AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/08/2022 NUMARASI : 2021/451 ESAS 2022/574 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, kayyım tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, gereği düşünüldü....
Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m. 348). Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m. 183, 349, 351/1). Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçmış olmakla davalı babanın karar düzeltme talebinin bu yöne ilişkin olarak kabulüne, velayetin kaldırılması kararma yönelik olarak onama kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilmesine karar verilmiştir....
gerekçesi ile; "Davacının velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması talebinin REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili, davanın kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması/azaltılması istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı erkeğin tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Tarafların boşanmalarından sonra müşterek çocuk Poyraz 'ın davalı anne ile kaldığı davacı baba ile görüşmesi ve yanında kalması hususunda taraflar arasında sorun olmadığı, müşterek çocuk Poyraz 'ın duruşmada alınan beyanında davalı anne ile ilgili olumsuz bir söz de söylememesi, davacı tarafça ileri sürülün yangın olayının tarihinin eski olması da gözetilerek, velayet görevinin anne tarafından ihmal veya istismar edilmediği de dikkate alındığında TMK'nın 183, 349 ve 351/1. maddelerinde düzenlenen velayetin değiştirilmesini gerektirir yasal şartların gerçekleşmediği, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları nazara alınarak davacının iştirak nafakasının kaldırılması talebinin de yerinde olmadığı sonucuna varıldığından davalının istinaf talebinin kabulüne, İlk derece mahkemesi kararının ve 28.11.2022 tarihli ek kararının kaldırılmasına, davacının velayet, iştirak nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasına hükmedilmesine yönelik davalarının reddine dair aşağıdaki hüküm...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı dede tarafından açılmış velayetin kaldırılması davasıdır. Bilindiği üzere TMK'nun 336. maddesi gereğince "Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir." sözü edilen yasal düzenlemeye göre velayet hakkı münhasıran anne veya babaya tanınan bir hak olup evlat edinme hariç ana-baba dışında hiç kimseye tevdi olunamaz. Velayet kamu düzenine ilişkindir. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocuğun menfaatidir ve bu düzenlemede ana ve baba ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir (TMK m.349)....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, küçük Beren hakkında kesinleşmiş bir velayet kararı bulunmadığından velayetin anneden alınarak babaya verilmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 5395 sayılı yasanın 5/1- d maddesi uyarınca küçük Beren hakkında sağlık tedbiri uygulanmasına, Beren hakkında danışmanlık tedbiri verildiği ve tedbirin halen devam ettiği anlaşılmakla bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocuk Beren 'in 5395 sayılı yasanın 5/1- c maddesi uyarınca bakım tedbiri uygulanması hususunda rapor tanzim edilmesinin istenilmesine, müşterek çocuk Kadir Eren hakkında kesinleşmiş bir velayet kararı bulunmadığından velayetin değiştirilmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 12. maddesi uyarınca velayet düzenlemesi yapılırken çocuğun beyanına da değer verilmesi gerekmektedir. Velayete konu müşterek çocuk ... 21.11.2000 doğumlu olup idrak çağındadır. Velayetin değiştirilmesini isteyen davacı babanın, velayet görevini yerine getiremeyeceğine veya ihmal edeceğine dair bir delil bulunmadığına göre, küçüğün baba ile birlikte yaşama yönündeki görüşüne değer verilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi doğru olmamıştır....
Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır.( TMK 409. m.) Somut olayda vesayeti istenilen çocuk, annesinin velayeti altında bulunduğundan öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar Aile Mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden Aile Mahkemesi görevlidir.(TMK.348.m.) Bu durumda uyuşmazlığın Bayramiç Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nın 25. ve 26.) maddeleri gereğince Bayramiç Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır.( TMK 409. m.) Somut olayda vesayeti istenilen çocuk, annesinin ölümü ile babasının velayeti altında bulunduğundan öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar Aile Mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden Aile Mahkemesi görevlidir.(TMK.348.m.) Bu durumda uyuşmazlığın Korgan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Korgan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....