtlanarak velayet altına alınmasına karar verilen ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümlerinin uygulanacağı, bu hükümleri uygulayacak görevli mahkemeninde 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemeleri olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 1. Aile Mahkemesi ise "...Velayet altında bırakılmalarına karar verilen ergin çocuk ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümlerinin uygulanacağı, ancak somut olayda davacının vasilik süresinin uzatılması isteminde bulunduğu, anılan istek hakkında karar verme görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/995 E. - 2002/1149 K. sayılı ilâmıyla 07.10.1976 doğumlu ...'nin akıl hastası olması sebebiyle TMK'nın 419/3. maddesi uyarınca kısıtlanarak annesi ...'nin velayeti altına alınmasına karar verildiği, ...'...

                Somut olayda, eşlerin boşanması sonucu küçüğün velayeti kendinde olan annenin ölmesi halinde velayet kendiliğinden babaya geçmez. Boşanma nedeniyle velayet askıdadır. Kural olarak; velayetin belirlenmesi aile mahkemesinin, vesayet altına alınma işlemi ise, sulh hukuk mahkemesinin görevine girer. Nüfus kayıtlarına göre velayeti kendisinde olmayan velinin sağ olup olmadığını nüfus idaresi görmek zorundadır. Çocuk ... oluncaya kadar denetime açık bir “velayet müessesesi” bulunmaktadır ve bu denetim ancak ihtisas mahkemesi olan aile mahkemelerince yerine getirilmelidir. Kıstlı küçüğün babası; velayet hakkı sahibi olan annenin vefatı aile kendiliğinden velayet hakkına sahip olamayacağı için, sağ kalan eş açısıdan velayete engel durumların bulunup bulunmadığı aile mahkemesince incelenmek zorundadır. Velayet o eşten yasaklanmadıkça vesayet kurumu devreye girmeyecektir....

                  Şöyle ki; Türk Medeni Kanununun 336.maddesine göre boşanma halinde velayet, çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olup velayet hakkı sahibinin ölümü durumunda çocuğun velayeti doğrudan sağ eşe geçmez. Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır ise de aslolan velayet olup sağ olan annenin velayetin kendisine tevdii hususunda dava açtığı anlaşıldığından, öncelikle bu davada, annenin velayet görevini layıkıyla yerine getirip getirmeyeceğinin, çocuğun üstün yararı gözetilerek belirlenmesi gerekir. Aile Mahkemesince davacıya, vesayetin kaldırılması için süre verilmekle birlikte, aslolanın velayet olması nedeniyle, annenin velayetin tevdii hususunda açtığı davanın sonuçlandırılması, verilen kararın mahiyetine göre Mahkemece, bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Küçük hakkında velayet ve vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) ve Muş Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, evlilik dışı doğan ve tanıma yoluyla nüfusa tescil edilen küçüklerin, annelerinin vefat etmesi nedeniyle Türk Medeni Kanununun 404. maddesi uyarınca vesayet altına alınması istemine ilişkindir. Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti yasa uyarınca (TMK.337/1 md.) anada ise de annenin vefat etmesi nedeniyle TMK'nın 404. maddesi uyarınca vesayet altına alınması için Nüfus Müdürlüğü tarafından ihbarda bulunulmuştur. 4721 sayılı TMK.nin 404. maddesinde “Velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır.” hükmü; 337. Maddesinde de “Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir....

                      UYAP Entegrasyonu