Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır.( TMK 409. m.) Somut olayda vesayeti istenilen çocuk, annesinin velayeti altında bulunduğundan öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar Aile Mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden Aile Mahkemesi görevlidir.(TMK.348.m.) Bu durumda uyuşmazlığınk(Aile) Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nın 25. ve 26.) maddeleri gereğince Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Velayetin değiştirilmesi davasında velayet davasının fer'i niteliğindeki iştirak nafakasına ilişkin taleplerin kısmen veya tamamen kabul ya da reddi halinde de bunlar için ayrıca vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin anlaşılmasına göre mahkemece reddedilen nafakanın kaldırılması talebi yönünden de vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkemece davalı kadın yararına iştirak nafakasının kaldırılması talebi yönünden hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılması suretiyle hükmün düzeltilmesi cihetine gidilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
TMK'nın 419/3. maddesine göre de velayet altına bırakılmasına karar verilen kısıtlı ergin çocuklar hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacaktır. Somut olayda vasi tayin edilebilmesi için velayetin sonlandırılmasına karar verilmesi gerekecektir. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince aile mahkemesidir. Bu halde, uyuşmazlığın aile mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bartın Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16.06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
TMK'nın 419/3. maddesine göre de velayet altına bırakılmasına karar verilen kısıtlı ergin çocuklar hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacaktır. Somut olayda vasi tayin edilebilmesi için velayetin sonlandırılmasına karar verilmesi gerekecektir. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince aile mahkemesidir. Bu halde uyuşmazlığın aile mahkemesinde görülerek, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Manisa 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/05/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Dava, velayetin kaldırılması kararından sonra küçüğe atanan vasiye karşı TMK'nın 351/2.madde kapsamında açılan velayetin geri verilmesi davasıdır. TMK'nın 351/2.madde kapsamında '' velayetin kaldırılmasını gerektiren sebep ortadan kalmış ise hakim re'sen ya da ana veya babanın istemi üzerine velayeti geri verir. '' Velayet düzenlemesi kamu düzeni ile ilgili olup velayet düzenlenirken analık, babalık duygularından önce çocuğun geleceği, ihtiyaçları, bedeni ve fikri gelişimi öncelikle dikkate alınmalıdır. Kısacası velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocukların yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6....
Sulh Hukuk Mahkemesince, vesayet altına alınması istenen küçüğün anne ve babasının velayeti altında olması nedeniyle vesayet kararı için öncelikle velayetin kaldırılmasının gerektiği, bu görevinde Aile Mahkemesinin görevi içinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi ise,davanın vesayete ilişkin olduğunu, velayete dair bir davanın bulunmadığını belirterek, görevsizlik yönünde karar vermiştir. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır.( TMK 409. m.) Somut olayda vesayeti istenilen çocuk, anne ve babası olan ... ile ...'ın velayeti altında bulunduğundan öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup – bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar Aile Mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden Aile Mahkemesi görevlidir....
in velayet hakkının değerlendirilmesi gerektiği, şayet velayet anneye verilmezse küçüklere vasi atanması durumunun görev kapsamında sulh hukuk mahkemesince incelenebileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Alanya 1. Aile Mahkemesi tarafından ise, davacının velayetin kaldırılması istemine ilişkin tefrik kararı verildikten sonra, vesayete ilişkin talep yönünden ise görevsizlik kararı verilmiştir. Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hâkim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK. m. 348) Velayet altında bulunmayan her küçük, vesayet altına alınır....
(TMK.m.21) Dava, velayet altında bulunan küçüğe vasi tayin edilmesi talebine ilişkindir. Vesayet altına alınması dava edilen küçük halen velayet altındadır. Dolayısı ile küçüğün vesayet altına alınıp vasi tayin edilebilmesi için Aile Mahkemesi'nce velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir; ki, küçüğe vasi tayin edilmesinin gerekip gerekmediği velayetin kaldırılması davasının sonucuna bağlıdır. Velayete ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir. Yetki meselesi kamu düzenine ilişkin değildir. Dolayısı ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yapılmış bir yetki itirazı olmadığı halde yetkisizlik karar verilmesi doğru olmamıştır. Vesayet davalarına bakmaya münhasıran Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Bu durumda vasi tayini talebi yönünden dava dosyasının tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. Velayet altındaki küçüğün yerleşim yeri anne babasının ikamet ettiği yerdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacının annenin küçüğü kendisine göstermediği, velayet görevini kötüye kullandığı, haysiyetsiz yaşam sürdüğü, küçüğün anneyi istemediği gerekçelerine dayanarak velayetin değiştirilmesini talep ettiği, davalının davanın reddini savunduğu anlaşılmaktadır. Dinlenen taraf tanıkları, yanında yer aldıkları taraf lehine anlatımlarda bulunmuşlar, bir tarafın beyanının diğer tarafın beyanına üstün tutacak sebepler sabit görülmemiştir. Velayet değişikliğine ilişkin olarak alınan 08.04.2022 tarihli sosyal inceleme raporunda velayetin annede kalmasının uygun olacağının bildirildiği görülmüştür....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili yasal süresinde sunduğu 05.07.2020 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; incelemenin duruşmalı yapılmasını, velayetin değiştirilerek davalıya verilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine dair verilen kararların hatalı olduğunu, karar gerekçesinde tanık beyanlarına yer verilmediğini, delillerinin dikkate alınmadığını, uzman raporunun değerlendirilmediğini, ortak çocukların dinlenilmediğini, sağlık ve danışmanlık tedbiri uygulanmadan velayet değişikliğine karar verildiğini, davalının velayet hakkını kötüye kullandığını ve başkası ile yaşadığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi ve velayetin anneye verilmesine ilişkin kararların kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi, soyadını kullanma izninin kaldırılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması, aksi halde yoksulluk nafakasının azaltılması istemlerine ilişkindir....