Velayetin kaldırılması kararı çocuk için ana veya baba için ağır sonuçlar doğuran bir karardır. Asıl olan, ana veya babası sağ olan ve velayete tabi çocuğun ,velayet altında bırakılmasıdır. Bu nedenle velayetin kaldırılması kararı verilmeden önce çocuğun ana veya babadan birinin velayetine bırakılmasıyla yetinilip yetinilmeyeceği konusunda gerekli tüm araştırmaların yapılması, başka bir çözüm kalmadığı takdirde ,velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m. 348). Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m. 183,349,351/1). Öyle ise; kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmez....
Dosya kapsamındaki deliller ve uzman raporları davacının velayet görevini yerine getirmediğini ve çocuklarına karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsakladığını kabule yeterli olmadığından, velayetin davacı kadından kaldırılması uygun görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. numaralı bentte açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.12.2018 (Prş.)...
Türk Medeni Kanunu'nun 348. maddesinin (1.) bendinde "... ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi..." velayetin kaldırılması sebebi olarak hükme bağlanmıştır. Olayda çocukların babası Mustafa 24.11.2005 tarihinde ölmüştür. Velayet hakkına sahip olan (TMK m. 336/3) anne Neriman ise, kocasını kasten öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmakta olup, bu suçtan 24.11.2005 tarihinden bu yana cezaevinde tutukludur. Yargılandığı suçun niteliği itibariyle kısa sürede salıverilme olasılığı da uzak görünmektedir. Annenin cezaevinde tutuklu olması, velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engeldir. Bu bakımdan velayetin kaldırılmasına karar verilmesi ve her iki çocuğa da bir vasi atanması için yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması yönünde hüküm tesis edilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle davanın reddedilmesi doğru görülmemiştir....
Velayet “kamu düzenine” ilişkindir ve asıl olan küçüğün velayet altında olmasıdır. Küçükler vesayet altında bulunduğuna göre vesayete ilişkin kararlar usulüne uygun biçimde kaldırılmadan, velayetin tevdiine ilişkin bu dava incelenemez. O halde, davacı babaya küçükler üzerindeki vesayetin kaldırılması konusunda dava açmak üzere mehil verilerek sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01.03.2016(Prş.) 3-MBP/HA/YE...
Davacı, boşanma kararı ile oğlu A... velayetinin babasına bırakıldığını, kararın 10.02.2005 tarihinde kesinleştiğini, velayet kendisine bırakılmış olan babanın 15.02.2015 tarihinde öldüğünü belirterek bu sebeple velayetin kendisinde olduğunun tespiti ile çocuğun kendisine teslimi talebi üzerine mahkemece, 10.06.2015 tarihinde verilen kararla velayetin davacı annede olduğunun tespiti ile çocuğun davacı anneye teslimine karar verilmiştir. 04.06.2015 tarihinde çocuğa vasi olarak atanan halası ...’ in başvurusu üzerine, bu defa velayetin davacı annede olduğu kararını veren mahkeme 04.08.2015 tarihli ek kararıyla 10.06.2015 tarihli kararın iptaline, velayetin askıda olduğunun tespitine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararı temyiz edilip Yargıtay'ca bozulup ortadan kaldırılmadıkça, hukuki varlığını devam ettirir. İlk derece mahkemesi dosyayı yeniden ele alarak kendi kararını ortadan kaldıramaz....
Çocuğun velayeti boşanma kararı ile eşlerden birine verilip, bu eşinde ölümüyle, velayet kendiliğinden sağ kalan diğer eşe geçmez. Böyle bir durumda; hakim kararıyla velayetin diğer eşe verilmesi veya velayetin sağ kalan eşe verilmesi uygun bulunmadığı taktirde; çocuğa vasi atanıncaya kadar velayet askıda kalır (TMK. md. 335/2, 337/2). Velayet kendisine bırakılan babanın ölmüş olduğundan; küçük Tevrat Baran'ın velayeti askıdadır. Bu durumda davaya konu edilen küçüğün velayetinin değiştirilmesi ya da çocuğun bedeni ve fikri gelişimi açısından velayetin kaldırılması ve vasi atanması şartlarının bulunup, bulunmadığı konusunda mahkememizin değerlendirmesinde; TMK'nın Velayetin Kaldırılması başlıklı 348. Maddesine göre; "Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, hâkim aşağıdaki hâllerde velâyetin kaldırılmasına karar verir: 1. (Değişik: 1/7/2005- 5378/38 md.)...
Mahkeme çocuk mahkemesi sıfatıyla küçük hakkında 5395 sayılı yasının 5/1 -c maddesi uyarınca bakım tedbiri uygulanmasına, velayetin kaldırılması talebinin reddine karar veri İmiş,hüküm davacı kurum tarafından velayetin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi yönünden temyiz edilmesi üzerine mahkemece 19.10.2015 tarihli ek kararla verilen kararın itirazı kabil kararlardan olduğu gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş, ek karar davacı kurum tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen karar mahkeme kararı olduğundan itiraza değil temyize tabidir....
(TMK.md.183) Velayet davalı-davacı babaya verilmediği halde Türk Medeni Kanununun 348.maddesi uyarınca verilmeyen velayetin kaldırılması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesince, vesayet altına alınması istenen küçüğün babasının velayeti altında olması nedeniyle vesayet kararı için öncelikle velayetin kaldırılmasının gerektiği, bu görevinde Aile Mahkemesinin görevi içinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın vesayete ilişkin olup çekişmesiz yargı işinden sayıldığını belirterek, görevsizlik yönünde karar vermiştir. Dosya, ... Adliyesinin kapatılması nedeniyle tevdi edildiği ... Sulh Hukuk Mahkemesince yargı yeri belirlenmesi için Yargıtay'a gönderilmiştir. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır( TMK 409. m.). Somut olayda, vesayeti istenilen çocuk, halihazırda babası olan ...'ın velayeti altında bulunduğundan, öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar(TMK.348.m.), Aile Mahkemesinin görevine girmektedir....