Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava ortak velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebine ilişkindir. Tarafların Afyonkarahisar Aile Mahkemesinin 2017/1143- 1259 Esas / karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuklar hakkında ortak velayet kararı verildiği, davacının ortak velayetin kaldırılması ile birlikte iştirak nafakası talep ettiği, davanın kabul edildiği, kararın davalı erkek tarafından istinaf edildiği anlaşılmaktadır. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 14/11/2022 tarihli sosyal inceleme raporunun eksik ve hatalı olduğunu, raporun sadece davacının beyanına göre hazırlandığını, mahkemece bu rapor doğrultusunda velayetin kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Davanın konusu, velayetin kaldırılması talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir....

a-)"Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine" göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun görmektedir (Söz m. 4). Davada, Davalı-birleşen davacının birleşen davasındaki velayet ile ilgili talebi iddia edilen maddi vakıaların ağırlığı,sürekliliği ve niteliği,görülen ceza yargılamaları,tanık beyanlarına göre velayetin değiştirilmesi değil velayetin kaldırılması niteliğindedir. Dolayısıyla anne ile davaya konu küçük çocuk arasında menfaat çatışmasının ortaya çıktığının kabulü zorunludur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından velayetin değiştirilmesi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK. Md. 183, 349, 351/1)....

    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7). 3-Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar.(TMK.md. 183,349,351/1) Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan, kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir ( HUMK m. 438/7)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, dahili davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı ile dahili davalının 12.09.2011 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, velayetlerin dahili davalı babaya verildiği, babaanne ... tarafından açılan velayetin kaldırılması davasında yapılan yargılama sonucunda ... Aile Mahkemesinin 2013/286 esas, 2013/634 karar sayılı ilamı ile babanın velayet hakkının kaldırılmasına karar verildiği, yapılan ihbar üzerine ... Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı ile babaannenin küçüklere vasi olarak atandığı, 28.05.2015 tarihli ek karar ile de babaannenin küçükler üzerindeki vasiliğinin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

        Bu durumda Sulh hukuk mahkemesinin, Türk Medeni Kanunu'nun 404. maddesine göre velayet altında bulunan küçüğe vasi atanması istendiğinden, mahkemece davacı vasi adayına, kütük kaydında görünen babanın velayet hakkının kaldırılması için dava açmak üzere yetki ve süre verilerek bu davanın sonucunu bekletici mesele yaparak vasi atanması gerekip gerekmeyeceği hususunda karar vermesi gerekmektedir. Bu sebeple görevli mahkeme Adana 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'dir. Açıklanan gerekçelere göre, Adana 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılarak yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M: Yukarda açıklanan nedenlerle; 1- Hukuk Muhakemeleri Kanununun 21.ve 22.maddeleri uyarınca Adana 1....

        Dava, velayetin kaldırılması talebine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre; küçük Eylül'ün dedesi olan davacı, bu dava ile torunu olan 18/08/2016 doğumlu Eylül'ün velayetinin anneden alınmasını ve velayetin kendisine verilmesini talep etmiştir. Dava velayetin değiştirilmesi olarak açılmış ise de, hukuki nitelendirme görevi hakime ait olduğundan, davanın velayetin kaldırılması davası mahiyetinde olduğu görülmüştür. Velayetin kaldırılması davasının görülebilmesi için de ortada velayete ilişkin bir düzenlemenin olması gerekmektedir. Küçüğün anne ve babası olan davalılar 14/12/2016 tarihinde verilen ve 26/12/2016 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile boşanmış iseler de, küçüğün velayeti hakkında herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Yani küçüğün velayeti askıdadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı ve davacılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle annenin ölümü sebebiyle velayete kanun gereği sahip olan babanın, tutuklu olarak cezaevinde bulunması yüzünden velayet görevini yerine getirememesi sebebiyle bu hakkın kaldırıldığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00'şar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması ve Evlat Edinmede Ana Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı annenin velayet hakkının bu çocuk ile sınırlı olmak üzere kaldırıldığının, Türk Medeni Kanununun 348/2-son maddesi koşullarının oluşmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...

            UYAP Entegrasyonu